Giriş Kayıt
Henry: Portrait of a Serial Killer (1986)
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [1 Mesaj] « Önceki konuSonraki konu »
Yazar Mesaj
Abaddon
Emektar


Kayıt: 06.02.2009
İletiler: 704
Şehir: Shire


Özel mesaj gönder
Abaddon Emektar
 Henry: Portrait of a Serial Killer (1986)

Spoiler içerir.


Henry: Portrait of a Serial Killer
1986
Henry: Portrait of a Serial Killer
Biyografi / Suç / Dram83 dk

Yönetmen: John McNaughton
Seri katil henry lee lucas'ın gerçek yaşamına dayanan, 1986 yılında john mcnaughton tarafından yazılıp yönetilmiş gerilim filmi. başrolde micheal rooker oynamaktadır. sadece öldürme sahneleri ile değil, bu adamın neden öldürdüğüne dair ipuçları da...
7.0 (40,716 Oy)


resim


Tarihin belkide en acımasız katili olan Henry Lee Lucas'ın gerçek yaşamına dayanan "Henry: Portrait of a Serial Killer" belkide bu zamana kadar izlediğim en iyi seri katil filmiydi. Ama film oldukça tehlikeli bir anlatılış biçiminin yanı sıra çok fazla çarpıtmaya gitmiş. Filmi izlerken Henry'i seri katil olarak değil de, küçükken annesinin ona davranış biçimi yüzünden yaşadığı travmalar sonrası bu hale geldiğini, bazı bölümlerinde cinsellikten arındırarak onun neredeyse iyi bir insan olduğunu, hele hele Otis'in sözde kendi kız kardeşine sarkıntılık yaparken 3-5 tutam saçından çekip;"Sakın yapma Otis, o senin kız kardeşin ondan özür dile"; diye bağırması sonucu adete aşık bir kahraman rolüne sokulmuştur.
Filmin birçok sahnesinde Henry'in yaptığı şeyleri doğal karşılamam ve neredeyse ona hak verecek duruma gelmem bu yazıyı yazmamda ki en büyük etkendir diyebilirim. Ve birazdan okuyacaklarınız bir film incelemesi değil de aslında Henry Lee Lucas'ın hayat hikayesinin bazı bölümleri olduğundan konuyu nereye yazacağımı tam olarak bilemedim açıkçası.
Bu arada yazının içeriğinden ötürü konunun silinmesinde hiçbir sorun yoktur (:



Gençlik yıllarında bir akrabası ile ava gidip çeşitli hayvanları öldürüp onlara tecavüz eden Henry aynı zaman da üvey kardeşi ile ensest eşcinsel bir ilişki yaşıyordu. İlk cinayetini daha 14 yaşında iken işledi. Otobüs durağında bekleyen 17 yaşındaki bir kızı kaçırıp döve döve öldürdükten sonra tecavüz etmişti. Çocukluğunu kabusa çeviren kadını yani annesini sırtından bıçaklayıp defalarca tecavüz etti. Kadın yoğun bakımda elli saat can çekiştikten sonra öldü. Henry ise tutuklanıp ceza evine gönderildi. 10 yıl yattıktan sonra serbest bırakıldı.



Filmde Otis ile Henry'nin hapishanede tanıştığı söyleniyor. Aslında Otis ile bir çorbacıda tanışmıştı ve Otis; annesi, babası, karısı ve zihinsel özürlü iki yeğeniyle aynı evde yaşıyordu. Henry'de bu evde yaşamaya başlayınca karısını evden kovdu. Becky ise Otis'in aslında kız kardeşi değil henry ile Köle olarak satmak üzere ve çocuk pornusu çekmek için kaçırdıkları kişilerden birisiydi. Bir süre sonra Henry ile Becky evlenmişti. Aralarında çıkan bir tartışma sonucu Becky'in kalbini söktü ve ölü bedeniyle defalarca sevişti.



Otis ise biseksüel bir caniydi. Filmde Becky'e tecavüz etmeye kalkıştığı için onu öldürdüğü gösterilsede aslında ikili çok iyi anlaşıyorlardı. 65'ten fazla kişiyi öldürdükleri ve satanist bir örgüte üye oldukları ortaya çıkmıştı. Bu topluluk için bir adamı kaçırdıkları ve Lucas'ın adamı bir güzel doğradıktan sonra topluluğun üyelerinin cesedi pişirip yedilekleride söylenir.
Kendilerine yeni avlar ararken Otis rahatsızlanır ve hastaneye kaldırılır. İkilinin ayrılması hastalık yüzünden olmuştur. Sonra Otis 6 yaşındaki Adam Walsh'un kaçırılmasından ve ölümünden sorumlu olduğunu itiraf eder. Filmde anlatıldığı gibi değil de hastanede karaciğer yetmezliğinden ölür.



Otis'in hastaneye kaldırılmasından sonra Henry ise ev sahibini kaçırıp ıssız bir ormanda öldürüp göğsüne haç işareti çizdikten sonra ona da tecavüz eder.
Bir çukura attığı cesedi daha sonra gelip parçalara ayırır ve parçaları sabaha kadar sobada yakar. Şehre geri döndüğünde polisler tarafından yakalanır ama delil yetersizliğinden serbest kalır.
Henry bir süre sonra eyalet turlarına tekrar başlar, kendine sevişecek yeni cesetler bulmakta sıkıntı çekmez. Bir süre sonra tekrardan yakalanır 31 Mart 1998 de turuncu çoraplar olarak bilinen otostopçu kızın cinayeti davasında idama mahkum edilir. Kız öldürüldüğü sırada başka bir şehirde çalıştığını iddia eden Lucas'ın iddiasını doğrular nitelikte banka kayıtları ve faturaların ortaya çıkması üzerine 27 Haziran 1998 de dönemin Texas valisi George W. Bush tarafından hayatı bağışlanır."Gerçeğe inandıkları ve doğru olanı bulmak adına gösterdikleri cesaretten ötürü adalete teşekkür borçluyuz." Sözleri gazetelerde uzunca yer buldu.

İletiTarih: 03 Ağustos 2010 16:36
 Kullanıcı bilgilerini göster Bu kullanıcının gönderdiğini mesajları gösterme Alıntıyla Cevap Gönder Başa dön   
İletileri göster:   
Yeni Konu Gönder   Cevap Gönder 1. sayfa (Toplam 1 sayfa) [1 Mesaj] « Önceki konuSonraki konu »
Forum Seçin:  

Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film