The Room (2003) Yorumlar
Yorumlar (13)

tone of nature (134) - 1 yıl önce
Disaster Artist' den sonra bunu izlemenize gerek yok. Çünkü gülünecek bir şey yok. Abzürd komedi değil bildiğin ucuz mu ucuz bir film. Bunun yerine Flash tv Gerçek Kesit, Dünyayı Kurtaran Adam falan seyredin daha keyif alırsınız. Eğer ki abzürd bir şeyler arıyorsanız :
https://turkcealtyazi.org/mov/1305797/enthiran.html ( seyrederken " yok artık ! " demeniz garantili )
https://turkcealtyazi.org/mov/1305797/enthiran.html ( seyrederken " yok artık ! " demeniz garantili )

asivaz (117) - 4 yıl önce
bu filmde beni oynatsalar eminim hiç sırıtmazdı oyunculuğum
bende disaster artistten gelenlerdenim. yorumlara bakıp bir film acaba ne kadar kötü olabilir diye merakımdan sarmadan sonuna kadar izledim ama gerçekten çok kötü 
normalde 5 puan altı vermem ama en kötü film konusunda nam yapmış diye 2 veriyorum.
2


normalde 5 puan altı vermem ama en kötü film konusunda nam yapmış diye 2 veriyorum.






denisilin (7256) - 5 yıl önce
Film basit bir porno gibi ama çıplaklık olmadan yani fazla olmadan... Zaten medyada geçenlerde okumuştum, The disaster artist filminden dolayı oldukça ilgi görmeye başlamış. O filmi izlemeden bunu izlemek istedim. Sonuna kadar sarmadan izledim, arada sıkıldım ama güldüğümde oldu fakat film komedi filmi değil. Çevirmen arkadaş filmin başında insanlık namına uyarmış, boşuna değilmiş.
İngilizce kursuna gidenler ya da hazırlık okuyanlar bilir, hotline, grapevine, headway gibi kitaplar vardır. Onlardaki diyaloglar gibi filmin tamamı...


zubo (44) - 5 yıl önce
İlk yarım saatte sıkıldım atlatarak seyrettim,çatıdaki sahne ile eğlenmeye başladım.Bildiğiniz hiçbir filme benzemeyen,niye filmde oldukları belli olmayan bağlantısız bir sürü sahne ve diyalog.Bu yönetmen/oyuncunun (!!) hayatını anlatan DISASTER ARTIST filmi için önceden seyredilmeli

No-One (192) - 5 yıl önce
Bu filmi nasıl izledim ve neden yorum yapma isteği duydum bilmiyorum ama filmin başrolü ,yönetmeni,senaristi(belki de oynamadığı bölümlerde kameramanı) gibi saçmalığın monotonluğunu yaşamak istedim galiba.Tabi yanlış anlaşılmasın barındırdığı özellikler bakımından bu bi film değil ,virüs gibi düşünün sadece canlı bedende canlı özellikleri göstermesi gibi bu film de (film değil) izlerseniz film olabiliyo ,geri kalan zamanlarda sizin için asla film olmayacak.. Sinematografi açısından Stv nin ismi filmi özetleyen yapımlarıyla aynı kıvamda "Gerçek Kesit" tadında sesli düşüncelere şahit olabilirsiniz ,düşünce demişken bunu da düzelteyim sadece oyuncunun düşündüğünü varsayarsanız sesli bi düşünce diyebilirsiniz.( oyuncuya da geleceğim ,oyuncu dediğime bakmayın)Öyle jest,mimik ,diksiyon,ulama,hayret,şaşırma ,nara falan beklemeyin,ağlama,bağıma ve gülmelerde bile;beklenti yapmayın lütfen!! izlerken film olan bu videoda intihar edene,kanser hastası olana verilen tepkiyle tarhana makinesine verilen tepki aynı..izlerken daha ne kadar aynı monotonlukta saçmalanabilir,ne kadar aynı ses tonuna maruz kalabiliriz ve neden gülüyoruz gibi kafada beliren korkunç sorularla karşılaşabilirsiniz.ben hala neden bu kadar güldüğümü anlamadım. tabi bu da yanlış anlaşılmasın ,film soru işareti bırakmıyo ,izlerken kendi sorunuzu kendiniz üretip kendi kendinize soru işaretleri bırakıyosunuz .Herşeye rağmen ( ki hiçbir şey yok aslında) böyle rolantiyede güle güle filmi(ne demek istediğim anladınız tekrar yazmayayım) bitiriyosunuz.oyunculuğa geleceğimi söylemiştim ama maalesef oyunculuk olmadığı için iyi ya da kötü gibi bi eleştiri yapmayacağım ,yani gelemedim(o kadar düşündüm ,zaman kazanırım dedim yazarken ama olmadı). yazdıklarım kafanızda somut olarak belirsin diye spoiler vermek isterdim ama tahmin edeceğiniz üzere spoiler namına da birşey yok...iyi seyirler (seyir yok)
5

MatthewMc (187) - 6 yıl önce
Bu filmin adını daha önce hiç duymamış olmanız çok normal. İşin komik yanıysa, benim bu film hakkında bir yazı yazıyor olmam. The Room, 13 yıl önce vizyona girmiş olan ve herkes tarafından “Gelmiş Geçmiş En İyi Kötü Film” lakabını alnının akıyla taşıyan bir film. Nedenini filmi izleyince anlayacaksınız.
Film, Johnny hakkında. Sevgilisi Lisa’yı, arkadaşı Mark’ı ve özellikle de futbol oynamayı çok seven Johnny, mutlu bir hayat sürmektedir. Fakat Johnny, en yakın arkadaşı Mark’ın sevgilisini aldattığını öğrenince her şey değişecektir (filmin buradan aşırı melankolik, ciddi bir drama gibi gözüktüğünün farkındayım ama alakası yok).
Filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı, ana yapımcısı ve başrolü olan Tommy Wiseau, The Room’un böyle bir namı taşımasının ana nedeni. Wiseau’nun bu filmdeki performansı, hayatımda izlediğim en kötü performans, açık ara hem de. Ama bu performans, aynı zamanda bu filmi o kadar acınası bir derecede komik yapıyor ki, izlerken kendinizi yerlere atıyorsunuz. Kurulan gereksiz diyaloglar, çok saçma mantık hataları ve sahneler de ortaya çıkan sonucu daha da komik bir hale getiriyor.
The Room, başından sonuna kadar büyük bir ciddiyetle izleyeceğiniz filmlerden birisi değil. Bu film, bazı sahnelerini sara sara izleyeceğiniz, bu esnada da kendinizi gülmekten tutamayacağınız bir film. Eğer bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız bir göz atın bence, rezaletliğiyle hayatınızı değiştirebilir.
1
Film, Johnny hakkında. Sevgilisi Lisa’yı, arkadaşı Mark’ı ve özellikle de futbol oynamayı çok seven Johnny, mutlu bir hayat sürmektedir. Fakat Johnny, en yakın arkadaşı Mark’ın sevgilisini aldattığını öğrenince her şey değişecektir (filmin buradan aşırı melankolik, ciddi bir drama gibi gözüktüğünün farkındayım ama alakası yok).
Filmin yönetmeni, senaristi, yapımcısı, ana yapımcısı ve başrolü olan Tommy Wiseau, The Room’un böyle bir namı taşımasının ana nedeni. Wiseau’nun bu filmdeki performansı, hayatımda izlediğim en kötü performans, açık ara hem de. Ama bu performans, aynı zamanda bu filmi o kadar acınası bir derecede komik yapıyor ki, izlerken kendinizi yerlere atıyorsunuz. Kurulan gereksiz diyaloglar, çok saçma mantık hataları ve sahneler de ortaya çıkan sonucu daha da komik bir hale getiriyor.
The Room, başından sonuna kadar büyük bir ciddiyetle izleyeceğiniz filmlerden birisi değil. Bu film, bazı sahnelerini sara sara izleyeceğiniz, bu esnada da kendinizi gülmekten tutamayacağınız bir film. Eğer bu tarz filmlerden hoşlanıyorsanız bir göz atın bence, rezaletliğiyle hayatınızı değiştirebilir.

‹ Önceki
1
Sonraki ›
Film Altyazıları
Avatar: The Way of Water (13,523)
Tetris (1,162)
Murder Mystery 2 (852)
Un beau matin (508)
A Man Called Otto (486)
Avatar (467)
John Wick: Chapter 3 - Parabellum (428)
Breaking (402)
Cocaine Bear (392)
Babylon (314)
Dizi Altyazıları
The Mandalorian (3,611)
Succession (3,583)
Rabbit Hole (1,992)
Poker Face (1,081)
Star Wars: The Bad Batch (1,040)
The Blacklist (737)
Better Call Saul (617)
Star Trek: Picard (469)
Your Honor (443)
The Walking Dead (421)