Mandalinalar (2013) incelemesi

1992 yılında Gürcü-Abhaza savaşı başlar. Filmde bu savaş işlenir. Ancak savaşın ne kadar anlamsız olduğu, savaşta insanlığın her türlü olumlu değerinin yok edildiği anlatılır.
Filmin baş rolünü Estonyalı ünlü sahne ve sinema oyuncusu. Lembit Ulfsak oynuyor. “Ulfsak, bu filmiyle 87. Akademi Ödüllerinde En İyi Yabancı Film dalında aday olur. Film, ayrıca 2014 yılında en İyi yabancı Film dalında 72. Altın Küre Ödülleri'nde beş aday film arasında yer alır. Ulfsak 2017 22 Mart'ta, 69 yaşındayken ölür.” ( Vikipedi)
Filmin konusuna gelince: Giorgi Nakashidze (Ahmet) Çeçenler için savaşan paralı bir askerdir. Estonyalı Lembik Ulfsak’ın (İvo) bahçesindeyken, Ahmet’in arkadaşı öldürülür kendisi de yaralanır. İvo, yaralıyı arkadaşı Margus’la birlikte evine taşır ve evinde iyileştirmeye çalışır.
Yaralıyı iyileştirmeye çalışırlarken, evlerinin yakınlarında bir patlama daha olur. Patlamada üç Gürcü askeri ölür, birisi de yaralanır. Yaralanan Gürcü askeri Misha Meskhi’yi (Nika)evlerine getirirler. Ona da ayrı bir odada iyileştirmeye çalışırlar. İki yaralı da birbirlerinden haberlidir ve ilk fırsatta birbirlerini öldürmeye can atarlar. Çay içerken arada bir aynı masada otururlar, birbirlerini tarih bilmemekle suçlarlar. Aslında kendi tarihlerini kendileri de bilmemektedir ve bildikleri kulaktan duyma bilgilerdir.
İki hasta da hızla iyileşirken eve başka savaşçı gruplar gelip gitmeye başlar. Bir gün Çeçen savaşçılar eve gelir.Ahmet , Çeçenistan için savaştığı için onları karşılar. Nika evden dışarı çıkmaz. Çeçenler, Ahmet’i Gürcü sanırlar ve kendilerini kandırıyor, diye kurşuna dizmek isterler. Ahmet’i tam öldüreceklerken Gürcü Nika, Çeçenlere ateş eder, Ahmet’i ölümden kurtarır. Bu çatışmada Nika ölür. Ahmet, o zaman savaşın ne denli anlamsız olduğunu anlar.
Filmde hiçbir kadın rol almıyor. Sadece Lembit Ulfsak ‘ın (Ivo) torununun fotoğrafı gösteriliyor. Buna karşın film çok etkili ve sürükleyici. Özellikle savaş karşıtı olanların filmi izlemesini öneririm.