Kaktüs Çiçeği (1969) incelemesi

“Yalan söyleyen bir erkek sevemez”

20 yaşındaki Toni Simmons (G.Hawn) gece yarısı ayağında pelüş terlikleriyle evinin hemen karşısındaki posta kutusuna bir mektup atar, bunun bir intihar mektubu olduğunu Toni’nin eve girdikten sonra pencereleri ve kapısını sıkıca kapayıp, fırının gazı açısından anlarız. Kendiside yatağına uzanır ve müziğini açar, uykuya dalar. İntihar nedeninin çılgınca aşık olduğu diş doktoru Julian Winston (W.Matthau) nun akşamki randevularına gelmemesidir. Gaz kokusunu duyan Toni’nin yan komşusu Igor Sullivan (R.Lenz) camı kırıp, odaya girer ve suni teneffüsle Toni’yi kurtarır. Toni Igor’a durumu anlatır bizde öğreniriz. Dr. Julian çok dürüsttür Toni’ye göre ilişkilerinde evli ve üç çocuklu olduğunu saklamamıştır bile. Ama durum hiç te öyle değildir. Dr. Julianbekardır ve bu evlilik masalını kadınlarla olan ilişkilerinde kendini korumak için kullanmaktadır. İntihar mektubu doktora gitmiştir. Igor doktoru arar ama ulaşamaz, bu arada bizlerde doktorun sekreteri Stephanie Dickinson’u (I. Bergman) tanırız. Stephanie sadece işini düşünen, doktorun kendisini adeta annesi gibi gördüğü biridir.Mektubu alan Julian koşarak Toni’nin evine gelir, onu son derece rahat görür ve o sevinçle Toni’ye evlenme teklif eder.Toni nasıl evleneceğiz deyince, Julian “hemen boşanırım” der. Toni eşini kırmak istemiyorum, onunla konuşmak istiyorum deyince, doktorumuza eşi rolünü üstlenecek bir kadın lazım olur ve en uygun aday olarakta sekreteri Stephanie’yi görür. Stephanie’yi karım diye Toni’ye tanıtınca işler tamamen arap saçına döner.



Çok keyifli bir film. Konu basit ama anlatım, diyaloglar ve bilhassa oyunculuklar çok iyi. Hikaye o kadar iyi anlatılıyor ki üç dört kişi arasında geçen bir öykü olmasına, ev , muayenehane ve bir gece klübü mekanı içinde geçen konusuna rağmen film ilgiyi hiç düşürmüyor. İlk filmi olmasına rağmen Goldie Hawn oscarlık bir oyun veriyor, Yardımcı Kadın Oyuncu ödülünü de alıyor. Asık yüzlü sekreter Stephanie rolünde Bergman her zamanki gibi harika, filmin sonunda o da masasındaki kaktüsüde çiçek açıyor. Walter Matthau her zamanki gibi çok rahat ve kusursuz oynuyor. Yan rollerdekilerde çok iyiler; Igor rolündeki Rick Lenz, Senor Arturo ve Jack Weston filmi çok iyi tamamlıyorlar. Film 2011 de hafif değişiklik yapılarak Dennis Dugan yönetiminde “Just Go With It / Hayatım Yalan” adıyla ve Adam Sandler, Jennifer Aniston ve Brooklyn Decker’in oyunculuklarıyla orta karar bir yapım olarak tekrar çekilmişti. Ama bu ilk filmin çok daha iyi olduğunu belirtmek lazım. Film arka arkaya gelen güzel diyaloglardan oluşan repliklerde içeriyor,



“Evli miydiniz? Hiç bilmiyordum”
“O da pek farkında değildi zaten”
“İnsanlar ne zaman birini incitse nedense hep kendi iyiliği için olduğunu söylerler”.
“İçsene, beni sevimli bulmanı sağlar”, “Dünyada o kadar şarap yoktur”,
“Yapma Toni, yaşına göre davran, daha doğrusu yaşına göre davranma”, gibi.

Kadın erkek ilişkileri üzerine olan hikayesinin getirdiği, bir yalanı bir başkasıyla kapamaya çalışmanın ortaya koyduğu karmaşayı son derece düzeyli sunan bu komediyi çok beğeneceksiniz. İyi anlatılmış konunun yanında sinema tarihinin en ünlü isimlerinin oyunlarını seyretmekte işin en keyifli yanı tabi ki. Zevkle izlenecek filmlerden…