İnci Taneleri (2024)

Yılmaz Erdoğan, edebiyatçılığının vanasını sonuna kadar açmış. Berrak bir zekanın ürünü ve şiir kokan replikler dizinin her yerine tesbih taneleri gibi ustaca serpiltilmiş. İnci taneleri gibi mi demeliydim?.. Diyalogları için izlediğim bir dizi hülasa...

Bir edebiyatçı olarak dizideki mesletaşımın bir hatasını belirtmeden geçemeyeceğim: Özel ders verdiği kıza, "de" bağlacını anlatırken -de eki ayrı yazılır, diyor. Yanlışı var. Bağlaç olan "de" bir ek değildir, sözcüktür. Sözcük olduğu için ayrı yazılır zaten. İsmin bulunma hali olan -de ekiyle karıştırmış olayı biraz:)

Sosyal medyada adından çok bahsedilen dizi özellikle Dilber oyuncusuyla dikkatimi çekti. Bende izlemeye başladım.
İki bölümde 2 saat fazla. Film süresi gibi. Dizi yavaş tempoda ilerlemesine rağmen sıkmadı. Üstelik duygu yüklü ve eğitimin önemini anlatmak istemeside güzel. Oyuncularda, Repliklerde çok başarılı. Yalnız Otelde çalışan İzzet, Dilberin kocası ve şöförünün oyunculukları biraz yapay gibiydi. Sanırım dizi ilerledikçe daha iyi olacağına inanıyorum...

Yılmaz Erdoğan’ın elinden çıktığı diyaloglardan, laf sokmalardan, kelimelerden nasıl belli… Dans sahnesi hiç ilgimi çekmedi, baştan söylemek isterim. Pavyon ortamı asla hoşuma gitmez zira Ankara’da öğrenciyken kaldığımız site yurdu Mamak/Talatpaşa bulvarına yakındı, idman yaptığım salon zaten aynı caddedeydi! Kavgası, patırtısı bitmez, kadınları asla böyle dizideki gibi güzel değildi! Tabi ben 20-25 sene öncesinden bahsediyorum, artık biraz İstanbul/Aksaray’daki mekanlara benzemiş gibi geldi. Gerçi mekandan çıkarız diyerek erkekleri söğüşlemek olayı hiç değişmemiş! Oyunculuklar güzel, espri tarzı tam benim sevdiğim mod, ilerleyen bölümlerde dram yönü de çıkacaktır. Türk dizisi sevenler için sağlam bir yapım.