« Sinigami » yazdı:
“Chomsky hakkında sıradan bir belgesel yapmak istemedim - bu zaten daha önce yapılmıştı.”
Michel Gondry ünlü dilbilimci Noam Chomsky’yle birkaç yıla yayılacak bir zaman diliminde söyleşiler yapmak için bir araya gelir. Konuşmanın ve dinlemenin kaypak doğasından olacak, Gondry bu buluşmaları Bolex kamerası ve bir ses cihazıyla kaydeder. Yaratmaya çalıştığı samimiyet ve mesafe için böyle bir söyleşi formu çok uygundur. Ortaya çıkan sonuç sıradan olmayan, görsel ve biçimsel olarak alışılagelmiş kalıpları zorlayan; en yaratıcı biçimiyle belgeselle animasyonun harmanlandığı benzeri olmayan bir film.
Evet, Gondry hiç üşenmeden Chomsky’nin düşüncelerini animasyona, çizgilere dönüştürüyor ve kenarlarına düştüğü notlarla bunları anlamlandırmaya çalışıyor. Chomsky’yi sıkıştırmayı, onu zaman zaman yanlış anlamayı, bazen de bütün çocuksuluğunu koruyan sorular sormayı ihmal etmiyor. Chomsky, hem felsefi düşüncelerin arasında dans ederken hem de en mahrem ve kişisel anları hakkında konuşurken, kısacası en insani ve en kırılgan haliyle karşımızda! Kim demiş düşünceler filme alınamaz diye!