Giriş Kayıt

Geliş (2016)

Arrival
default avatar
Yorumbaz (30 Ekim 2016)
resim

Sicario, Prisoners ve Enemy gibi birbirinden farklı ve başarılı filmlerin yönetmeni Denis Villeneuve'nun yeni işi Arrival'ı dün akşam Filmekimi'nde Rexx sinemasında izleme fırsatı buldum. Açıkçası, bu film festivali resmen yıkıp geçti. Ve bu filmin bir özel yanı da Toronto ve Venedik film festivallerinden sonra dünyada 3. kez Rexx'de gösterilecek olmasıydı. Sırf bu yüzden bile bu film için çok heyecanlıydım.

Arrival, çok başarılı bir çevirmen olan Doktor Louise Banks'in normal hayatını ve bir gün gezegenimize dünya dışından olan varlıkların uzay gemileriyle birlikte dünyaya gelmelerinden sonra hayatının nasıl değiştiğini anlatıyor. Ve bütün film, Doktor Banks ile bilimci Ian Donnely'nin orduyla birlikte çalışarak uzaylılarla iletişim kurma ve niyetlerini öğrenme çabalarına değiniyor kısaca.

Şunu hemen aradan çıkartmak istiyorum; bu filmin yönetmeni Denis Villeneuve gerçekten de çok başarılı bir yönetmen. Her filmiyle seyirciye bambaşka bir tarz sunup onları şaşırtmayı ve etkilemeyi başarıyor. Bu yüzden de Arrival'dan epey etkilendim çünkü benim gözümde Arrival, Villeneuve'nun en iyi işi. Ve bunun için de çok güçlü nedenlerim var.

Filmin temasından başlayalım. Arrival'ın teması, "Eğer uzaylılar dünyaya gelseydi insanlara ne olurdu?" gibi bir soruya değiniyor aslında. Bu konunun uçuk bilim kurgu filmlerinde defalarca işlendiğini gördük zaten, bu konuya yeterince aşinayız. İşte Arrival da farkını burada gösteriyor, böyle sıra dışı bir konuyu elinden geldiğince sade bir şekilde işliyor, böylece de seyirciye daha gerçekçi, daha etkileyici bir deneyim sunmuş oluyor.

Bu filmin en güzel kısımlarından birisi de konusunun gerçekten hakkını vermesi, amacından uzaklaşmamasıydı. Normalde bu tarz filmler, araya romantizm serpiştirmeye çalışıp klişe metotlar kullanırken Arrival'ın neredeyse tamamı, uzaylıların dillerini anlama ve onlarla iletişim kurma ile ilgili. En başta bu kulağınıza belki sıkıcı gelebilir ama merak etmeyin, bu filmi izlerken konu sizi o kadar sürükleyecek ki, hiç sıkılmayacaksınız.

Fakat filmin en ilginç taraflarından birisi de finaliydi. Spoiler vermeden size ancak şunu söyleyebilirim; bu filmin finalini izlerken yaşadığım "mind blown" duygusunu en son Predestination'ı izlerken yaşamıştım (merak etmeyin, iki filmin sonu birbirine hiç benzemiyor). Arrival'ın finali, üzerinde saatler boyunca konuşulacak niteliğe sahip ve bu filmin finalini konuşurken de aslında hiç uzaylılardan bahsetmediğinizi fark edeceksiniz. Bu film hem konusundan sapmamayı başaran, aynı zaman içerisinde de karakterlerine bir yoğunluk kazandırmayı başaran nadir filmlerden.

Oyunculuklardan bahsedelim biraz da. Öncelikle Jeremy Renner'ın Ian karakterini epey sevdim ve The Hurt Locker'dan sonraki en iyi performansını bu filmde sergilediğini düşünüyorum. Karakteri oldukça samimiydi ve filme hem eğlence hem de bir gerçekçilik kazandırmayı başarmış. Forest Whitaker'ın Albay Webber karakteri de oldukça hoştu. Bu filme renk kattığını söyleyebilirim.

Ama şu konuda hemfikirim ki, Amy Adams bu filmi resmen çaldı. Adams'ın performansıyla ilgili abartılı bir şey göremedim ve bu da çok iyiydi bence. Adams, bu filmde çok doğaldı ve her zamanki gibi döktürmeyi başarmış. Adams'ın Banks karakterini çok sevdim, bu filme duyguyu, gerçekçiliği ve etkileyiciliği getiren kişi kesinlikle o olmuş. Oscar'a aday olur mu bilmem ama bu filmdeki performansı kesinlikle görülmeye değer.

Bunun dışında bu filmdeki detaylardan da çok etkilendim. Uzay gemilerinin tarzını, insanların uzaylılarla iletişim kurma çabalarını, filmin ortaya attığı yaratıcı fikirlerini ve etkileyici finalini... Kısacası bu filmle ilgili neredeyse her şeyi sevdim. Arrival, gerçekten de sade ama bir o kadar da etkileyici bir iş olmuş ve kesinlikle de türünün en iyi yapımlarından biri.

Bu filmle ilgili bir sorunum var aslında ve o da epey ufak bir sorun. Her ne kadar Arrival'ı izlemenizi şiddetle tavsiye etsem de, beklentilerinizi düşürmenizi tavsiye ediyorum. Çünkü bu film, akıllarda kurulan fikirlerden çok daha farklı bir şekilde ilerliyor ve ortaya yaratıcı bir şeyler çıkarıyor. Eğer Arrival'dan "bu film şöyle olacak, böyle olmasını istiyorum" gibi şeyler bekliyorsanız, lütfen beklemeyin. Sadece hiçbir beklentiniz olmadan bu filmi izleyin ve etkilenmeye hazır olun.

Kısacası Arrival, son zamanlarda izlediğim en orijinal ve en etkileyici filmlerden birisi. Başarılı oyunculukları, böyle bir konuyu ele alış tarzı ve basitliği, ortaya çıkan işi daha da gerçekçi bir hale getiriyor. Arrival, ileride 2001: A Space Odyssey veya Interstellar gibi bir kült klasik haline gelir mi, bilmiyorum. Ama ortaya atılan ilginç fikirler ve farklı tonuyla Arrival, kesinlikle kaçırmamanız gereken filmlerden birisi. İyi seyirler.



Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film