Yönetmen:
Ülke:
Tür:
Rating:
Vizyon Tarihi:
17 Ocak 2020 (İspanya)
Dil:
İspanyolca
Nam-ı Diğer:
32 Malasana Street
53 kişi izledi 21 kişi izleyecek 9 takip
Oyuncular
Tüm KadroÖzet
Manolo ve Candela, üç çocukları ve büyükbabası Fermín ile birlikte Madrid'deki Malasaña semtine yerleşirler. Atres, onları siyasi bir geçişin ortasında olan bir ülkenin başkentini sunan refah arayışı için şehri terk ediyor. Ancak Olmedo ailesinin bilmediği bir şey var: satın aldıkları evde yalnız değiller ... - Gönderen: Tryxgen
Yorumlar
ulqiorra
4 yıl önce
Senaryo farklı ve güzeldi bence ancak yeterli işlenmemişti. Eksik ve gereksiz kısımları var. Bazı şeyleri açıklayamadıklarını düşünüyorum. Daha iyi yapılabilirdi.
Özgün İspanyol gizem gerilimlerini çok severim ama bu film biraz Hollywood özentisi geldi bana!... Lin Shaye benzeri kadın neredeyse aynı roldeydi mesela... Gereksiz uzatılmış sahneler yoruyor insanı, biraz daha kısa kesilse bence daha iyi bir ürün ortaya çıkarmış. Evin sokağı, mimari tarzı, renkler çok hoşuma gitti hatta bayıldım. Bu tarz filmlerin artık değişmez yüzü olan Javier Botet, sadece canavar ya da yaratık olarak değil bu sefer kendi yüzünü de emlakçı olarak göstermiş. Yine de fena film değil, bir şansı hak ediyor.
Senaryosu, Ramón Campos, Gema R. Neira, David Orea ve Salvador S. Molina “Malasaña 32 / 32 Malasana Street ”, yönetmen koltuğunda İspanyol sinemacı Albert Pintó’nun oturduğu bir “korku – gerilim” filmi…
Eğer vakti zamanında, bir Polanski klasiği olan “Rosemary's Baby” (1968) ile senarist ve yapımcıları arasında Spielberg’ün de bulunduğu “Poltergeist” i (1982) ve hatta Amityville hikâyelerini de severek izlediyseniz, emin olun bu filmi de beğeneceksiniz…
Her ne kadar biri New York diğeri de Madrid’de çekilmiş olsalar da, Rosemary ve Guy Woodhouse ikilisinin yaşadıkları apartmanı anımsatan bir mekânda meydana gelen, korkunun “paranormal” alt kategorisindeki “haunted house” benzeri olaylar filme damgasını vururken, özellikle finale doğru, bu olayların, Polanski’nin filminden esintiler taşıdığını da göreceksiniz…
1970’li yıllarda Madrid’in oldukça popüler bölgelerinden biri olan Malasaña’nın, (küçük bir kasabadan göçerek) 32. Sokağındaki bir apartmanın, (ipotekle satın aldıkları) 3. Katına taşınan altı kişilik emekçi bir aile için her şey:
“Güllük gülistanlık” bir tarzda olmasa da, en azından normal başlamış ve öyle de devam etmekteyken, bir süre sonra kendi kendine açılan TV, kafasına göre takılan plak çalar ve dikiş makinesi ile evin ayarı git gide bozulan aydınlatma sistemi sayesinde, birden bire içinden çıkılmaz bir “karabasana” dönüşecektir…
Ancak bütün bunlar, hız kesmeyen bir “korku sağanağı” biçiminde sunulmuyor filmde…
Albert Pintó, o işi yedire yedire yapmış…
Yani evdeki altı kişiyi, aynı anda kafa sıyırttıran bir anaforun içine sokmamış… Hiç değilse bir süre, ev halkının bir kısmının (ve elbette izleyicinin) sakin kalmasını sağlamış…
Ama gizemini sonuna kadar koruyan filmde, yeri geldiğinde de bombanın pimini çekmekte hiç tereddüt etmemiş…
Oldukça düşük bir bütçeyle, Frank Montasell ve Lucas Peire’nin müzikleri eşliğinde “kapalı” ve “karanlık” mekânlarda çekilen film için yaratılan boğucu atmosferin yeterince tatminkâr olduğunu söyleyebiliriz…
Filmin oyuncu kadrosu içinde benzeri bir değerlendirme de bulunabiliriz…
Dolayısıyla bu film için olumsuz bir fikir beyan etmenin haksızlık olacağını belirterek, yorumumuza son noktayı koyabiliriz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Eğer vakti zamanında, bir Polanski klasiği olan “Rosemary's Baby” (1968) ile senarist ve yapımcıları arasında Spielberg’ün de bulunduğu “Poltergeist” i (1982) ve hatta Amityville hikâyelerini de severek izlediyseniz, emin olun bu filmi de beğeneceksiniz…
Her ne kadar biri New York diğeri de Madrid’de çekilmiş olsalar da, Rosemary ve Guy Woodhouse ikilisinin yaşadıkları apartmanı anımsatan bir mekânda meydana gelen, korkunun “paranormal” alt kategorisindeki “haunted house” benzeri olaylar filme damgasını vururken, özellikle finale doğru, bu olayların, Polanski’nin filminden esintiler taşıdığını da göreceksiniz…
1970’li yıllarda Madrid’in oldukça popüler bölgelerinden biri olan Malasaña’nın, (küçük bir kasabadan göçerek) 32. Sokağındaki bir apartmanın, (ipotekle satın aldıkları) 3. Katına taşınan altı kişilik emekçi bir aile için her şey:
“Güllük gülistanlık” bir tarzda olmasa da, en azından normal başlamış ve öyle de devam etmekteyken, bir süre sonra kendi kendine açılan TV, kafasına göre takılan plak çalar ve dikiş makinesi ile evin ayarı git gide bozulan aydınlatma sistemi sayesinde, birden bire içinden çıkılmaz bir “karabasana” dönüşecektir…
Ancak bütün bunlar, hız kesmeyen bir “korku sağanağı” biçiminde sunulmuyor filmde…
Albert Pintó, o işi yedire yedire yapmış…
Yani evdeki altı kişiyi, aynı anda kafa sıyırttıran bir anaforun içine sokmamış… Hiç değilse bir süre, ev halkının bir kısmının (ve elbette izleyicinin) sakin kalmasını sağlamış…
Ama gizemini sonuna kadar koruyan filmde, yeri geldiğinde de bombanın pimini çekmekte hiç tereddüt etmemiş…
Oldukça düşük bir bütçeyle, Frank Montasell ve Lucas Peire’nin müzikleri eşliğinde “kapalı” ve “karanlık” mekânlarda çekilen film için yaratılan boğucu atmosferin yeterince tatminkâr olduğunu söyleyebiliriz…
Filmin oyuncu kadrosu içinde benzeri bir değerlendirme de bulunabiliriz…
Dolayısıyla bu film için olumsuz bir fikir beyan etmenin haksızlık olacağını belirterek, yorumumuza son noktayı koyabiliriz…
Belki, yine klasik bir laf olacak ancak diğer yorumlarımızda olduğu gibi “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu son derece özgün satırlar, filme ilişkin aydınlatıcı tespitler toplamımız olsun…
Sinema sanatına yaraşır; “emek ve bilgi verilerek” yazılmış bir başka kapsamlı yorumda yeniden buluşmak üzere, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “Geçer” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 6 verdiğimiz bu film için önerimiz de, olumsuz yorum ve puanlara aldırmadan, “bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler,
Malasaña 32 Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Film Altyazıları
Never Let Go (1,814)
Beetlejuice Beetlejuice (1,347)
Deadpool & Wolverine (1,291)
Salem's Lot (360)
Beetlejuice (287)
Wolfs (215)
The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (190)
Furiosa: A Mad Max Saga (148)
The Lord of the Rings: The Return of the King (143)
Un amour impossible (131)
Dizi Altyazıları
From (1,580)
The Old Man (1,034)
Slow Horses (971)
Kin (465)
Tulsa King (355)
The Walking Dead: Daryl Dixon (311)
Bad Monkey (205)
Evil (181)
Young Sheldon (132)
The Walking Dead (128)