Muhbir (2010) Yorumlar

lawyer61 (467) - 13 yıl önce

Film adeta sizi içine alıyor kanınızı donduran gerçek hikayesi ile aiıp sürüklüyor Rachel Weiszin oyunculuğuna hayran kaldım özellikle kızı götürmeye çalıştığı sahne olağnüstü güzeldi etkilenmemek imkanıszdı kesinlikle izleyin...

| Cevapla Cevapla | Bildir

asab26 (1239) - 13 yıl önce

insanın kanını donduran bazı gerçekler vardır. bunalrdan biride insan kaçakçılıgı ve sex köleliliğine zorlanmış masum genç kızlar. işlenilen konu tam isabet.

filmi izlerken bir an bile olsun sıkılmadan izledim ve izlerken oldukça içim burkuldu desem yalan olmaz. gerçek olaydan esinlenip yapılması daha dogrusu gerçek olay olması filme ayrı bir güzellik getirmiş..

zamanınız varsa kesinlikle izleyin ...

emeği geçen herkese teşekkürşer selametle

| Cevapla Cevapla | Bildir

kefirdanesi (569) - 12 yıl önce

Gerilimin bir an bile eksik olmadığı, her sahnesinde artan dehşet duygusunun sizi esir alarak, hüzün, nefret ve intikam koylarında dolaştırdığı ve sonunda insanın en büyük düşmanının yine insan olduğunu açık ve net bir dille anlamanızı sağlayan harika bir film. Rachel Weisz takdire şayan bir performans sergilemiş. "Mutlaka seyredilmeli" ve "Arşivlik" kategorilerinde bir film. Özellikle ergenlik çağındaki tüm gençlerin seyretmesini öneririm.

Ergenlere dip not: Kimse kimseye babasının hayrına iyilik yapmaz. Birisi size çok yakın davranıyor ve size gül bahçesi vaadediyorsa, o kişiden şüphelenin. Mümkünse o ortamdan hemen uzaklaşın.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Franz_K (159) - 4 yıl önce

Bosna’ya Birleşmiş Milletler çatısı altında arabuluculuk görevine atanan Kathryn Bolkovac’ın gerçek deneyimlerinden yola çıkılarak çekilmiş film; onun savaş sonrası Bosna topraklarında barış ve güveni tesis etmek için görevlendirilmiş kurum çalışanları, yerel polisler ve üst düzey bürokratların içinde olduğu kadın ticaretine, masum kızları kaçırıp seks kölesi olarak kullanan şebekelere karşı mücadelesini anlatıyor. Böyle can yakan, kan donduran bir gerçek hikâyeye sahip filmi sinematografik açıdan değerlendirmek çok anlamsız aslında. Zira benzer temalı diğer filmlerde de olduğu gibi anlatının dayandığı gerçeklik o kadar acı ki filmin sinematografik başarısından ziyade yaşanan bu olaylardan haberdar olmak bile yeterince etkiliyor seyirciyi. The Whistleblower da zaman zaman klişe gelebilecek ayrıntılara ve anlatısındaki aksaklıklara rağmen ele aldığı konuyla değer kazanan bir film. İnsan denen mahlukun ne kadar acımasız, ne kadar vahşi olabileceğini, ne kadar korkunç işler yapabileceğini, ne kadar alçalabileceğini en çıplak haliyle seyircinin suratına çarpan film; iyi amaçlar için kurulmuş kurumların yine aynı mahluk tarafından nasıl bir şer odağına dönüştürülebileceğini göstermesi bakımından dikkate değer. Öte yandan Bosna Savaşı esnasında Birleşmiş Milletler’in gözü önünde yaşanan soykırım düşünüldüğünde filmde anlatılanlara çok da şaşırmıyor insan. Ancak benzer temalı filmlerde olduğu gibi kanunsuz her türlü işe bulaşmış eli kanlı kurumlarla legal zeminde mücadele eden her güzel insanın yozlaşmış bürokratlar karşısında yaşadığı yenilgiye, kötülerin cezalandırılmadığı, yaptıklarının yanına kar kaldığı sistemlere tanık olmak da bir o kadar kahrediyor insanı. Hülasa The Whistlebolwer; her yıl hiç azımsanmayacak bir kesimi çocuklardan ibaret 2,5 milyon insanın kaçırıldığı bir dünyada yaşıyor olduğumuzu bir kez daha tüm çıplaklığı ile yüzümüze çarpan, seyirciye insan olmayı bir kez daha sorgulatan sert ama mutlaka izlenmesi gereken bir film.

7,6/10

| Cevapla Cevapla | Bildir

ertuuuuuu (155) - 5 yıl önce

Yozlaşmış memurların ve kurumların dahil olduğu suçlar ve tüm engellere rağmen bunları ortaya çıkarmaya çalışan şerefli polis memuru... Aynı konuyu işleyen kaç film daha çekilecek acaba. Zira olayı tam idrak edemedik bi 70-80 tane daha çekilmesi yerinde olur.

| Cevapla Cevapla | Bildir

omer16 (742) - 6 yıl önce

Gerçekten geç bulduğum filmlerden birisi oldu.. Son derece kan donduran bir film çok yalın anlatılmış.. BM' de dönen dolapların bir kısmını iyi ifşa etmiş film.. Unicef'te neler dönüyor kimbilir.

| Cevapla Cevapla | Bildir

XduygusuzX (240) - 7 yıl önce

Gerçeğe dayanan filmleri seviyorum..etkileyici ve bir o kadar da acı verici..bi monster filmi bide bu film..etkilenmemek elde değil zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsun bu filmde.her dakikası heyecan ve dehteş verici.. 8/10

| Cevapla Cevapla | Bildir

denisilin (8408) - 8 yıl önce

gerçek hikayelere dayanan filmler genelde sağlam oluyor! rachel hatun da var zaten... kesinlikle izleyin, izletin derim!

| Cevapla Cevapla | Bildir

gri72 (2674) - 10 yıl önce

Filmde savaş sonrası Bosna'da yaşanan insan kaçakçılığının iç dünyası tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.. Savaş sırasında her şey gözünün önünde yaşanmasına rağmen tüm katliamlara seyirci kalan Birleşmiş Milletler'in aslında nelerle uğraştığı da ortaya çıkıyor... Kurgu ve senaryo olsaydı "bu kadar da olmaz artık" dedirten gerçeklikte bir yapım.10/8

| Cevapla Cevapla | Bildir

ervanamaz (13) - 10 yıl önce

film insana ''ne çok acı var'' dedirtiyor insana..

| Cevapla Cevapla | Bildir

Dlgn1968 (42) - 10 yıl önce

Legal zeminde pislikle mücadele edenlerin çaresizlikle sonuç alamaması bana her zaman trajik gelmiştir.Birde bunun alternatifi olarakta donanımlı bir babayiğitin çıkıpta gününü gösterme adına,yaptıklarını yanına bırakmama adına,o masumların titreyen naif bedenlerinin kefareti adına,dünyayı dezenfekte etme adına yaptığı acımasız bir temizlik işte beni huzura kavuşturan yegane mücadele odur.Bırakın insanı hayvanın kılına dahi zarar veren her türlü mahlukatın sıkıcı yerlerde ve verimsiz toprak altında bütün beşeriyetin selameti uğruna ebedi istirahat etmeleri gerekir.Filmin ikincisi çekilip dexterında polis memuru olarak atanması gerekir.

| Cevapla Cevapla | Bildir

leopar1972 (811) - 11 yıl önce

Üzüleceğiniz ama gerçeklerden oluşturulmuş bir tabloya gözattığınız için sevineceğiniz iyi bir filim, tavsiye ederim, izleyin...

| Cevapla Cevapla | Bildir

skyinn (214) - 11 yıl önce

İzlerken kanım dondu sonuna gelmeden kapatmak istedim ama film beni okadar içine çektiki kopamadım dram yönü ağır bir film son zamanlarda izlediğim en iyi filmlerdendi

| Cevapla Cevapla | Bildir

attila2000 (2) - 11 yıl önce

1999 yılında bunlar yaşanmışsa, 1993_1995 arasinda olanlar hayal bile edilemez artık.... Ihbar mektubu muhteşemdı.
Arasıra yenik düşsem de erime
Insan olmak dokunuyor haysiyetime...

| Cevapla Cevapla | Bildir

attila2000 (2) - 11 yıl önce

Belgesel kadar gerçek bir film kadar etkileyici...Keşke gerçek bir hayattan uyarlama olmasa keşke bunlar hiç yaşanmamış olsa... Film aynı zamanda senaryoya inanmış bir kadronun eseri.... Samuel Goldwyn. Üstüne bir de "Leyla" cekerse....

| Cevapla Cevapla | Bildir

lotusimpact (820) - 12 yıl önce

Fazlasıyla sinir bozucu ve gerçekçi bir film. Böyle filmleri izlemeyi sevmiyorum. Çünkü filmin sonunda yada ortasında kimse kötü adamın kafasına sıkmıyor. Taken adlı filmin tamamen gerçek versiyonu bu filmdir.

| Cevapla Cevapla | Bildir

kefirdanesi (569) - 12 yıl önce

Gerilimin bir an bile eksik olmadığı, her sahnesinde artan dehşet duygusunun sizi esir alarak, hüzün, nefret ve intikam koylarında dolaştırdığı ve sonunda insanın en büyük düşmanının yine insan olduğunu açık ve net bir dille anlamanızı sağlayan harika bir film. Rachel Weisz takdire şayan bir performans sergilemiş. "Mutlaka seyredilmeli" ve "Arşivlik" kategorilerinde bir film. Özellikle ergenlik çağındaki tüm gençlerin seyretmesini öneririm.

Ergenlere dip not: Kimse kimseye babasının hayrına iyilik yapmaz. Birisi size çok yakın davranıyor ve size gül bahçesi vaadediyorsa, o kişiden şüphelenin. Mümkünse o ortamdan hemen uzaklaşın.

| Cevapla Cevapla | Bildir

canary (404) - 12 yıl önce

Kendisi insan görünümünde olan ama aslen alakaları olmayan, onlara hayvan demenin hayvanlara hakaret sayılacağı mahlukların sinirinizi zıplatacağı bir film. İnsan kaçakçılığı ve esnasında yapılan zulüm! İnsan olanın aklı almıyor biri bir başkasına bunları nasıl yapar? Hele hele sizi korumak için buradayız diyenlerden gelen darbeler. Geriye güvenecek veya yapabilecek neyiniz kalıyor?
Herkes ancak başına gelen kadarını bilebiliyor, bu açıdan bu tarz filmler bilgilendirici özellikleri bakımından da ayrı bir takdiri hak ediyor. Ayrıca kişiye göre değişmekle birlikte şükretmemize ve bazı şeyler için hareketlenmemize sebep oluyor. Kesinlikle izleyin ve izlettirin.

| Cevapla Cevapla | Bildir

kuski (898) - 12 yıl önce

Tek bir kadın, Birleşmiş Milletler’e ve onun komplocu ortaklarına kafa tutması...Cinsiyet Bürosu’nun başına geçip, BM memurlarından yerel polis ve barış elçilerininde fuhuş çetesinin işinde parmağı bulunması ve bunlara karşı verdığı zorlu mucadele takdiri hak ediyor...Rachel Weizs in oyunculuğu muthiş

| Cevapla Cevapla | Bildir

ceki07 (8) - 12 yıl önce

Açıkçası film büyük takdiri hak ediyor bence kendilerini demokrasi ve insan haklarının savunucuları olduklarını öne süren bir takım kurum ve devletlerin gerçek yüzlerini oldukça net ve bağımsız olarak gözler önüne seriyor. Tavsiye edilir..

| Cevapla Cevapla | Bildir

afk1905 (22) - 13 yıl önce

Kesinlikle izlenmesi gereken bir film olmuş. Filmden sonra halinize şükredecek ve insanlığın ne noktada olduğunu görecek veya hatırlayacaksınız. İnsanların ve kuruluşların nasıl paranın esiri olduğunu, insan hayatının ne kadar değersiz hale geldiğini göreceksiniz. Kısacası insanlığınızdan utanacaksınız.

8/10... Rachel Weisz'in oyunculuğa laf yok ama bazı oyuncuların performansları biraz vasat geldiği için puanı biraz kısmak zorunda kaldım.

İyi Seyirler...

| Cevapla Cevapla | Bildir

marksandspencer (1) - 13 yıl önce

filmin HD sürümü için alt yazı olacak mı?

| Cevapla Cevapla | Bildir

lawyer (70) - 13 yıl önce

etkileyici bir konusu vardı, rachel weizs gayet güzel oynamış.. aksiyon dolu bir film değildi, durağandı ama mutlaka izleyin derim.. bu arada çeviri çok güzeldi, teşekkürler.. 7/10

| Cevapla Cevapla | Bildir