Prestij Meselesi (2023) Yorumlar

prestige_sea (65) - 7 ay önce

Ben inanılmaz keyif aldım, özellikle o zamanları hatırlayınca. Özcan Deniz’i hiç sevmezdim ama hikayesini çok sevdim. Daha çok 30-35 yaş üstüne hitap eden film. Herkese tavsiye ederim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

SoloTurk35 (173) - 7 ay önce

Ailece çok keyifli bir iki saat geçirdik, hepimiz filmi beğendik. Annemle babam o döneme daha çok hakim olduklarından filmin gidişatını hep doğru tahmin ettiler, magazinlerde görmüştük şu olmuştu ya da bu olmuştu dediler ve film ilerledikçe dedikleri gibi oldu. Bu da demek oluyor ki Mahsun eğip bükmeden olduğu gibi anlatmış.

Özcan Deniz'i canlandıran çocuğu ilk başlarda hafif makyajlı gerçek Özcan Deniz sandım, gençleştirmişler herhalde dedim öyle bir benzerlik vardı, Haluk Levent'i canlandıran çocuk keza öyle, Mahsun'u zaten kendi oğlu oynuyor ama oyunculuk yeteneği sıfır çocuğun. Film boyunca boş boş baktı durdu, en duygusal sahneler bile bu yüzden bana geçmedi. Mimik desen sıfır, ağlıyor ama seyirciye ağlarken ki o duygusal yüz ifadesini geçiremiyor, donuk donuk bakıyor sadece. Onun haricinde tüm oyunculuklar iyiydi, hatta Eser bile şaşırttı oyunculuğuyla ama burada Hilmi karakterini canlandırana ayrı bir parantez açmak gerekiyor, en iyi erkek oyuncu ödülünü kesinlikle hak ettiğini düşünüyorum.
* Genel olarak ailece güzel vakit geçireceğiniz bir film olmuş Mahsun'un oğlunun oyunculuğu dışında. Bir de 90 larda yetişkin çağınızdaysanız film size daha bir anlamlı gelecektir. Özcan Deniz'i normalde hiç sevmem ancak filmde çalan şarkılarıyla mest oldum resmen, o nasıl kadife bir sesti öyle...

| Cevapla Cevapla | Bildir

ilkerkocak (1030) - 8 ay önce

Karikatürize ve dramatize edilmiş. Mizah kısmı kesinlikle olmamış, 3 kadını idare etme kısmı iyi malzeme ama sıfır mizah. Nerede o komik çapkın Şener ŞEN (yaz kızım) ya da aşık oldum filmi. Hatta Kirpi filminde Güven KIRAÇ... Komik çapkınlar. İşin drama kısmı ise prestijin dağılması, kavgalar... Bunlar hiç yok, sadece ucuz epik dramatizeler. Yokluktan kazıya kazıya geldik buralaralar, zamanında bizim çektiğimiz çileyi kimse çekmediler. Mahsuncum kendi çapkınlığını yazamamış, utanmış. Hilmi Mahsunun elinden tutmuş. Bu filmle de Mahsun Hilminin elinden tutmaya çalışmış ama el yokken değil varken tutulur. Ben de Mahsun'a çok tutuluyorum, her filminde o ayrı. Sadece ben değil charlize1 yazmış zaten cesuryureke cevaben tutulma sebeplerini...

| Cevapla Cevapla | Bildir

charlize1 (176) - 9 ay önce

Yaşı yetenler için nostalji olacak ve bir şeyler bulunacak , genç kesimler için pek bir şey ifade etmeyecek aşırı ajitasyon ve çarpıtmlaarla bezenmiş alt segment bir film

| Cevapla Cevapla | Bildir

cesuryurek (444) - 9 ay önce

Filmde bahsi geçen üç sanatçının da ilk parladığı dönemi çok iyi bilen ve üçünü de çok yakından takip eden biri olarak, ki ortaokul ve lisede defterlerim Mahsun Kırmızıgül çıkartmalarıyla süslüydü. Özcan Deniz'in şarkılarıyla arkadaş ortamlarında dertlenirdik. Ve Haluk Levent'in özellikle ilk albümünü 1989 model Doğan arabada son ses çalarak gezerdik mahallede. Akdeniz Akşamları şarkısında okuduğu Orhan Veli'nin Hürriyete Doğru şiir ilk ezberlediğim şiirdir. Şarkıcılarımızın doğuş ve yükseliş dönemlerini az çok bildiğimizden, filmde anlatılan hayatları çok yüzeysel geldi açıkçası. Her ne kadar film Hilmi Topaloğlu'nun hayatına odaklansa da gereksiz yan hikayelerle izleyici asla asıl meseleyi anlayamadı. Bana göre o dönemde meşhur olmak çok kolaydı, asıl mesele kalıcı olmaktaydı. Ve çok ciddi bir rekabet vardı. Bakın çöpte ekmek toplayan Özcan Çelik adında çöpçü bir çocuk TV'ye çıktı o dönemde, hemen kaset filan yapıtlar bir kaç haber bültenine, akşam şov programlarına konu oldu ama sonra bir daha adını duyan olmadı. Mesela Küçük Onur, Küçük İbo. O dönemde TV'lere çıkmak gerçekten çok kolaydı. Mahsun bunu çok iyi bildiği halde neden konuyu saptırdı anlamış değilim. Kendisini engellemeye çalışan görünmez bir elin olduğuna dair bir kaç işaret verdi filmde ama devamı gelmedi. Bana göre Mahsun Kırmızıgül yine yalan söyledi. Son olarak, Hilmi Topaloğlu'nu canlandıran Engin Hepileri'nin performansıyla göz dolduruğu Prestij Meselesi filmi, dönemi çok kötü yansıtan, kötü sahne seçenekleri ve seslendirmeleriyle sinematografiden uzak ve ajitasyonu bol bir Mahsun Kırmızıgül yapımı olarak tarihe geçti

| Cevapla Cevapla | Bildir

prochorus (5) - 9 ay önce

Bunca zaman,bunca film izledim,fakat aslında hiç bir şeyin göründüğü gibi olmadığı,görülmesi gibi olmadı gerektiğini de gösterdi gilm.Ayrıca insani değerlerin ne kadar kıymetli olduğu dönemleri,fakirliğin iliklerinde yaşayan yetenekli insanların haklı yükselişini.Gene şahane bir Mahsun Kırmızıgül yapımı olmuş,defalarca duygulanarak ,takdir ederek izledik. Bu emeğinize sağlık.İlk defa bir yapıma yorum yapma ihtiyacı hissettim çünkü verilen puanların haklı olmadığını düşünüyorum.

| Cevapla Cevapla | Bildir

denisilin (8404) - 9 ay önce

Çok zengin kadrosu, muhteşem aurası, bahsettiği dönemi bilenler için bir zaman makinesi! Prestij müzik böyle kurulmuş ama son dönemi tufan oldu tabi, kavgalar, firavunlaşmalar... Bir dönem Kral tv ödüllerini neredeyse sadece prestij sanatçıları alırdı. Özcan Deniz ve Haluk Levent sesleri ve tarzlarıyla çok yükseldi. Özcan Deniz zaten dizi işine girince hepten başka bir adam oldu. Üstüne estetik ve tarz derken kendini yeni baştan yarattı. Mahsun'un oğlu kendini oynayınca, oğluyla olan sahneleri daha bir hoş geldi bana... Ergenliğimi hatırlattılar, bir dönem duygu yoğunluğu yaşatan şarkıları dinlettiler, şahsen beni eskiye götürdüler, çok beğendim. Bu film özellikle o dönemi bilen ve bu arkadaşlara sempati duyanları özellikle etkileyecektir. İyi seyirler dilerim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

cencili (29) - 9 ay önce

Yerli yersiz "televizyona ne zaman çıkacağız?" sorularıyla "pes" dedirten bölük pörçük bir senaryo ve vasat bir film.

| Cevapla Cevapla | Bildir

gsametkorpe19 (9) - 9 ay önce

Gerçekten helal olsun on numara film yapmış Mahsun kötü yapımı yok neredeyse izlemek için çok fazla beklemeyin hemen izleyin.

| Cevapla Cevapla | Bildir

ferubjk (323) - 9 ay önce

Mahsun Kırmızıgül’den Hilmi Topaloğlu’na bir saygı duruşu olmuş. Gerçek hikayeden esinlenen film izleyici o yıllara alıp götürüyor. Sonuna kadar keyifle kendini izletiyor. Mahsun Kırmızıgül başarılı yapımlarına bir yenisini daha eklemiş. Çok güzel film.

| Cevapla Cevapla | Bildir