Kaçığın Günü (2002) Yorumlar

ramazan5557 (67) - 4 yıl önce

İzlerken herkesin "Aaa, bu takıntı bende de var.", "Bu durum benim de başıma çok geliyor." ya da "Buna ben de çok sinirleniyorum." gibi cümleler kuracağı garanti. Ancak bunları bazen kara mizah tarzında sembolik olarak anlatımı o kadar güzel ki filmin nasıl bittiğini anlamıyorsunuz.

| Cevapla Cevapla | Bildir

yancebimekoy (806) - 5 yıl önce

"Ozanlar, diktatörlerden daha güçlüdür."
Filmi izlerken aklıma Bukowski'nin sözleri geldi: "Yorgun değil, mutsuzsun." Yorgun olmayan,mutsuz olan bir adamın takıntılı hayatını anlatan eğlenceli filmi. Filmi izleyen herkes, kesinlikle kendinden bir şeyler bulacak...

| Cevapla Cevapla | Bildir

TheDeadlock (38) - 6 yıl önce

Emekli yaşına kadar umut doluyken aslında her şeyin daha kötüye gittiğini, yozlaşmışlığı, iletişim eksikliğini, duyarsız toplumun bencilliğini, zaman zaman skeç tarzında sahneleriyle karakterin birçok yönünü kendinizle bağdaştırıyorsunuz.

50 yaşını geçen bir insan bu filmde çok şey bulur. 50 yaşın altındakiler ise bir an önce hayata karşı plan yapma hissine kapılabilir.

Böyle bir topluma sahipken apartman dairesinde yaşamak zulümdür. Asıl soru yalnız kalmak tek çözüm müdür?

Sinema havası olmayan tv filmi tadında ama tv de izlenecek bir filmde değil. Sakin kafayla izlenecek kara mizah.

| Cevapla Cevapla | Bildir

marco1071 (52) - 7 yıl önce

film gerçekten güzel bu filmi izleyince türk sinemasının artık kendisine çeki düzen vermesi gerektiği kanısına iyice vardım.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Fügen Atasoy (1418) - 7 yıl önce

Komedi filmi olsun diye çekilmiş bir film değil ama o kadar güldüm ki tarifi mümkün değil.

Polonya’da yaşayan 49 yaşındaki Adas, eşinden boşanmış ,yalnız yaşayan, kendinden ve hayatından nefret eden bir adamdır. Adas’ın her işi 7 kez yapmak gibi takıntıları vardır. Çok titizdir, düzenlidir, çevresine karşı saygılıdır ama hepimizin başına gelenler sosyal ortamlarda onun da başına gelir.

Huzur duymak için onca yol gidip kış günü bomboş plajda kafa dinlerken yanıbaşına insanlar doluşur, trende yanına köpeğine hakim olamayan bir kadın oturur, komşuları gürültü yapar, sabah erken saatte işçiler makine çalıştırır. Bunun gibi hergün karşılaştığımız birçok olaya Adas’ın verdiği tepkiler, bizim ayıp olmasın diye sesimizi çıkaramadığımız durumlar için çok ferahlatıcı.

Filmde en çok yaşlı annesine gittiği sahneyi sevdim. Adas ona bir şey anlatmaya çalışırken kadının sadece onun çorba içip yemek yemesine odaklanması ve onun dinlememesi ne kadar sık yaşanan bir durum.

Daha saymakla bitmez. Filmde o kadar çok değişik sahne var ki 93 dakika hemen bitiyor. Çekim kalitesi çok iyi. İç ses ile anlatım çok samimi.

Filmi yazan ve yöneten MAREK KOTERSKI’ yi tebrik ediyorum bize ayna tuttuğu ve komik hallerimizi görebildiğimiz için.

Başrol oyuncusu MAREK KONDRAT da bu rolün hakkını vermiş. Çok keyifli zaman geçirdim. Tavsiye ederim.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Naksidil (392) - 7 yıl önce

" 7 ve 13 sayıları " arasında hapsolmuş bir nevi anne mağduru bu adamı ilgiyle izlememek ve gülmemek pek mümkün değil. 7 sayısının uğuruyla 13 sayısının korku bileşimi .. ? Obsesif bozukluk kalıtsaldır , o nedendir ki oğlunun mutsuzluğu üzerine kendince oldukça ileri görüşlüdür .. Her şey bir yana ; hayalinde yarattığı kadınla bile mutluluğu yakalayamayacak olması inanılmaz acımamıza neden oluyor ..

| Cevapla Cevapla | Bildir

malumat (24) - 8 yıl önce

Karakterle kendini bağdaştırmamak imkansız gibi. Ertelemeyin ve mutlaka izleyin

| Cevapla Cevapla | Bildir

turezeynep (47) - 8 yıl önce

Bu kadar güldüğüm bir film daha yok. Çok başarılı bir kara mizah örneği.

| Cevapla Cevapla | Bildir

ozgurgece (24) - 10 yıl önce

Kara mizahın doruklarında..

| Cevapla Cevapla | Bildir

iyisinek (136) - 10 yıl önce

Kendimden bir şeyler izlemek istemiyorum. Adam gibi hikayesi olan eli yüzü düzgün bir film izlemek istiyorum diyorsanız size uygun değil. Herkesin karşılaşabildiği sıradan olaylar bir dizi skeç şeklinde aktarılmış. Gündelik olayları içeriyor. Fakat sinemanın o büyülü dünyasına sizi keyifli bir yolculuğa çıkarmıyor. İyi bir hikaye de anlatmıyor. Yer yer güzel ve mesajlı espriler olsa da bir sinema filmi izlemenin keyfini almadım.

| Cevapla Cevapla | Bildir

poormf (1072) - 10 yıl önce

Bencil, duyarsız toplumun, takıntılar, rutinler üzerine kurulu yaşama sahip bir adam üzerinden kara komedi tarzında sorgulandığı filmde bu adamın yaşadığı strese ortak olup düştüğü durumlara gülümserken artan mizahi doz sonunda gülümsemenizi kahkahaya dönüştürüveriyor...

| Cevapla Cevapla | Bildir

Amadeus (215) - 11 yıl önce

Gerçekten güzel film. Hiç sıkmıyor. Ve gerçekten de komik..

| Cevapla Cevapla | Bildir

ferador (52) - 11 yıl önce

Gerçekten güzel bir film. İzlerken filmi çok iyi takip etmek gerekiyor, çok güzel mesajlar veriyor film. Kaçığın bir çok takıntısına sahip olan benim gibi biri için şahane bir film. İzlenmeli.

Haça dönüp "Tanrım sanırım aşırıya kaçıyorsun" demesi yeter.

| Cevapla Cevapla | Bildir

cnsfrd (274) - 12 yıl önce

şimdi bu film Lehçe iken böyle 8 filan verilebiliyorsa Polonya'da olsak büyük ihtimal 10 üzerinden 10 verilir. Babam ve Oğlum'u yabancıların anlayamadığı gibi bizde burda bi sürü göndermeyi yakalayamıyoz kaçırıyoz. film hem orjinal hem akıcı ki genelde Nbc yüzünden sanattan sanat anlatı yüklü filmden soğmuş yurdum insanına çölde bir vaha gibi.
tek başına izlemeniz ve biraz daha sorgulamanız da özellikle önerilir.
ögrenicek çok şey var hala.
8.2/10

| Cevapla Cevapla | Bildir

kizirnoslu (27) - 12 yıl önce

Izkeyeceklerim listesine bir sekilde attigim ve aradan yaklasik 8 ay gectikden sonra izlemeye karar verdigim ve indirdigim, daha sonra bu indirme esnasinda film hakkinda biraz bilgi almak icin once eksi sozluga konu ile ilgili bir arastirma ve akabinde goruslerine deger verdigim turkcealtyazi.org uyelerinin fikirlerini almak icin bulundugum burada filmi izlemen dahi izlemenizi tavsiye ediyorum, Sinema'nin bir sanat oldugumu gorebilecegimi dusundugum bir gibi hissediyorum...

| Cevapla Cevapla | Bildir

Megaohm (81) - 12 yıl önce

İnanamıyorum..10 yıl önce beni filme çekmişler ve ben yeni görüyorum..

| Cevapla Cevapla | Bildir

fanatic_anchovy (358) - 12 yıl önce

Çoğu insanın benzerlikler veya farklılıklarından dolayı bir şeyler bulabileceği bir film. Adamın sistematik takıntılarının rahatsız edici bir hal alması olağan karşılanabilir. Yönetmen karasından bir mizah anlayışıyla sınırlarda gezinen bu konuyu sunmakta başarılı bir yönteme başvurmuş.

Kaçığın sancıları son dünya düzeni içinde çağının vebasına ait dertlerin toplamı olarak değerlendirilebilir. Değişimin ortasında kalmış karakterin etrafında yaşanan bireyselleştirme süreci, her alandaki yozlaşmalar onun için toplumu yaşanmaz hale getirebiliyor.
Grisi olmayan bir film. Ben sevdim. Tavsiye için kuzeydebiryer'e teşekkürler.

| Cevapla Cevapla | Bildir

Can Karako (182) - 12 yıl önce

Bu film hayatımı değiştirdi. Kelimelerle anlatamayacağım şeyler hissetirdi bana. Bunu okuyorsanız bu filmi gerçekten izleyin

| Cevapla Cevapla | Bildir

kuzeydebiryer (360) - 14 yıl önce

49 yaşına gelen Adam takıntılı hayatında birşeylerin yolunda gitmediğinin farkındadır.İçine hapsolduğu yanlızlık ve tekrarlamaktan usanmadığı alışkanlıkları hayatını bir kara mizaha çevirecektir. Polonyalı yönetmen Marek Koterski günümüz toplumuna bencilliğine göndermeler yaparak izleyicisinden tam not almayı başarıyor.

| Cevapla Cevapla | Bildir