öncelikle
Bestseller olmuş kitaplara karşı bir önyargı ve alerjim varolduğunu
söyleyerek başlamak istiyorum, çünkü aşağı yukarı bütün edebiyat okurları
bilirler ki Bestseller olmuş kitaplar yalnızca kapak satar. genellikle içerikleri
boş olur. Fakat Küçük Arı'nın yazarını keyifle okudum, İlk okuduğum bestsellerdı,
öyle mi kalacak bilemem, küçük arı kitabına başlayınca şöyle bir baktım ve
devamı geldi diyebiliyorum yalnızca.Yazar Chris Cleav'ın net 343 sayfa olan
kitabını okuyunca, İngilizce ile aram pek iyi değildir biraz da bu
nedenle kitabın yazarını netten araştırdım bay mı bayan mı? olduğunu öğrenmem
gerekti, bay olduğunu öğrendim, yüzümde küçük bir tebessüm belirdi,
çünkü baktığım bay yazar, romanda ki hikayede kesişen hayatlar içindeki,
kadınların iç dünyasına ustaca girmeyi başarmış biriydi.Kitaba ilişkin
tuttuğum edebiyat notları arasında göz şöyle bir gezdiriyorum, öncelikle bir
kitap dostu, edebiyatseveri tembelliğe itecek denli okuması kolay bir
kitap olduğunu söylemeliyim.

Kitabın başka bir yönüde insan acılarını mizahansele çeviren yönü,yazar
Cleave bana Charlie Chaplin'i ister istemez anımsattı ve mukayese etmem gerekti.
Chaplin filmlerinde acıların alaya dönüşmesini ve ötelemeyi görürüz,
Küçük Arı'nın yazarı Cleave ise tümüyle farklı bir yön izliyor, bu noktayı da
kitabı halen okumak isteyebilecek çıkarsa diye, yorumlama işini
okuyucunun kendisine bırakmak istiyorum. Okuma notlarım arasındaki
bir diğer önemli nokta da bana göre yazarın zaman zaman ayrıntıda kaybolma
hissi uyandırmasıydı,bu hiçbir edebiyatseverin kolay kolay tasvip
edebileceği bir şey değldir. Bununla birlikte sıradanlığın
gösterişsizliği üzerinde sanki gereğinden fazaca durmuş gibi
geldi sanki.Kitabın artı ve eksi yönleri üzerinde kısaca durdum kendimce.
Tabii ki kitabı okumayı salık veririm fakat, gereğinden fazla abartmayı da
istemem, yüksek beklentiler genellikle hayalkırıklığı yaratacağı için.
Saygılarımla..

Not:Kitabı yorumlayacak katılımcıların yorumlarını bende
merakla beklerken,bu kitabı, bir yandan satrançta rok
hareketini yapmayı öğrenip, diğer yandan S.Zweıg okurken aradan
çıkardığımı not düşmek istiyorum. kiTAp Kulübü Aktivitesi devam ederse,
kitabın sayfa sayısı belki bu aktiviteye katılımın yoğunluğunu
belirliyordur, demek isterim. Teşekkür ederim.