İlginç bi filmdi.

Kuzey avrupa sinemasına çok alışkın olmasam da bu film biraz başkaydı.

Öncelikle şunu söylemeliyim, filmi izlemeye başlamadan önce mantığınızı bi kenera bırakın, benim gibi karışık-binbir anlama gelebilecek zor filmlere alışkınsanız, bu film size bir çizgi roman gibi gelecektir.
Çok fazla sorgulamadan, bırakın kendinizi izleyin sadece.
-

Herkesin film zevki, sinemadan beklentileri farklıdır.
Ama genel olarak insanlar, oturup filmi açıp, bulundukları yerden en azından 1,5 - 2 saatliğine bambaşka yerlere gitmeyi, güzel bir hikayeye dahil olmayı isterler.
Size şunu söylemeliyim, eğer uzun cümleler kurarak başlıyorsam bu yazın uzun sürecek demektir
-

Aslında o da içinde bulunduğum durumdan kaynaklanıyor.
Filmin başında Roger ile tanışıyoruz.
Boyundan filan bahsediyor.
"Benim boyumdaysanız, istediğiniz insanlarla birlikte olmanızın bir yolu vardır..." diyor.
Burada karşımıza, kendisinden daha uzun boylu ve elbetteki sarışın, renkli gözlü cillop gibi çırıl çıplak bi hatun çıkıyor karşımıza.
Roger efendinin sevgilisiyle ilk tanışmamız da böyle oluyor.
Kızımızla böyle anadan üryan tanışmak istemezdik ama filmdeki beklenmeyen anlarda çıkacak aşırılıklara küçük bi antreman gibi bu.
-

Filmin ilk başlarında Roger bize kendisini tanıtıyor.
Nasıl yalan-dolanla dolu bi hayata sahip olduğunu, bu zenginliği nasıl elde ettiğini falan anlatıyor.
Tabii ki de adamımız bi tablo hırsızı.
Güvenlik şirketinden anlaşmalı çalıştığı psikopat bir de kankası var.
Kankasının tutkusu ise silahlar, evinin her yerinde silahlar var, Rus sevgilisiyle çırıl çıplak kuru sıkı tabancayla oyunlar oynuyorlar filan.

Roger efendiye muhasebecisinden bi telefon geliyor, "maddi durumunuz çok kötü, bak işler kötüye gidiyor, yakında batacaksınız" filan diyor adam.
Ardından da Roger sevgilisine çok değerli bi küpe takımı hediye ediyor.
Çünkü yakında sağlam bi iş var.

Ninja kıyafetinden hallice siyah bi elbiseyle evden tabloyu, her hırsızlık filminde olduğu gibi tereyağdan kıl çekercesine kolayca alıveriyor abimiz. Ama tabi bu tablodan kazandığı para kendisine yetmeyecektir.

Böyle lüks içinde yaşayan bir hırsız figürü çizilirken adamımızın Lexus kullanıyor olması da dikkatimi çekmedi değil.
Büyük ihtimalle film için reklam anlaşması yaptılar
Zaten çakma ninja kıyafetinden de ikide bir nike logosunu göreceksiniz.
Alttan alta yapılan reklam iyidir

Ya, o değilde benim geri dönüşüm kutusu hata veriyordu.
İnternette arattım, dosta yazılan bi komutla bu hata düzeltilebiliyormuş.
O söyledikleri kodları yazdım ve bilgisayarımdaki tüm dosyalar anında silindi efendim.
Düşünün, yaptığım ve yarım kalan çeviriler filan hepsi puf.
Bi anda uçtu.
Hatta kullanımda olan windows dosyaları dışında c:'de bulunan her şey gitmiş.
Sistem geri yükleme yapamıyordum çünkü geri yükleme dosyaları da silindi.
-

September Clues belgeselinin İngilizce altyazısını tamamlamış ve Türkçe çevirisine başlamıştım.
Ne güzel onu bitirip sonra yarım kalan diğer çevirilerime devam edecektim ve hepsini tamamlayıp düzlüğe çıkacaktım.
Gelin görün ki bi anda tüm dosyalarımın silinmiş olması kamera şakası gibiydi.

Önce bi, odanın etrafına bakındım, acaba kamera nerede, nereye el sallıyoruz filan diye. Sonra baktım kamera şakası değil.
İş başa düşmüştü.
Önce ne yapmam gerektiğini düşünmem gerekiyordu.
Bi kahve yaptım ve bi sigara yaktım.
İşlem uzun sürecekti.
Bilgisayara bağlı iki tane hdd vardı, biri 1 TB wdc, diğeri 1,5 TB samsung.
-

Toplam 2,5 TB bilgiyi işlemek ve kurtarmak uzun sürecekti.
Dahası windows'da hasar görmüştü, bilgiler kurtarıldıktan sonra bir de format atmak gerekiyordu.
Önce windows dizininden başladım.
Bu uzun süren kurtarma çalışmaları boyunca bol bol boş zamanım olacaktı.
İki hard disk ve işlemci üst performans çalışacakları için onları kullanamazdım.
En son indirilenler klasöründeki iki kurtarılan filmi flash diske attım ve izleyeyim bari dedim

Yani bu yukarıda anlattığım film benim seçimim değil, biraz da rasgele oldu.
Filmden çok bi beklentim yoktu, sadece güzel zaman geçirtsin, beni içinde bulunduğum sıkıntılı ruh halinden alsın başka bi yerlerle götürsün yeterdi.

Ve Roger'ın hikayesini izlerken gerçekten de beklentilerime cevap veren bi filmle karşılaştım.
Zaman zaman heyecanlı, zaman zaman aksiyon dolu sahnelerle güzel vakit geçirdim diyebilirim.
Bazı yerlerde çok abartmışlar ama sanırım bu yönetmenin tarzı böle.
Diğer filmlerini izlemedim ama kasıtlı olarak yapılmış gibi.
-

Ben bunları yazarken 1TB'lık diskimdeki kurtarma işlemi bitmişti ve şimdi yeni sorun, 1.5 tblık bilgiyi yedekleyebileceğim bir disk bulmaktı.
Arkadaşımdan harddiskini istedim.
Bakalım, o verirse, diğer dosyaları da kurtarabileceğim.
Bu da, öle bi hikayemdi işte...

ve film de ilginç bi filmdi.

Film bilgisayarda duruyor henüz izleyemedim ama senin yaşadıkların ve filmi anlatışın içimdeki isteği arttırdı.
Ayrıca kaybettiğin dosyalar için geçmiş olsun umarım hepsi kurtulmuştur ve arkadaşın HDD sini sana verebilir.