Giriş Kayıt

Brad'in Durumu: Karmaşık (2017)

Brad's Status
avatar
MatthewMc (16 Şubat 2018)
  • 140/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
"2018 İstanbul !f Festivali" Film İncelemesi 1: Brad's Status (2017)

resim

Birkaç gün önce İstanbul !f Festivali 17. defa kapılarını açtı ve ben de geçtiğimiz akşam festivali Brad's Status ile başlatmış oldum. Brad's Status, orta yaş krizinden geçen ve bütün başarılarına rağmen hayatında bir eksikliğin olduğunu hisseden Brad'in hikayesini anlatıyor. Film esnasında da Brad'in oğlu ile birlikte üniversiteleri gezmesini izlerken, bir yandan da Brad'in içinde yaşadığı kararsızlıkları görüyoruz. Bu yüzden Brad, hayatında ne yapması gerektiğini düşünmeye ve bu durumu atlatmaya çalışır.

Normalde bir filmin elinde böyle bilindik bir hikaye olduğunda, senaryo bu durumu seyirciye iyice acınası bir hale getirip duygu sömürüsü yapmaya çalışır. Veya sürekli aynı durumları gözümüze sokarak filmi epey sıkıcı bir hale getirir. Fakat Brad's Status'un en çok sevdiğim yanı, hikayesini oldukça monoton ve samimi bir şekilde anlatışıydı. Çünkü filmi izlerken Brad'in kafasında kurduğu düşünceleri siz de gördüğünüzde, onunla empati kurabiliyorsunuz. Ve film boyunca onun kendi içinde yaşadığı gelişimlerle birlikte siz de onun yanındaymışsınız gibi hissediyorsunuz.

Üstelik filmin bu kadar iyi olması sadece senaryodan değil, aynı zamanda şahane performanslardan kaynaklanıyor. Yıllardır hep komik rollerde karşımıza çıkan Ben Stiller, bu filmde tartışmasız kariyerinin en iyi performansını sergilemiş. Stiller, hayatın içinden olan bu aile babasını öyle iyi canlandırmış ki, filmde onu adeta göremez oldum. Sırf Stiller'ın performansı için bu filmi izleyebilirsiniz yani. Bir de The Office'den bayıldığım Jenna Fischer'ı ve Michael Sheen gibi renkli bir oyuncu kadrosu da bu filme ayrı bir hava katmış.

Ayrıca bu film hikayesini sadece Brad'in yüz ifadeleriyle ilerlemiyor, aynı zamanda onun düşündüklerini film boyunca sesli olarak duyuyoruz. Genelde bu durum sırf hikayeyi açıklama babında kullanılıp sinir bozucu bir durum yaratırken, bu filmde bu durum olabilecek en gerekli şekilde ele alınmış (mesela American Psycho'da olduğu gibi). Brad'in filmde sesli düşündüğü sahneler seyirciyi filmden uzaklaştırmak yerine Brad'i daha anlaşılır bir hale getirmiş.

Bu yıl düşünebileceğinizden daha rezalet olan The Emoji Movie'nin senaryosunu yazmış olan Mike White, şaşırtıcı bir biçimde bu filmi yazmakla ve yönetmekle harika bir iş çıkartmış. Brad's Status, White'ın Year Of The Dog'dan tam 10 sonra çektiği ikinci uzun metrajlı filmi ve ilk filminden her haliyle daha olgun bir işlenişe sahip. Filmin içinde bulunan sahnelerin hiçbirinde heyecan verici bir olay yaşanmamasına rağmen, ana karakter ve durumun yarattığı gerçekçi histen dolayı filmi izlerken hiç sıkılmıyorsunuz.

Eğer film hakkındaki bazı sorunlarıma değinecek olursam; bazı sahnelerin gereğinden fazla uzatıldığını düşünüyorum (mesela bar sahnesi). Bu sahneler sıkıcı olmasa da eğer biraz kısa tutulmuş olsalardı hikayenin içeriğine dair hiçbir şey değişmezdi. Bir de filmin dramatik yapısının dışında yapılan bolca şaka da vardı. Bence şakaların bir kısmı başarılıydı fakat diğer kısmı da epey yersiz sayılırdı.

Fakat bunun dışında Brad's Status, beni her haliyle şaşırtan ve izlerken harika vakit geçirdiğim bir filmdi. Hikayenin içeriği yeni kuralları yıkmıyor ve film sonuç olarak kesinlikle kusursuz değil. Ama bunlara rağmen Brad's Status, seyirciye gerçek bir karakter çalışması sunuyor başarıyor ve film boyunca kendinizi bu ana karakterin yerinde buluyorsunuz. Bu tarz filmleri seviyorsanız, bir şans vermenizi öneririm. Tekrar izlenebilirliği olmamasına rağmen izlediğinize pişman olmayacağınız bir yapım. İyi seyirler.

Puanım: 7.5/10



avatar
benteksizhepiniz (16 Şubat 2019)
  • 140/ 10
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
resim

Brad's Status (2017)

Belli bir yaşa gelince, geçmişin boşa geçtiğini fark edivermek çok acı olsa gerek. Bir insanın bütün okul arkadaşları başarılı kendisi ise sıradan bir yaşama sahip olabilir mi? 47 yaşına gelmiş olan Brad Sloan (Ben Stiller) böyle biri işte. Bir yardım derneğinde çalışıyor. Aslında, güzel ve herşeyden mutlu olabilen eşi Melanie (Jenna Fischer) ve başarılı piyanist oğlu Troy (Austin Abrams) ile kusursuz görünen bir yaşamı var. Ama o tatmin olamıyor ve herkesi kıskanıyor. Oldukça ilginç bir karakter. Ortamı idare etmekle batırmak arasında dolanıp duruyor.

resim

Troy üniversiteye başlayacaktır ve gideceği okulu seçmek üzere babasıyla Bostan’a yola çıkarlar. Bu yolculukta yaşananlar, baba oğul ilişkileri açısından güzel sahneler ve diyaloglar içeriyor. Oğullar bazen bablarından utanır, babalar da bazen oğullarını kıskanır. Ama en çok onlar birbirlerini severler. Sınırlı bir konuya sahip olmasına rağmen sıkmadan ve derin olmasa da düşündürerek ve bazen az da olsa şaşırtan bir film bence.

resim

Brad Sloan'ın kendi kafasında kurduğu dünyada yaşaması ve her olaya kötümser bakması ne kötü bir şey. Ama zaman zaman herkes böyle yapmıyor mu? İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun onu iyi veya kötü yaşamak esas bizim elimizde sanırım. Brad’in durumu da aynen bu. Çok şey beklemeden hoşça vakit geçirilebilecek bir film. Ve öğrettiği şey; Dünyayı sahiplenmeden de sevebiliriz.

Film 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nde de gösterildi.

Filmle ilgili Blog sayfam.



Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film