En çok beğenilen yorumlar
tek kelimeyle muhteşemdi, sinemada izledim, gülmekten gözümden yaş geldi diyebilirim 
yannizkurt (24) - 14 yıl önce
Film yorumlara bakılırsa güzele benziyor.Çeviri için Attiwolf & Saiyo arkadaşlara çok teşekkürler...
Yorumlar (33)
Divxteam (4238) - 3 yıl önce
Sıkıcı esprilerle soslanıp güldürmeyi amaçlayan ancak güldüremediği gibi süresinin de uzun olmasından dolayı bayağı sıkılacağınız vasat bir komedi. Kadroda iyi isimler olunca güzel bir şeyler var sanıyorsunuz ancak olmamış, yapılamamış. Kısaca daha güzel komedi filmleri izlemeyi hak ediyorsunuz.
6
italyavenedik (37) - 10 yıl önce
Mark'ın asi tavırları filmi izlememi sağladı. Onun dışında birşey yok 
5
Öyle açık sahne falan da yok tam kopmalık film 
abdullaharif (1234) - 11 yıl önce
Kadro baştan süper görünüyor ama sonradan yarıya düşüyor:) İzlemeyi hep ertelediğim filmlerden biriydi. Zamanı geldi izledim. Eğlenceli geldi bana. Asla sıkıcı değil. Canı sıkılanlara tavsiye edilebilir. 7 puan.
7
Reyhan_ilhan (58) - 12 yıl önce
Klasik Amerikan filmlerindendi. Bu tarz filmlerin gereksiz yere uzun olması beni bunaltıyor. Beğenmedim.
4/10
NOT: Altyazı için teşekkür ediyorum arkadaşlara. Attiwolf ve Saiyo'ya. Ellerine sağlık.
4
4/10
NOT: Altyazı için teşekkür ediyorum arkadaşlara. Attiwolf ve Saiyo'ya. Ellerine sağlık.
*psycho* (24) - 13 yıl önce
Künyesinde Komedi-Suç-Aksiyon türlerini barındıran ancak komedi üzerine yoğunlaşılmış bir film olmuş. Öncelikle filmin notu 6/10 olacak. Onun büyük bir kısmınında komedi türünden cok fazla film yapılmamasına ya da şöyle söyleyeyim kötü denilemeyecek filmin cok az yapılmasından dolayı veriyorum.
Toplamda 3 veya 4 sahnede gerçekten güldüm geri kalan bazı dialoglar sıkıcı geldi bana.Belirtilen bütçe ne kadar doğrudur bilinmez ama eğer gerçekten o para harcandıysa fazla olmuş biraz.
Toplamda 3 veya 4 sahnede gerçekten güldüm geri kalan bazı dialoglar sıkıcı geldi bana.Belirtilen bütçe ne kadar doğrudur bilinmez ama eğer gerçekten o para harcandıysa fazla olmuş biraz.
Kenan EGE (117) - 13 yıl önce
Filmin finalinde absürd bir film izlemiş olduğunuz inancına kapılabilir ve kendinize geçmiş olsun demek ihtiyacı hissedebilirsiniz. Ama bence öyle yapmayın. Çünkü film sonlandığında hoş bir soundtrack eşliğinde bir kaç dakika süren yazılı anlatımlı animatik bir bölüm başlıyor ve absürd olanı Hollywood yöntemiyle sembolleştirilmiş güçlü bir hicive dönüştürüyor. Film, realitesi oldukça sert olduğundan mizahi açıdan bile abuk denebilecek bir maske ile izleyiciye sunuluyor ve bu maskenin altındaki yüzü hayal etmek, tahmin etmek bizlere bırakılıyor.
Konu Amerika Birleşik Devletlerini (ve takiben Dünya Ülkelerini) 2008 Ekonomik Krizine götüren o devasa ve çetrefil dolandırıcılık olayı. Dolandıran, sözde saygın ekonomi kodamanları. Dolandırılan ise, ahmak yerine konuldukları sonradan iş kurcalandıkça apaçık ortaya çıkan ABD' nin sorgusuzca tüketen ortadirek halkı. (Birçoğu çadırkentlere mahkum oldu ve işsizlik fonundan karnını doyurabiliyor.) Yukarıda bahsettiğim, sondaki animatik bölümde bu filme konu edilen dolandırıcılık yöntemi mizahi ve yettiğince ayrıntılı olarak gösteriliyor. (Ponzi Finansmanı. Artık Ponzi üçkağıdı diyorlar. Bizdeki en yakın benzeri jet-pa diyebiliriz) Fakat filmin doğası gereği durum, akış içinde elbette basite indirgenmiş. Baş Dolandırıcı İngilize dönüştürülerek sembolize edilmiş. Baş Yardakçı Avustralyalıya. Bu da Wall Street sermayesinin uluslararası olduğunun ve krizde sadece amerikalıların suçlanmasının doğru olmadığının Hollywood usulü verilmiş mesajı oluyor. Dolandırıcının Kurbanları arasında bir amerikan şirketinden Kenyalılara ve hatta Çeçen Mafyasına kadar renkli bir yelpaze var. Gerçi bu filmin içinde uzaylı E.T. gibi bir karakterin bile sırıtacağını sanmıyorum. Bu yelpaze içindekiler krizin içteki ve dünya ülkeleri üzerindeki sert ve yıkıcı tepkilerini sembolize ediyor. Dolandırıcımız, geçmişte bol para kazandırdığı ve arasının iyi olduğu bu tiplerle işler ters gittiğinde papaz oluyor ve yelpaze içindekiler bahse konu sert tepkileri herkesin anlayabileceği biçimde gösteriyor. Dolandırıcılık olayında ahmak yerine konulduğu anlaşılan Amerikan Halkını ise iki kahramanımız ve dolandırıcılarla, yelpaze içindekilerin safında olmayan diğer yan ve alt karakterler sembolize ediyor. Sembolün önemine binaen, akış içinde genellikle ahmakça davranmalarına karşın iki kahramanımızın hiçte öyle olmadıkları, aksine gayet donanımlı oldukları kısa görselliklerle seyirciye iletilerek "sadece öyle davrandılar, aslında hâşâ öyle değiller" mesajı veriliyor. Elbette ABD toplumunun binlerce rengini sadece iki ana karakter üzerinden sembolize etmek ortaya absürd tipler çıkartmış. Diğerlerinin zaten repliği az olduğundan iki ana karaktere ne kadar mümkün olduysa yüklenilmiş. Polis karakterlerinin hepsi (Dürüst, idealist, çalışkan, rüşvetçi, beceriksiz, detektif, trafik polisi, isteksiz, tembel vs.) balet, entelektüel, arkadaşının karısına sulanan ahlak fakiri, bilgisayar uzmanı, hibrid otomobil kullanan çevreci, sadık sevgili, ideal eş, şeytan tüylü adam ve hatta Hollywood senaristlerinin kadim dostu kadın satıcısı olmaları sağlanmış.
Kriz vurdu, yıktı geçti. Ortalığı dümdüz etti. Etkisi yıllarca sürecek. Fakat yönetim, sistemde köklü bir değişime gideceği yerde içi boşaltılan dev şirketlerin içini yine halkın parasıyla doldurarak zengini kurtardı. Durum vahim. Eski tas, eski hamam... Bu yüzden semboller üzerinden giden filmin senaryosu ütopik derecede rahatlatıcı. Fakat bazı mesajları oldukça çarpıcı. Örneğin ilk yirmi dakikaya filmin kahramanları ve halkın koruyucusu olarak başlangıç yapan iki eski tarz polisin başına gelenler, Amerikan Halkının artık, gözükara, görev aşığı insanlar tarafından korunmadığını (her anlamda), onların hayalperestçe tedbirsiz davranıp yere çakıldığını ve devrin değiştiğini söylüyor. Halkı sembolize eden ütopik kahramanlarımız dolandırıcılığın en başından itibaren şüphelenip dolandırıcının üzerine gidiyorlar, dolandırılmalarına çanak tutan kirli politikacıları himaye eden yönetim sisteminin sembolü başsavcının gözdağı vererek engellemeye çalışmasından bile yılmıyorlar ve...
Film, teknik açıdan ortanın ortası bir yerlerde. Seyirlik açısından, tuhaf fakat makara bir film. Kahkaha tufanı başarısında olduğunu söyleyemem. Ama kayınvalidenin karı koca arasında sözlü mesaj taşıdığı bir bölüm var ki orada epeyce bir güldüğümü söyleyebilirim. Sinemanın ve 2010 yılının unutulmaz filmlerinden olabilme ihtimali olmasa da vurguladığı olay itibariyle izlenebilir bir film.
7
Konu Amerika Birleşik Devletlerini (ve takiben Dünya Ülkelerini) 2008 Ekonomik Krizine götüren o devasa ve çetrefil dolandırıcılık olayı. Dolandıran, sözde saygın ekonomi kodamanları. Dolandırılan ise, ahmak yerine konuldukları sonradan iş kurcalandıkça apaçık ortaya çıkan ABD' nin sorgusuzca tüketen ortadirek halkı. (Birçoğu çadırkentlere mahkum oldu ve işsizlik fonundan karnını doyurabiliyor.) Yukarıda bahsettiğim, sondaki animatik bölümde bu filme konu edilen dolandırıcılık yöntemi mizahi ve yettiğince ayrıntılı olarak gösteriliyor. (Ponzi Finansmanı. Artık Ponzi üçkağıdı diyorlar. Bizdeki en yakın benzeri jet-pa diyebiliriz) Fakat filmin doğası gereği durum, akış içinde elbette basite indirgenmiş. Baş Dolandırıcı İngilize dönüştürülerek sembolize edilmiş. Baş Yardakçı Avustralyalıya. Bu da Wall Street sermayesinin uluslararası olduğunun ve krizde sadece amerikalıların suçlanmasının doğru olmadığının Hollywood usulü verilmiş mesajı oluyor. Dolandırıcının Kurbanları arasında bir amerikan şirketinden Kenyalılara ve hatta Çeçen Mafyasına kadar renkli bir yelpaze var. Gerçi bu filmin içinde uzaylı E.T. gibi bir karakterin bile sırıtacağını sanmıyorum. Bu yelpaze içindekiler krizin içteki ve dünya ülkeleri üzerindeki sert ve yıkıcı tepkilerini sembolize ediyor. Dolandırıcımız, geçmişte bol para kazandırdığı ve arasının iyi olduğu bu tiplerle işler ters gittiğinde papaz oluyor ve yelpaze içindekiler bahse konu sert tepkileri herkesin anlayabileceği biçimde gösteriyor. Dolandırıcılık olayında ahmak yerine konulduğu anlaşılan Amerikan Halkını ise iki kahramanımız ve dolandırıcılarla, yelpaze içindekilerin safında olmayan diğer yan ve alt karakterler sembolize ediyor. Sembolün önemine binaen, akış içinde genellikle ahmakça davranmalarına karşın iki kahramanımızın hiçte öyle olmadıkları, aksine gayet donanımlı oldukları kısa görselliklerle seyirciye iletilerek "sadece öyle davrandılar, aslında hâşâ öyle değiller" mesajı veriliyor. Elbette ABD toplumunun binlerce rengini sadece iki ana karakter üzerinden sembolize etmek ortaya absürd tipler çıkartmış. Diğerlerinin zaten repliği az olduğundan iki ana karaktere ne kadar mümkün olduysa yüklenilmiş. Polis karakterlerinin hepsi (Dürüst, idealist, çalışkan, rüşvetçi, beceriksiz, detektif, trafik polisi, isteksiz, tembel vs.) balet, entelektüel, arkadaşının karısına sulanan ahlak fakiri, bilgisayar uzmanı, hibrid otomobil kullanan çevreci, sadık sevgili, ideal eş, şeytan tüylü adam ve hatta Hollywood senaristlerinin kadim dostu kadın satıcısı olmaları sağlanmış.
Kriz vurdu, yıktı geçti. Ortalığı dümdüz etti. Etkisi yıllarca sürecek. Fakat yönetim, sistemde köklü bir değişime gideceği yerde içi boşaltılan dev şirketlerin içini yine halkın parasıyla doldurarak zengini kurtardı. Durum vahim. Eski tas, eski hamam... Bu yüzden semboller üzerinden giden filmin senaryosu ütopik derecede rahatlatıcı. Fakat bazı mesajları oldukça çarpıcı. Örneğin ilk yirmi dakikaya filmin kahramanları ve halkın koruyucusu olarak başlangıç yapan iki eski tarz polisin başına gelenler, Amerikan Halkının artık, gözükara, görev aşığı insanlar tarafından korunmadığını (her anlamda), onların hayalperestçe tedbirsiz davranıp yere çakıldığını ve devrin değiştiğini söylüyor. Halkı sembolize eden ütopik kahramanlarımız dolandırıcılığın en başından itibaren şüphelenip dolandırıcının üzerine gidiyorlar, dolandırılmalarına çanak tutan kirli politikacıları himaye eden yönetim sisteminin sembolü başsavcının gözdağı vererek engellemeye çalışmasından bile yılmıyorlar ve...
Film, teknik açıdan ortanın ortası bir yerlerde. Seyirlik açısından, tuhaf fakat makara bir film. Kahkaha tufanı başarısında olduğunu söyleyemem. Ama kayınvalidenin karı koca arasında sözlü mesaj taşıdığı bir bölüm var ki orada epeyce bir güldüğümü söyleyebilirim. Sinemanın ve 2010 yılının unutulmaz filmlerinden olabilme ihtimali olmasa da vurguladığı olay itibariyle izlenebilir bir film.
Halil Alkan HEYBET (23) - 13 yıl önce
bana sorsanız sakın izlemeyin öok kötüydü ya oyunculardan biraz kurtarır 
g.c. (691) - 13 yıl önce
Açıkçası film gayet eğlenceli ve bol komedi ile yoğrulmuş, Will Farell liderliğinde absürd komedinin başarılı bir örneği olmuş.
Bazı sahneler kendimi tutamayıp kahkahalara boğulduğumu söyleyebilirim.
Sürprizbozan: Göster
Absürd komediden beklentinizi sonuna kadar karşılayacak bir film sizleri bekliyor.
Hangover gibi bu da oldukça eğlenceli vakit vaat ediyor...
Cevaplar (1)
Film Altyazıları
Furiosa: A Mad Max Saga (2,673)
Kimitachi wa dô ikiru ka (1,515)
Dune: Part Two (345)
Mad Max: Fury Road (322)
The Fall Guy (228)
Tarot (181)
The Ministry of Ungentlemanly Warfare (149)
Godzilla x Kong: The New Empire (127)
Håndtering av udøde (122)
Spoorloos (104)
Dizi Altyazıları
House of the Dragon (4,864)
Evil (694)
The Acolyte (274)
Tracker (179)
Halo (171)
Young Sheldon (165)
True Detective (155)
The Bear (153)
From (149)
Yellowstone (145)