Giriş Kayıt
Yorumlar (5)
default avatar
(2) -
Bana kalırsa belgesel türünde bir yapımla alakası olmayan bir videoydu. Video diyorum çünkü yapım demeye dilim varmıyor. Hayatında köpek görmemiş bir insan bile bu videoyu izlese yeni bir şey öğrenmiş sayılmaz.


avatar
(79) -
Birkaç sene evvel, Almanya'da popüler bir gazeteci, İstanbul seyahati sonrasında köşesine "Türkiye'de sokak hayvanı olmak, Avrupa'da insan olmaktan daha iyi." şeklinde bir yazı yazmıştı. Kastetmek istediği yoğun hayvan sevgimizle mültecilere olan tahammülümüz üzerinden kendi ülkesini biraz eleştirmekti.
O günlerde Belçika'da yaşayan sinemacı bir arkadaşım bana bu konudan bahsetti. "Almanlar bu yazıya karşı yoğun bir hazımsızlık beslediler. Mutlaka sizin sokak hayvanlarıyla olan ilişkinizi karalamak için çabalayacaklar dedi." Kendisi daha önce de içinde Türkiye hakkında olumlu yorum geçen senaryolardan bu yorumların kendi ülkesindeki bakanlık görevlileri tarafından nasıl rahatça silinip atıldığından bahsetmişti. "Çok yakında kokusu çıkar" dedi.

İnanmadım. Koskoca Batı, sırf kedilerle-köpeklerle-martılarla aramız iyi diye bizimle uğraşmaz dedim.
Bu filmi izledikten sonra tüylerim diken diken oldu.
Bir kültür, Batı'nın kendisi için yarattığı yavan ve faşist ön yargı havuzundan çıkmasın diye, nasıl da küçük hesaplar peşine düşüyorlar. Görsel kültür havuzunda Hindistan sokağa sıçılıp fillerle gezilen bir yağmur ormanı, Çin fabrikalarda çalışan fakir küçük çocukların köpek pişirip yediği endüstriyel bir diktatörlük, Türkiye pis, barbar, saygısız ve radikal insanların yurdu olarak anılsın diye muazzam çaba sarf ediyorlar. (Ruslar votka-mafya, Japonya sushi-harakiri vb. Düpedüz sığırlık.)

İnsan bildiği cehennemi bilmediği cennete tercih edermiş derler. Batı kendi sapkın ütopyasını ayakta tutmak için pahalı filmiyle, ruhsuz müziğiyle, çalıntı sanatıyla, uyduruk edebiyatıyla, diğer tüm kültürlere aralıksız saldırıyor. Bunu işaret edene de "başka işimiz mi yok?" türünden alaycı cevaplar veriyor ve daha acısı sömürdükleri ülkelerde de bir grup moron aynı fikri savunuyor.

Bu film bende bir aydınlanma yarattı. Dünyanın en mutlu sokak hayvanlarının yaşadığı bir şehir, sokak hayvanları için cehennem gibi resmedilmiş. Cımbızla seçer gibi, en fakir, en çaresiz, en kıyıda kalmış hayvanlar, en çirkin sokaklar, en kaba insanlar filme konmuş.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz diyeceğim ama bir kere de iyisi denk gelsin arkadaş. Ya da bizim Kültür Bakanlığımız bu konularla adam gibi ilgilensin. Amerika'da kısa film çeksen, federal hükümet ekranda görülen bayrak sayısını yeterli bulmayıp çekim iznini iptal edebiliyor.
Bizde gavur gelip Anıtkabiri yaksa, bakanlık plaket verip gönderir.

Ama biz inadına kediyi köpeği seveceğiz, inadına kuşları besleyip mutlu olacağız. Geberin hasedinizden.
1


default avatar
(170) -
ben pek beğenmedim birazda sinirlendim.Ayağıyla sevenler ,hoşt cekenler,besleyim deyip bulamac dökenler.Ayrıca odak köpek değilde Araplar,suriyeliler,İstanbul'un leş insanları,evsizler iğrenç konuşmalar küfürler vs vs.Elin Almanı gelip belgesel vari bişey cekmiş zaten dipte olan Türk algısı dahada düşecek.İzlediğimden tek anladığım sandığımdan sokak köpek sayısının çok daha fazla olduğuymuş.
4


default avatar
(2) -
ilginç bir belgesel. sokak hayvanlarının gizli yaşamı Gülücük yaşadığım yerde bunlardan çok var ve uzun zaman davranışlarını izleme fırsatım olduğundan belgeselin benim için yenilikçi pek bir tarafı yoktu. yine de güzeldi.
7


avatar
(6206) -
Öncelikle bir hayvan sever olarak izlememek olmazdı. Bence çok güzel belgesel tadında olmuş. Özellikle tinerci çocuklarla olan dostlukları çok güzeldi. Ayrıca MÖ 360 yılında Sinoplu Diyojen o yıllarda bile insanlarla köpekler arasındaki farkı öylesine güzel görmüş ve demiş ki ( '' İnsanlar yapmacık ve iki yüzlü şekilde yaşar.Köpekleri incelemekte yarar var '' ) Bence bir hayvan severseniz izleyin ve hoşunuza gidebilir. Aksiyon ve heyecan arayanlar için böyle bir şey yok. Bu yapımda emeği geçen herkese gönülden teşekkürler...
10


‹ Önceki 1 Sonraki ›
Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film