Çok Güzel Hareketler 2.Kusak (2019)

İlki tiyatroyu genç kuşaklara sevdirmişti. Bu da fena başlamadı; fakat her ikisi için de ortak bir eleştirim olacak: Lay lay lom konuları sıkça işliyorlar. Hayat, kadın erkek ilişkisinden çok daha fazlası değil midir? Ya da bir ergenin iç dünyasından mı ibarettir, yaşamak? Ülkenin gerçek sorunlarına eğilen bir çizgide devam ederse "ergen-gençlik tiyatrosu" çizgisinden o kadar uzaklaşacaktır. E diyeceksiniz ki RTÜK var; gerçek sanatçı RTÜK dinlemez, taşın altına elini koyar ...
Biz OLACAK O KADAR'la büyüdük, şimdiki gençlere de bu kadar "sığ" tiyatroyu reva görmeyin...

İlkini hiç izlemedim. Nedeni ise; bir skeç oynamışlardı, skeç Deve Kuşu Kabare'den bire bir alınmış bir sahneydi. O zaman bıraktım üretemeyen bu arkadaşların programını. Zaten oldum olası Eser Yenenler, İbrahim Büyükak, Oğuzhan Koç, Ersin Korkut, Büşra Pekin adlı torpilli oyunculardan hazzetmem. İkinci kuşak ÇGH'yi Yılmaz Erdoğan, film yapıyorum ayağına bırakıp Eser'e devredince anladım ki bu tiyatro olayı bizim ülkede bitmiş. Artık izlemiyorum. Geçen TV'de denk geldi, bir skeçine zor tahammül ettim. Bu programdan bu kadar soğumam çok üzücü ama ülke içinde üzülecek daha çok şey var. Kısacası 70. bölümden sonra gelen hayal kırıklığı sonrası modern tiyatro skeçlerinin geldiği nokta artık gram tat vermiyor bana.