En çok beğenilen yorumlar

Oldies Goodies (203) - 5 yıl önce
Birkaç gün önce de aynı kelimeyi kullanmıştım.Eller Mersin'e sinema tersine diye. Seyrettiğim bütün
remake flimler eskilerini mumla aratıyor. Papillon ülkemize geldiğinde bileti karaborsa alarak sinemaya
girmiştim. Genç nesil bilemez karaborsacılar bütün blietleri alır sonra kuyrukta bekleyenlere fark alarak
satarlardı. En güzeli de sorarlardı sıra başı mı istersin diye. Şimdi bu flime bakıyorumda kesinlikle
Franklin J. Schaffner mezarında dönmüştür.
remake flimler eskilerini mumla aratıyor. Papillon ülkemize geldiğinde bileti karaborsa alarak sinemaya
girmiştim. Genç nesil bilemez karaborsacılar bütün blietleri alır sonra kuyrukta bekleyenlere fark alarak
satarlardı. En güzeli de sorarlardı sıra başı mı istersin diye. Şimdi bu flime bakıyorumda kesinlikle
Franklin J. Schaffner mezarında dönmüştür.

dammak (1163) - 5 yıl önce
“Papillon”, başrollerinde Steve McQueen ve Dustin Hoffman’ın oynadıkları 1973 tarihli aynı isimli filmin 2017 yılındaki yeni çekimi… İlkinde olduğu gibi bunda da filmin senaryosunun temel kaynağını Henri Charrière’nin “Papillon ve Banco” isimli otobiyografik romanı oluştururken, senarist Aaron Guzikowski, ilk filmin Dalton Trumbo ve Lorenzo Semple Jr. tarafından yazılmış olan senaryosundan da yararlanmış…
Çekimleri, Karadağ, Malta ve özellikle de Belgrad (Sırbistan) gibi Avrupa’nın değişik bölgelerinde gerçekleştirilen filmin prömiyeri, 9 Eylül 2017’de Toronto Film Festivalindeki Özel Gösterimler bölümünde yapılmış ve yaklaşık bir yıllık bir gecikmenin ardından 24 Ağustos 2018’de de vizyona girmiş…
İlk versiyonu sapasağlam ayakta dururken 34 yıl sonra, yönetmen koltuğunda oturan Michael Noer tarafından yeniden çekilen filmin, 7/10 (5.277 oy) ve 3.9/5 (705 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6/10 (87 yorum) ve 52/100 (29 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları da, sanki “ne gereği vardı” der gibi…
Gelin isterseniz 2017 tarihli bu yeni “Papillon” u, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle mercek altına alarak incelemeye ve ardından da puanlamaya çalışalım…
Yoruma başlamadan, 1973 tarihli ilk filmi önce vizyona girdiği yıl sinema salonunda sonra da TV’de ve özel gösterimlerde defalarca izlemiş biri olarak söylemeliyim ki, Henri Charrière’nin anılarının kurgulandığı otobiyografik roman her iki film içinde temel kaynak olmasına rağmen iki filmin senaryolarında çok ciddi farklılıklar olduğunu görüyoruz… Örneğin 2017 tarihli filmde cüzzamlılarla ilgili bölüme hiç yer verilmezken filmin süreside ilk filme nazaran yaklaşık 20 dakika kadar kısa tutulmuş… Böylelikle de, bir anlamda iki film arasında birebir kıyaslama yapılmasının önüne geçilmeye çalışılmış… Ancak bu, tabii ki de mümkün değil… Herkes dilediğince her türlü kıyaslamayı yapacaktır…
Şimdi gelelim filmin oyuncu kadrosuna… Elbette ki, bu filmin başrollerindeki Charlie Hunnam ile Rami Malek’i 1973 tarihli filmin başrollerindeki Steve McQueen ve Dustin Hoffman ile kıyaslamak hiçbir şart ve şekilde mümkün değil… Bunu bu oyuncuların sadece “Papillon” filmlerindeki performansları için söylemiyorum… Bu dört oyuncunun sırf filmografilerine bakıldığında dahi aralarındaki farklılıklar açıkça görülüyor zaten… O nedenle de, Charlie Hunnam’ı Steve McQueen, Rami Malek’i de Dustin Hoffman ile kıyaslamayı bir kenara bırakıp, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmışlar diyerek bu faslı noktalayalım derim…
Gördüğüm kadarıyla dekorlardan kostümlere, makyajlardan efektlere, ışıktan kameraya ve sesten müziklere kadar filmin teknik altyapısında da açıkça göze batan bir sorun yok… Eminim çekimler esnasında ekip olarak Adriyatik ve Akdeniz’inde tadını çıkartmışlardır…
Filmin genel yapısı hakkında da bir iki şey söylemek gerekirse, 1973 tarihli ilk filmdeki insanı izlerken dahi terleten nemli ve kasvetli atmosferin yerini her nedense bu filmde, tatil için gidilen cennet mekânlarda çekim yapılmış gibi dingin bir hava almış… Hâlbuki ilk filmde, İspanya, Jamaika ve Hawaii gibi son derece turistik mekânlarda çekilmişti… Aynen ilk filmde Steve McQueen’in gözlerinde gördüğüm “azim” ile Dustin Hoffman’ın yüzündeki “acizliğin”, bu filmde yerini Charlie Hunnam ve Rami Malek’in yüz ifadelerindeki “iş olacağına varır” kolaycılığına bıraktığı gibi…
Sonuç olarak, 1973 tarihli ilk “Papillon” u izlemediyseniz ve izlemeyi de düşünmüyorsanız puan olarak 5 verdiğim bu film, en azından hikâyesiyle de olsa ilginizi çekecektir… Ancak önerim, ne yapıp ne edip ilk filmi bulup izlemeniz yönünde olacak… Zira gerçek “Papillon” o…
5
Çekimleri, Karadağ, Malta ve özellikle de Belgrad (Sırbistan) gibi Avrupa’nın değişik bölgelerinde gerçekleştirilen filmin prömiyeri, 9 Eylül 2017’de Toronto Film Festivalindeki Özel Gösterimler bölümünde yapılmış ve yaklaşık bir yıllık bir gecikmenin ardından 24 Ağustos 2018’de de vizyona girmiş…
İlk versiyonu sapasağlam ayakta dururken 34 yıl sonra, yönetmen koltuğunda oturan Michael Noer tarafından yeniden çekilen filmin, 7/10 (5.277 oy) ve 3.9/5 (705 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 6/10 (87 yorum) ve 52/100 (29 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları da, sanki “ne gereği vardı” der gibi…
Gelin isterseniz 2017 tarihli bu yeni “Papillon” u, her zamanki gibi önceliği yine oyuncu kadrosuna vermek suretiyle mercek altına alarak incelemeye ve ardından da puanlamaya çalışalım…
Yoruma başlamadan, 1973 tarihli ilk filmi önce vizyona girdiği yıl sinema salonunda sonra da TV’de ve özel gösterimlerde defalarca izlemiş biri olarak söylemeliyim ki, Henri Charrière’nin anılarının kurgulandığı otobiyografik roman her iki film içinde temel kaynak olmasına rağmen iki filmin senaryolarında çok ciddi farklılıklar olduğunu görüyoruz… Örneğin 2017 tarihli filmde cüzzamlılarla ilgili bölüme hiç yer verilmezken filmin süreside ilk filme nazaran yaklaşık 20 dakika kadar kısa tutulmuş… Böylelikle de, bir anlamda iki film arasında birebir kıyaslama yapılmasının önüne geçilmeye çalışılmış… Ancak bu, tabii ki de mümkün değil… Herkes dilediğince her türlü kıyaslamayı yapacaktır…
Şimdi gelelim filmin oyuncu kadrosuna… Elbette ki, bu filmin başrollerindeki Charlie Hunnam ile Rami Malek’i 1973 tarihli filmin başrollerindeki Steve McQueen ve Dustin Hoffman ile kıyaslamak hiçbir şart ve şekilde mümkün değil… Bunu bu oyuncuların sadece “Papillon” filmlerindeki performansları için söylemiyorum… Bu dört oyuncunun sırf filmografilerine bakıldığında dahi aralarındaki farklılıklar açıkça görülüyor zaten… O nedenle de, Charlie Hunnam’ı Steve McQueen, Rami Malek’i de Dustin Hoffman ile kıyaslamayı bir kenara bırakıp, ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmışlar diyerek bu faslı noktalayalım derim…
Gördüğüm kadarıyla dekorlardan kostümlere, makyajlardan efektlere, ışıktan kameraya ve sesten müziklere kadar filmin teknik altyapısında da açıkça göze batan bir sorun yok… Eminim çekimler esnasında ekip olarak Adriyatik ve Akdeniz’inde tadını çıkartmışlardır…
Filmin genel yapısı hakkında da bir iki şey söylemek gerekirse, 1973 tarihli ilk filmdeki insanı izlerken dahi terleten nemli ve kasvetli atmosferin yerini her nedense bu filmde, tatil için gidilen cennet mekânlarda çekim yapılmış gibi dingin bir hava almış… Hâlbuki ilk filmde, İspanya, Jamaika ve Hawaii gibi son derece turistik mekânlarda çekilmişti… Aynen ilk filmde Steve McQueen’in gözlerinde gördüğüm “azim” ile Dustin Hoffman’ın yüzündeki “acizliğin”, bu filmde yerini Charlie Hunnam ve Rami Malek’in yüz ifadelerindeki “iş olacağına varır” kolaycılığına bıraktığı gibi…
Sonuç olarak, 1973 tarihli ilk “Papillon” u izlemediyseniz ve izlemeyi de düşünmüyorsanız puan olarak 5 verdiğim bu film, en azından hikâyesiyle de olsa ilginizi çekecektir… Ancak önerim, ne yapıp ne edip ilk filmi bulup izlemeniz yönünde olacak… Zira gerçek “Papillon” o…

Yorumlar (62)


Cormorant (727) - 4 yıl önce
Şöyle bir hata yapıyoruz; bu filmi 1973'te Steve McQueen ve Dustin Hoffman'ın başrollerde oynadığı filmle, hele hele kitabıyla karşılaştırmak, düpedüz zulümdür. Yani ne yapalım; bu filmi merak edip izlediysek, oturup dövünelim mi?
Öncelikle, edebiyat uyarlamalarının hiçbiri, hikaye anlatımı konusunda kitabın yanına bile yaklaşamaz. İlk aklıma gelen örneği verecek olursam; Kurt Vonnegut Jr.'ın "Şampiyonların Kahvaltısı"nı düşünün. Kitabı okumadan filmi izlediyseniz, harcadığınız zamana acımanız çok olasıdır. Hatta okuduktan sonra izlediyseniz bile hala aynı "tehlike" söz konusu olabilir.
Sinema tarihinde yapılmış en iyi filmler, özgün senaryo ile çekilmiş filmlerdir. Uyarlamanın "başarılı" veya "başarısız" olması ise apayrı bir konudur. Filmin başarılı olması, bazen uyarlamanın oldukça "gevşek" olmasına bağlı bile olabilir. Bu konuda bir "formül" olduğunu söylemek de zaten mümkün değildir. Bu bağlamda, bu filmin kötü bir film olduğunu söylemek haksızlık olur. Modern bir denemedir, izlersiniz, beğenirsiniz, veya beğenmezsiniz. Hapisten kaçış hikayesi anlatan filmlerden hoşlanıyorsanız, bu filmin de size hitap edeceği büyük bir olasılıktır...
Kişisel beklentim, böyle bir uyarlama tekrarlanacaksa, "kırpılmış" bir sinema filmi yerine, metne ilk filmden bile daha sadık bir TV dizisi yapılması yönünde olurdu. Belki oldukça "abartılmış" olan "Prison Break" ile boy bile ölçüşebilirdi.
Son olarak, ailecek izlenmeye pek uygun bir film olmadığını belirtmek gerek, ama partnerinizle birliikte rahatlıkla izleyebilirsiniz.
7
Öncelikle, edebiyat uyarlamalarının hiçbiri, hikaye anlatımı konusunda kitabın yanına bile yaklaşamaz. İlk aklıma gelen örneği verecek olursam; Kurt Vonnegut Jr.'ın "Şampiyonların Kahvaltısı"nı düşünün. Kitabı okumadan filmi izlediyseniz, harcadığınız zamana acımanız çok olasıdır. Hatta okuduktan sonra izlediyseniz bile hala aynı "tehlike" söz konusu olabilir.
Sinema tarihinde yapılmış en iyi filmler, özgün senaryo ile çekilmiş filmlerdir. Uyarlamanın "başarılı" veya "başarısız" olması ise apayrı bir konudur. Filmin başarılı olması, bazen uyarlamanın oldukça "gevşek" olmasına bağlı bile olabilir. Bu konuda bir "formül" olduğunu söylemek de zaten mümkün değildir. Bu bağlamda, bu filmin kötü bir film olduğunu söylemek haksızlık olur. Modern bir denemedir, izlersiniz, beğenirsiniz, veya beğenmezsiniz. Hapisten kaçış hikayesi anlatan filmlerden hoşlanıyorsanız, bu filmin de size hitap edeceği büyük bir olasılıktır...
Kişisel beklentim, böyle bir uyarlama tekrarlanacaksa, "kırpılmış" bir sinema filmi yerine, metne ilk filmden bile daha sadık bir TV dizisi yapılması yönünde olurdu. Belki oldukça "abartılmış" olan "Prison Break" ile boy bile ölçüşebilirdi.
Son olarak, ailecek izlenmeye pek uygun bir film olmadığını belirtmek gerek, ama partnerinizle birliikte rahatlıkla izleyebilirsiniz.

meetehun (1082) - 4 yıl önce
1974 yapımı Quenn ve Hoffman'ın oynadığının ne kadar daha iyi olduğunu gördüm, daha gerçekci idi..Hel Hoffman'ın yaptığı rol serseri,berduş, hafif salak görünümlü hali tam o zamanları yansıtır gibi..Karşılaştırmalara karşı olanlar olabilir, renkler ve zevkler..Ben bu filmin konusunu beğendim sadece, oyunculukları değil. Kopyalar asıllarını yansıtmazlar hiçbir zaman..Kitabını da aldım okuyacağım..Sürekliyici bir yapısı var, hapishane filmleri her zaman benim için birinci sırada olmuştur..O heyecan adrenalin, ölüm korkusu, hesap yapma, adam ayarlama, güzergah seçme, günü belirleme, kararlılık.. Daha dişe dokunur oyuncular, yönetmen ve cast ile daha iyisi yapılabilirmiş.Yine de izlenir..
7
Cevaplar (1)

yido52 (158) - 4 yıl önce
1970 deki filmin yanından bile geçemez.Tam bir fiyasko hayal kırıklığı.Ne mahkumiyet duygusu islenebilmis ne de ozgurluk mucadelesi.Filmi 2 saat gördüğümde sanirim duygular ve o hava islenebilmistir diye düşünmüştüm ancak ne Rami Malek ne de Charlie Hunnam filmi kurtarabilmis.Zaman kaybı.
4




warriortrader (466) - 5 yıl önce
Bitmek tükenmek bilmeyen azmin, sabrın ve umudun hikayesi.
Böylesi bir cehennemden kurtulmayı hayal etmekten hiç vazgeçmeyen, her aksilikte ve zorlukta yılmadan tekrar tekrar deneyen bir kelebeğin özgürlüğe uçuş mücadelesini izliceksiniz.Etkileyici ve ders alınası bir hikaye.İzlemelisiniz.Eskisini izlemedim.Bir ara onuda izleyeceğim...
8
Böylesi bir cehennemden kurtulmayı hayal etmekten hiç vazgeçmeyen, her aksilikte ve zorlukta yılmadan tekrar tekrar deneyen bir kelebeğin özgürlüğe uçuş mücadelesini izliceksiniz.Etkileyici ve ders alınası bir hikaye.İzlemelisiniz.Eskisini izlemedim.Bir ara onuda izleyeceğim...


Arnold (927) - 5 yıl önce
Güzel bir suç filmiydi. 1973 yapımının yeni çekimi diyebiliriz. Ben 1973 olanı net hatırlamadığım için bu filmi onunla mukayese edemeyeceğim. Bağımsız olarak düşünürsek oldukça sürükleyici ve heyecanlı bir filmdi. İnanılmaz gerçek bir hikâye. 2017 olduğu ve sinemalara yeni geldiği için ancak 3 gün önce sinemada izleme fırsatı buldum. Sıkılmadan izleyebileceğiniz sağlam bir yapım. İyi seyirler... 7/10...
7
Cevaplar (1)


antas (271) - 5 yıl önce
Müthiş bir filmdi ve benim için çok farklı bir yere sahipti. Babamın bana hayranlıkla anlattığı üç şeyden biriydi. Birisi Dallas dizisi -ki hepimizin ebeveynleri gibi-, ikincisi Boney M grubu ve üçüncüsü bu filmdi. Bu filmi görünce hemen aklıma geldi ve hiç düşünmeden indirip izledim. Güzel ve tatlı bir tesadüf olmuş.
7

copendoz (6) - 5 yıl önce
Filmi beğenin yada beğenmeyin, kitabı mutlaka okuyun. İlk çekilen filmi en az beş kez izledim. bu filmi de izledim. Kitap da ki hikayenin tümünü filme taşımak için süre yeterli değil zaten.
Burada ki yorumların bir çoğuna katıldığım için film için bir şey yazmayacağım.
Burada ki yorumların bir çoğuna katıldığım için film için bir şey yazmayacağım.

mxyildirimoptik (1) - 5 yıl önce
Kitabını yıllar önce çok sevdiğim için defalarca kez okumuştum. Senaryoyu ve oyunculuğu gerçekten takdir ediyorum. Dönüp dolaşıp en az on kere daha kesin izlerim bu filmi. İzlemeyenler için söyleyebileceğim tek şey 1973 yapımını ve yeniden uyarlama olanı arka arkaya kesin izlemeliler.
10


aslantoygun (417) - 5 yıl önce
1973 yılı yapını Steve Mc Quen ve Dustin Hoffman ikilisinin oynadığı ilk film bunu yanında bir şaheser. Bu film onun yanına bile yaklaşamaz. Paunlama yapan arkadaşşlara tavsiyem eğer izlemedilerse ilk filmi mutlaka izlemeleri.
İlk filmde Stevv Mc Quen'in hücreye girişi, hücrede geçirdiği günler ve hele ki hücreden çıkışındaki makyajlama muhteşem. Bu filmde başrol filme nasıl başlıyorsa öyle bitiriyor. Sıfır makyaj. İnandırıcı değil.
Can alıcı sahneler çok hızlı geçilmiş. Oyunculuklar da yetersiz.
İlk filmin etkisi ile olabilir ama ben beğenmedim fazla.
Gerçek bir olayı analatan bu öyküyü izleyecekseniz ilk filmi şiddetle tavsiye ediyorum.
4
İlk filmde Stevv Mc Quen'in hücreye girişi, hücrede geçirdiği günler ve hele ki hücreden çıkışındaki makyajlama muhteşem. Bu filmde başrol filme nasıl başlıyorsa öyle bitiriyor. Sıfır makyaj. İnandırıcı değil.
Can alıcı sahneler çok hızlı geçilmiş. Oyunculuklar da yetersiz.
İlk filmin etkisi ile olabilir ama ben beğenmedim fazla.
Gerçek bir olayı analatan bu öyküyü izleyecekseniz ilk filmi şiddetle tavsiye ediyorum.

agy (275) - 5 yıl önce
Kitabı seneler önce okudum. İlk filmi de izleyeli 10 yıl kadar oluyor. Kıyaslama yapacak olsam izlemezdim, çünkü yillar geçmiş olsa da, neredeyse her şeyi anımsıyorum.
Gerçek yaşam öyküsü olması iç buruyor. Oyunculukları genel olarak beğendim, ana karakter çaresizliği biraz daha yansıtabilirdi. Atmosfer, zaman geçişleri gayet iyiydi. Ben sürükleyici, etkileyici güzel bir film izledim.
7
Gerçek yaşam öyküsü olması iç buruyor. Oyunculukları genel olarak beğendim, ana karakter çaresizliği biraz daha yansıtabilirdi. Atmosfer, zaman geçişleri gayet iyiydi. Ben sürükleyici, etkileyici güzel bir film izledim.

NoPromises (179) - 5 yıl önce
Hayat işte en çarpıcı örneği herkes ince bir ipliğe bağlı hakli veya haksiz olmak pek bir işe yaramiyor, sabah güzel bir odada gözünüzü acarken aksamina farkli yerlerde uyuyamayabiliyorsunuz cok hızlı gelişiyor herşey , hayat işte anlatilmaz yaşanır...

eskatalogya (1723) - 5 yıl önce
remake olarak fena değildi ilki kadar uzun olmasa da gerek oyunculuk gerekse yaşattığı gerilim ile ilkini aratmadı, tempo yeterince akıcı olmasa da merak uyandırdı, ilk kez izleyecekler için gayet başarılı...
7
Film Altyazıları
In the Land of Saints and Sinners (1,185)
The Creator (691)
Mission: Impossible - Dead Reckoning Part One (629)
Gran Turismo (566)
Indiana Jones and the Dial of Destiny (523)
The Kill Room (298)
Leo (264)
The Killer (242)
Kingdom of Heaven (242)
Harry Potter and the Sorcerer's Stone (203)
Dizi Altyazıları
Fargo (1,353)
Slow Horses (915)
Special Ops: Lioness (581)
For All Mankind (536)
Loki (510)
Succession (421)
Shingeki no kyojin (327)
Lessons in Chemistry (182)
The Rookie (158)
Foundation (151)