Koruyucu (2009)

Sıradan bir hikaye fakat izleyiciye aktarılış bakımından farklı bir yapıt. Kötü bir film değil...

filme muhteşem diyemsemde ,severek ve eğlenerek izlediğim hoş bir filmdi..woody harrelsonun oyunculuğu muhteşemdi,belki konusu çok kaliteli değildi ama filmin güzel işlenmiş olması filme ayrı değişik bir tat katmış..izlenebilir bir film..

Defendor bu yaşıma kadar tanıdığım en mükemmel kahramanım oldu. O gerçekten hepimizin kahramanı. Basit, yalansız, doğrudan ve saf, temiz, içten. Gerçek bir kahraman en sıradan insan. Toplumu kirliliğinden arındırmak için hepimize görev düştüğünü böylesi farklı böylesi güzel bir yoldan anlatan bir başka film daha izlememiştim. Ana fikri hayranlık verici, işlenişi de bir o kadar güzel. Hepimiz aslında bir Defendor olmalı ve Fight Back (Yani Direnmeliyiz). Bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. Kendinize bir pay çıkarırsanız ne güzel size ve ne güzel bir kalbiniz var demektir.

Gelelim incelemesine…

Yönetmen Peter Stebbings. Aslında oyuncu kimliğiyle tanıdığımız bir isim olan Stebbings'in ilk yönetmenlik denemesi. Eksikleri çok. Ama fikir ve niyet bu derece sağlam olunca insan görmezden geliveriyor. Peter Stebbings bu yıl Separation isimli vasat bir gerilim filminde yer aldı. Empire of Dirt isimli bir başka filmde ise tekrar yönetmenlik koltuğunda. Çok başarılı bir isim olmasa da bir deneyin derim. Defendor rolünde sadece dursa bile gülünecek bir tipi olan Woody Harrelson harikalar yaratıyor. Tek başına sahne alıyor sanki. Bu karakteri ondan başkası böyle oynayamazmış zaten. Sadece izleyin ve bana güvenin. Mükemmel gerçekten. Woody Harrelson ne oynasa nerede oynasa o filmi canlandırıyor ve hep bir artı katıyor. Bu yılın flaş filmleri olan The Hunger Games, Seven Psychopats ve özellikle de Now You See Me'de de rol aldı. Sırada ise HUmnger Games'i devam filminin yanısıra Christian Bale'li Out of Furnace var ki kaçırılmamalı derim. September Morn pek iyi çıkmayabilir ama Martin Sheen'in olduğunu da eklemeliyim. Woody Harrelson'un bu mükemmel performansına destek veren isimler arasında kötü adam rolünde olmasına rağmen filmin her bölümünde gülmemi sağlayan Elias Koteas vardı. Nprmalde o kadar sempatik bir tipi olmasa da bu filmde komik geldi bana. Aslında başarılı bir aktör lan ve uzun bir kariyere sahip Koteas'ı yardımcı oyunculuğun önünde görme fırsatımızın olmamış olması bir şanssızlık. The Last Days on Mars ile nispeten daha ön planda olacak ama filmin kalitesinden şüpheliyim. Filmde Michael Kelly'nin keyif veren iyi insan portesi de hoştu. Sinirlerimi geren (ki bu başarısını gösterir) Kat Dennings de apayrı bir tarza sahipti. Bu yıl onu da Thor serisinin devam filminde ve özellikle de Renee'de izleyeceğiz ki her ikisi de keyifle izlenir.

Bu film anlayana arşivlik. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Saygılarımla…