Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Tür:
Rating:
Vizyon Tarihi:
30 Nisan 2019 (Almanya)
Dil:
Çince, İngilizce, Rusça, Fransızca, Japonca, Korece, Indonesian, Hintçe
Bütçe:
$48,000,000
Çekim Yeri:
Qingdao, Çin
Nam-ı Diğer:
Die wandernde Erde
255 kişi izledi 74 kişi izleyecek 8 kişinin favorisi 71 takip
Özet
Güneş’in bir kızıl deve dönüşeceği ve yüz yıla kalmadan Dünya’yı yutacağı ortaya çıktı. Tüm insanlığa yetecek uzay istasyonları inşa etmek imkansızdı ve yakın bir zamanda yeni bir gezegene de taşınamazdık. Ancak bir ihtimal daha vardı: Eski çağlardaki destanları andıran bir çözüm... - Gönderen: Maverick
Yorumlar
rmznky
4 yıl önce

izlenir bir bilim kurgu olmuş seyredin keyfini çıkarın herkes takmış bir mantıga mantık aramayın sanki samanyolunu çok iyi biliyoruz adım adım karış karış gezdik
evrendeki boyut atlamaları çözdük milletin çevirdigi filmlere mantık yürütüyoruz hocam ya !.


Kervan yolda düzülür mantığı ile film yaparsan bu şekil ortaya çıkıyor. Hollywood tarzı catastrophic film yapmanın belli bir tecrübe gerektirdiği de aşikar. Bu filmde bu ekslikliği yoğun şekilde hissediyorsunuz. Aslında özünde iyi bir senaryo söz konusu olsa da, üstelik de güzel bir fikir yakalanmışken salt görsellerle süsleyip fikri ikinci plana atmak filmi yemiş maalesef. Geçişler ise gereğinden fazla hızlı. Sonuç olarak 3 filmlik bir seri gerektiren bir süreci 120 dk.ya indirmenin neticesini izleyeceksin.. Görsel efektler anlamda ise gerçekten doyurucu bir çalışma olmuş... İzlenir mi? İzlenir efendim. Çince kulağa başlangıçta garip gelecektir. İntibak süresine etki adiyor ama Aldırmayınız. İyi seyirler olsun.

“Liu Lang Di Qiu / The Wandering Earth”, hikâyesi, Liu Cixin’in aynı isimli kısa hikâyesinden, aralarında filmin yapımcısı Gong Ge'er’in de bulunduğu Yan Dongxu, Frant Gwo, Ye Junce, Yang Zhixue, Wu Yi ve Ye Ruchang’dan oluşan kalabalık bir grup tarafından uyarlanarak yazılan filmin yönetmen koltuğunda Frant Gwo oturuyor…
50 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 5 Şubat 2019 tarihinde Çin’de (ve sınırlı bir biçimde de Amerika’da) vizyona giren film, kendisini Çin’de, tüm zamanların en çok brüt gişe hasılatı yapan ikinci filmi konumuna taşıyan (693 milyon dolarlık kısmı Çin’de gerçekleşmiş olan) 700.8 milyon dolarlık bir gişe hasılatına ulaşmış durumda…
Daha önce, Netflix platformunda (Çin dışındaki ülkelerde) 30 Nisan 2019 tarihinde yayın akışına dâhil edilerek bütün dünyada aynı anda vizyona sokulacağı duyurulan fakat vizyon tarihi sonradan 6 Mayıs 2019 olarak değiştirilen filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde, Patrick Brzeski’nin, The Hollywood Reporter’daki 4 Aralık 2017 tarihli makalesinde, “Çin’in gerçek anlamdaki ilk yıldızlararası muhteşem filmi” olacağını iddia ettiği bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine bu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe, karşımızdakinin, “kötü filmler” yaptığı için arkasından yıllarca demediğimizi bırakmadığımız Roland Emmerich’e aslında ne kadar büyük bir haksızlık yapmış olduğumuzu gösteren filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Bunun için de, Emmerich’in bütün filmlerini tek tek masaya yatırmamız gerekmiyor… Sadece buz kesmiş dünya koşulları için “The Day After Tomorrow” (2004) ile bu filmi karşılaştırmak bile yeterli olacaktır diye düşünüyoruz…
Nasıl mı?
Şahsen ben, ne zaman Emmerich’in o filmini izlesem, bırakın dış mekânlarda Dennis Quaid ve ekibinin verdiği amansız mücadeleyi, (özelliklede kütüphane sahnelerindeki) oyuncularla birlikte hep soğuktan titrediğim duygusuna kapılmış ve hemen kalkıp bir büyük fincan çay doldurmuşumdur kendime… Peki, bu filmdeki karlı buzlu sahnelerde o türden bir şey hisseden oldu mu? Sizi bilmem ama ben, sadece kar yerine ne kullandıklarını merak ettim, o kadar… Zira o sahnelerde, oyuncuların davranışları dâhil neredeyse hiçbir şey doğal görünmüyordu…
Tabii filme ilişkin eleştirilerimiz bununla sınırlı değil…
Gözümüze çarpan bir diğer husus, filmin hitap ettiği yaş grubuna yönelik… Muhtemelen öyle bir kategori yok (varsa da ben duymadım – o yüzden de artık kusurumuza bakmayacaksınız) ama film her şeyi ile -16 (yani 16 ve altı yaş grubu için) olarak yapılmış gibi duruyor…
Elbette “Liu Lang Di Qiu / The Wandering Earth” ün bir yeni yetme gençlik filmi olması onu kötü film kategorisine sokmaz… Burada kötü olan şey, bunun hiçbir yerde önceden belirtilmemiş olması… Eğer bu filmi Netflix platformunda yahut diğer yollarla evde değil de sinema salonunda izlemek zorunda kalmış olsaydık, çok büyük bir ihtimalle kendimizi bir lisenin müsamere salonundaymış gibi hissedebilirdik…
Peki, böylesi kötü mü olurdu? Kesinlikle hayır… Tam tersine, aynı enerji ve coşkuyla hep beraber güle eğlene izlerdik filmi…
Aslında filme ilişkin konuşulacak daha pek çok şey var… Fakat lafı daha fazla uzatmak istemediğimiz için son bir konu ile bu faslı noktalamak istiyoruz… Ki oda, filmde kullanılan teknolojiye yönelik olacak…
Bunun içinde öncelikle, bu filmdeki sanal ve özel efektlere biraz dikkatlice baktığımızda, Çin sinema endüstrisinin de büyük Hollywood stüdyoları standartlarında filmler üretmek adına epeyce bir yol kat etmiş olduğunu gördüğümüzü belirtmemiz gerekiyor…
Zaten nasıl da olmasın ki…
Üşenmedim saydım ve filmin sanal efekt biriminde tamı tamına 205 kişinin görev yaptığını öğrendim… Birde buna, filmde kullanılan uzay kıyafetleri ile silahlar ve tasarımı uzmanlık gerektiren diğer araç gerece ilişkin tedarik işlerinin, Yeni Zelandalı Weta Workshop*** şirketi tarafından halledildiği bilgisi de eklenince, “Demek ki, kesenin ağzını açınca oluyormuş” dedim kendi kendime…
Bütün bunlarda bize, filmin gerçek yükünü üstlenenlerin, bilgisayar başında ve tasarım atölyelerinde sanal ve özel efektleri tasarlayanlar ile çekilen filmi kurgu masasında 125 dakikalık son haline getiren ekipten başkası olmadığını söylüyor nihayetinde…
Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama buraya kadar söylediklerimizin tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…
Sonuç olarak, pek fazla ısınabildiğimizi söyleyemeyeceğimiz ve o nedenle de kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Ehh işte” kategorisine dâhil ederek puan olarak 5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “belki bir şans verilebilir” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
***Yeni Zelandalı özel efekt ve malzeme tedarik şirketi Weta Workshop’un imza attığı işler arasında “Alita: Battle Angel” (2019), “I Am Mother” (2019), “Blade Runner 2049” (2017),”Power Rangers” (2017), “Ghost In the Shell” (2017), “Mad Max: Fury Road” (2015), “The Hobbit: The Battle of the Five Armies” (2014), “The Hobbit: The Desolation of Smaug” (2013), “The Hobbit: An Unexpected Journey” (2012), “Rise of the Planet of the Apes“(2011), “Avatar” (2009), “I, Robot” (2004), “The Lord of the Rings: The Return of the King” (2003), “The Lord of the Rings: The Two Towers” (2002) ve “The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring” (2001) gibi filmlerde bulunmaktadır…
50 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 5 Şubat 2019 tarihinde Çin’de (ve sınırlı bir biçimde de Amerika’da) vizyona giren film, kendisini Çin’de, tüm zamanların en çok brüt gişe hasılatı yapan ikinci filmi konumuna taşıyan (693 milyon dolarlık kısmı Çin’de gerçekleşmiş olan) 700.8 milyon dolarlık bir gişe hasılatına ulaşmış durumda…
Daha önce, Netflix platformunda (Çin dışındaki ülkelerde) 30 Nisan 2019 tarihinde yayın akışına dâhil edilerek bütün dünyada aynı anda vizyona sokulacağı duyurulan fakat vizyon tarihi sonradan 6 Mayıs 2019 olarak değiştirilen filmin, hâlihazırda IMDB, Rotten Tomatoes ve Metacritic gibi mecralarda ciddiye alınacak miktarda oydan oluşan bir izleyici ve yorumcu puanı ortalaması mevcut değil…
O nedenle bizde, Patrick Brzeski’nin, The Hollywood Reporter’daki 4 Aralık 2017 tarihli makalesinde, “Çin’in gerçek anlamdaki ilk yıldızlararası muhteşem filmi” olacağını iddia ettiği bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak incelemeye ardından da puanlamaya çalışacağız…
Ancak, artık neredeyse yorumlarımızda geleneksel bir özellik halini aldığı üzere ayrıntılı incelemeye geçmeden önce yine bu filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe, karşımızdakinin, “kötü filmler” yaptığı için arkasından yıllarca demediğimizi bırakmadığımız Roland Emmerich’e aslında ne kadar büyük bir haksızlık yapmış olduğumuzu gösteren filmlerden biri olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Bunun için de, Emmerich’in bütün filmlerini tek tek masaya yatırmamız gerekmiyor… Sadece buz kesmiş dünya koşulları için “The Day After Tomorrow” (2004) ile bu filmi karşılaştırmak bile yeterli olacaktır diye düşünüyoruz…
Nasıl mı?
Şahsen ben, ne zaman Emmerich’in o filmini izlesem, bırakın dış mekânlarda Dennis Quaid ve ekibinin verdiği amansız mücadeleyi, (özelliklede kütüphane sahnelerindeki) oyuncularla birlikte hep soğuktan titrediğim duygusuna kapılmış ve hemen kalkıp bir büyük fincan çay doldurmuşumdur kendime… Peki, bu filmdeki karlı buzlu sahnelerde o türden bir şey hisseden oldu mu? Sizi bilmem ama ben, sadece kar yerine ne kullandıklarını merak ettim, o kadar… Zira o sahnelerde, oyuncuların davranışları dâhil neredeyse hiçbir şey doğal görünmüyordu…
Tabii filme ilişkin eleştirilerimiz bununla sınırlı değil…
Gözümüze çarpan bir diğer husus, filmin hitap ettiği yaş grubuna yönelik… Muhtemelen öyle bir kategori yok (varsa da ben duymadım – o yüzden de artık kusurumuza bakmayacaksınız) ama film her şeyi ile -16 (yani 16 ve altı yaş grubu için) olarak yapılmış gibi duruyor…
Elbette “Liu Lang Di Qiu / The Wandering Earth” ün bir yeni yetme gençlik filmi olması onu kötü film kategorisine sokmaz… Burada kötü olan şey, bunun hiçbir yerde önceden belirtilmemiş olması… Eğer bu filmi Netflix platformunda yahut diğer yollarla evde değil de sinema salonunda izlemek zorunda kalmış olsaydık, çok büyük bir ihtimalle kendimizi bir lisenin müsamere salonundaymış gibi hissedebilirdik…
Peki, böylesi kötü mü olurdu? Kesinlikle hayır… Tam tersine, aynı enerji ve coşkuyla hep beraber güle eğlene izlerdik filmi…
Aslında filme ilişkin konuşulacak daha pek çok şey var… Fakat lafı daha fazla uzatmak istemediğimiz için son bir konu ile bu faslı noktalamak istiyoruz… Ki oda, filmde kullanılan teknolojiye yönelik olacak…
Bunun içinde öncelikle, bu filmdeki sanal ve özel efektlere biraz dikkatlice baktığımızda, Çin sinema endüstrisinin de büyük Hollywood stüdyoları standartlarında filmler üretmek adına epeyce bir yol kat etmiş olduğunu gördüğümüzü belirtmemiz gerekiyor…
Zaten nasıl da olmasın ki…
Üşenmedim saydım ve filmin sanal efekt biriminde tamı tamına 205 kişinin görev yaptığını öğrendim… Birde buna, filmde kullanılan uzay kıyafetleri ile silahlar ve tasarımı uzmanlık gerektiren diğer araç gerece ilişkin tedarik işlerinin, Yeni Zelandalı Weta Workshop*** şirketi tarafından halledildiği bilgisi de eklenince, “Demek ki, kesenin ağzını açınca oluyormuş” dedim kendi kendime…
Bütün bunlarda bize, filmin gerçek yükünü üstlenenlerin, bilgisayar başında ve tasarım atölyelerinde sanal ve özel efektleri tasarlayanlar ile çekilen filmi kurgu masasında 125 dakikalık son haline getiren ekipten başkası olmadığını söylüyor nihayetinde…
Belki biraz tarzımızın dışında olacak ama buraya kadar söylediklerimizin tamamı, zımnen de olsa ikisini de içerdiği için filme ilişkin hem ilk tespitimiz hem de ilk önerimiz olsun… Artık ayrımı gönlünüze göre siz kendiniz yaparsınız…
Sonuç olarak, pek fazla ısınabildiğimizi söyleyemeyeceğimiz ve o nedenle de kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Ehh işte” kategorisine dâhil ederek puan olarak 5 verdiğimiz bu film için önerimiz de, “belki bir şans verilebilir” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
***Yeni Zelandalı özel efekt ve malzeme tedarik şirketi Weta Workshop’un imza attığı işler arasında “Alita: Battle Angel” (2019), “I Am Mother” (2019), “Blade Runner 2049” (2017),”Power Rangers” (2017), “Ghost In the Shell” (2017), “Mad Max: Fury Road” (2015), “The Hobbit: The Battle of the Five Armies” (2014), “The Hobbit: The Desolation of Smaug” (2013), “The Hobbit: An Unexpected Journey” (2012), “Rise of the Planet of the Apes“(2011), “Avatar” (2009), “I, Robot” (2004), “The Lord of the Rings: The Return of the King” (2003), “The Lord of the Rings: The Two Towers” (2002) ve “The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring” (2001) gibi filmlerde bulunmaktadır…
Liu lang di qiu Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Labirent: Son İsyan
(2018)Bleeding Steel
(2017)5. Dalga
(2016)Yenilmezler: Sonsuzluk Savaşı
(2018)The 100
(2014)The Expanse
(2015)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Çeviri İstekleri - kimboknam
- Anime Çevirileri - kymophobia
- Sinema Haberleri - CruSuS
Film Altyazıları
Barbie (659)
Butcher's Crossing (535)
Jules (503)
Bisang seoneon (372)
Blue Beetle (346)
Meg 2: The Trench (302)
Indiana Jones and the Dial of Destiny (285)
The Last Voyage of the Demeter (206)
The Flash (189)
Notre-Dame brûle (160)
Dizi Altyazıları
Ahsoka (2,622)
The Walking Dead: Daryl Dixon (747)
Invasion (690)
Foundation (599)
Only Murders in the Building (411)
Succession (409)
The Walking Dead (296)
Sex Education (250)
The Morning Show (250)
Young Sheldon (246)