Filmin senaryosu André Aciman’ın
Adınla Çağır Beni olarak Türkçe’ye çevrilen olağanüstü kitabından alınma. Film aslında bu yazar André Aciman ve oyuncu Timothée Chalamet’in müthiş buluşması. 2 saat 10 dakikalık bir ŞöLeN (Platon) olan filmin esas kahramanları onlar benim gözümde.
Bir yazıyla açılıyor filmin büyülü kapısı.
İtalya’nın kuzeyinde bir yer. Ama çok güzel bir yer. Yazın bereketi bahçede ve bahçenin içinde mimarisi çok güzel eski bir villa.
Elio (Timothée Chalamet), bu evde yaşayan ailenin on yedi yaşındaki oğlu. Ünlü bestecilerin yapıtlarını müzik enstrümanlarında yorumlayabilecek kadar yetenekli. Bolca kitap okuyan pırıl pırıl bir genç. Anne ve babası etimoloji, tarih ve arkeolojiyle ilgilenen profesörler. Her yaz çalışmalarına yardımcı olmaları için genç bir akademisyeni seçerler ve evlerine davet ederler. Bu yaz ki konuk Amerika’dan gelen
Oliver (Armie Hammer). Hem mesafeli, hem teklifsiz; hem soğuk, hem herkesle bir anda dost oluveren değişik; yakışıklı ve çekici biri.
Elio’nun odasına yerleşir ve
Elio’da birbirine açılan kapıları olan yan odaya.
Elio ondan, daha ilk günden, hoşlanıyor. Ama bir yandan da çekiniyor.
Keskin, acımasız, kurbanı tarafından görüldüğü anda hemen geri çekilen, parlak bir kılıç gibi. Donuk bir şekilde gülümsedi bana, Artık bunu gizlemenin bir anlamı yok, dercesine. Ondan uzak dur. (kitaptan)
Oliver’in
Elio’nun anne ve babasına yardımı günün birkaç saatini almaktadır. Kalan zamanlarını bazen birlikte geçirmeye devam ederler. İlk haftadan sonra
Elio,
Oliver’den öyle hoşlanır ki hem kaçar hem peşinden ayrılamaz. Tecrübesiz ve ürkektir. Ama bu tatlı bir flört döneminin başlamasına engel olamaz. Birgün kasabada bisikletleriyle dolaşırlarken tarihi bir eserin önünde durur
Oliver. Bu anıt gibi şeyle ilgili birşeyler söyler. Ama
Elio bu bilgilerin yanlış olduğunu söyleyip bir sürü şey anlatmaya başlar anıtla ilgili.
Oliver zaten hayrandır müzik, edebiyat ve tarihle ilgili bilgilerine. Şu diyalog geçer aralarında.
- Senin bilmediğin bir şey var mı hiç?
+ Ben hiçbir şey bilmiyorum Oliver.
- Buradaki herkesten daha çok şey biliyor gibi görünüyorsun.
+ Asıl önemli şeyler hakkında ne kadar az şey bildiğimi bilseydin şaşardın.
- Asıl önemli şeyler neymiş?
+ Ne olduğunu biliyorsun.
- Bunu bana neden söylüyorsun?
+Çünkü bilmen gerektiğini düşündüm.
- Bilmem gerektiğini mi düşündün?
+
Çünkü bilmeni istedim. Çünkü bilmeni istedim. Bilmeni istedim. Bilmeni istedim.(içinden söyler bunları)
+ Bunu senden başka söyleyebileceğim hiç kimse yok.
- Anladığım şeyi mi söylemeye çalışıyorsun? Hiçbir yere gitme. Burada bekle.
+ Hiçbir yere gitmeyeceğimi biliyorsun.
Oldukça karmakarışık bir okuma tarzım olduğundan neredeyse bir yıldır hala kitabı henüz okuma aşamasındayım Bir türlü bitiremiyorum. Zaten yavaş okuyan biriyimdir. Ama bu kitap öyle etkiledi ki beni devam etmek için elime aldığımdan bazen baştan başlıyorum okumaya. Bitmesin diye hiç. Tabi kitapta filmde olmayan o kadar çok ayrıntı var ki… Ama gereksiz tek bir cümle, tek bir sözcük yok. Film de aynı mantıkla çekilmiş. Tertemiz ve üstünde çok emek olduğu belli. Aşk üzerine seyrettiğim benim için en güzel filmlerden.
Başlangıç da dediğim gibi. Kaynak kitap Timothée Chalamet için yazılmış gibi. Film de, kitap karakteri
Elio’ya can versin diye çekilmiş. O da öyle bir hakkını vermiş ki. Vücut dili, bakışları, bazen boş bakışları, bazen de hoş bakışları. Seyretmeye doyamıyor insan. Bir sahnede,
Oliver baş ve işaret parmağı ile
Elio’nun omuzunu sıkıyordu. Cilveleşmek amacıyla. Kitapta uzun uzun anlatılan nedenlerle
Elio’nun korkması ve kaçması gerekiyordu.
Bana dokunduğunda tam anlamıyla paniklememe yol açan şeyin, arzuladıkları kişi tarafından ilk kez dokunulan bakire kızların irkilmesine yol açan şey olduğu hiç aklıma gelmemişti.(kitaptan) Tam da bunu yansıtabilmiş oyunbaz Timothée Chalamet. Bir de babası rolünü oynayan Michael Stuhlbarg’dan çok etkilendim. Sonlarına doğru filmin, oğluyla yaptığı konuşma müthişti. Bütün anne ve babalar böyle olsa? Ne mi olurdu. Herhalde dünya çocuklar için cennet olurdu. Çocuklar için cennet olan bir dünya herkes için de cennettir zaten…
Daha çok resim ve video için
Blog yazım.
2017
Call Me by Your NameDram / Romantik132 dk
Yönetmen: Luca Guadagnino
1983 yılı yazı sırasında 17 yaşındaki Amerikalı-İtalyan Elio Perlman günlerini ailesinin İtalya'nın kuzeyindeki 17. yüzyıldan kalma villasında klasik müzik yaparak, okuyarak ve arkadaşı Marzia ile flört ederek geçirmektedir. Elio, Greko-Roma kültüründe...
7.8 (301,696 Oy)