Başlıktanda anlaşılacağı üzere bir yönetmen ve sevdiğimiz üç filmini yazıyoruz.Fakat sadece yazıp geçmekten ziyade altlarına kısa da olsa neden sevdiğimizi not olarak düşersek daha yol gösterici olacağını düşünüyorum.

Sıra gözetmeksizin.

Başından sonuna kadar enfes imgelere, inanılmaz sekanslara ve bütün olarak emsalsiz bir ideolojiye sahip Kubrick başyapıtı...



Kubrick sinemasının mükemmeliyetçi yapısının her sahnede buram buram hissedildiği, enfes bir biyografik hikaye...



İki Hollywood yıldızı Kubrick ustanın eline verilirse neler mi olur. Ortaya unutması imkansız bir başyapıt daha çıkar. Çoğu kişi tarafından yanlış anlaşılmış, maalesef erotik sinema olarak tasvir edilmiş, halbuki içerisinde benzersiz bir ideoloji barındıran Kubrick başyapıtıdır.

Söylenecek sözün olmadığı bazılarının replikleri bıkmadan usanmadan tekrara tekrar söyleyip durduğu o unutulmaz film -sadece herşeyini kaybettikten sonra özgür kalabilirsin-



İçinde aşkı, duygusallığı, savaşı, komediyi ve daha birçok duyguyu içeren, izlerken hüzünlendiğim içimdeki acıma duygusuyla karışık duygusallağı ön plana çıkartan harkulade film.

Hüzünlenmemek elde değil. Enfes bir hikayeydi.

C. Diaza rağmen müthiş bir dram.

Yine çok güzel bir dram. Denzel Washington ile enfes bir seyir.

İçinde yaşamaya mecbur bırakıldığımız düzeni bir kez daha sorgulattırdığından ve keskin eleştirisinden dolayı...Filmin son anları kopuş anlarıdır,vazgeçtir,yenilgidir.Bir kere daha direnmemiz gerektiğini hatırlattığı için...








Her filminde hedefinde yozlaşmış toplumu ve burjuvayı ele alır ve yine burjuva kesiminin acınası gerçekliğini tüm çıplaklığıyla sergilediği için. Son olarak ekleyeyim sinema tarihinin en başarılı ve bıçak sırtına sahip finali ise sevmemde ki bir başka etken...

On Emir'den yola çıkarak ortaya konan Polonya Televizyonu için yapılmış 10 bölümlük mükemmel bir seri. Bize ayna tutan yapımlar listemde ilk sıralarda yer alır.



Kieslowski'nin Üç Renk üçlemesinin sonuncusu film "Kardeşlik teması" üzerine inşa edilse de iletişim ve adalet eleştirileriyle bir başyapıt olarak karşımıza çıkar. Unutulmaz müzikleri de cabası.



Dekalog serisinin 6. bölümünün aşka dair uzun metraja dönüşen anlatımı. Aşkın saf halinde hüküm süren Tomek'in gerçek dünyanın yansıması olarak karşı penceresinde beliren Magda'ya tutkulu bir o kadar da saplantılı duygularının film karelerinde çözümlenmeyi bekleyen olağanüstü anlatımı.

Beni büyüleyen bir film,içeriğindeki müzikler ve danslar olsun ve kurgusu olsun. Tony Gatlif'le tanışmama vesile olmustur.





Bu iki filmde yol filmi içeriğinin ve yine kendine has muzikleriyle beni etkilemiş filmleridir.Tony Gatlif'in başka yönetmenlerden onu ayıran yönlerini belirleyen bu filmleri seyredin derim.

Listenizde Gadjo Dilo'yu görmemek şaşırttı beni sayın McFly.Dolayısıyla yazdığınız filmlere olan beklentim daha da yükseldi

Bir bulmacanın içerisinde, bilinmezden ürkerek geçirdiğim dakikaların mimarı olan film. defalarca izlemek ve aynı duyguyu tekrar tekrar yakalamak. Sinema bu olmalı dediğim seyirciyi kendi dünyasında yolculuğa çıkartan unutulmaz bir yapım.



"Anı Yakala" sözlerinin bir büyüsü var mı? sorusuna bu filmi izleyenlerin vereceği bir cevap mutlaka vardır. Özgürlükçü fikirlerin ilk önce kendin ol diyen bir öğretmen tarafından dile getirilişiyle mesleki açıdan da üzerimde etkileri vardır.



Bir Modern hayat eleştirisi olarak değerini kaybetmeyecek yapımların başında gelir.



Uzun süredir izlemek için sabırsızlandığım yapımını da bu başlığa not olarak düşeyim.

Eklemiş olduğunuz üç Peter Weir filminide çok severim.Farklı farklı etkileri vardır üstümde.Özellikle Picnic at Hanging Rock...bilinmezlik duygusunu bir bu filmde bu kadar derin yaşadım birde 88 yapımı Spoorloos filminde.

Bu yönetmenden üç film seçmek diğer filmlerine ayıp olacak ama siz teşvik ettiniz. Haydi bakalım...







İzlediğim en güzel romantik filmdi. Tadı hala ağzımda. ''Gene olsa gene yerim''

Spoorloos filmi de aynı etkiyi bende yaratan bir film olmuştu. Rex'in (Gene Bervoets) bilinmeze yolculuğu çok iyi işlenen bir hikaye olarak akıllardan çıkmaz.

"Bizi durdurmazlarsa sana her şeyi anlatacağım." Rexx ile birlikte yol aldıkları sahnelerden birtanesinde psikopat karakterimiz diyordu.Film bitene kadar içimi kemirmişti.