Aşkın (500) Günü (2009)

Bence bu yönetmen ileride adından çok söz ettirecek. (havaya girip sinema dilini değiştirmez ise) Filmin başarılı senaryosu bir kaç yerel ödülle taçlandırılmış. Sebebi ise senaryonun Amerikalıya daha çok hitap etmiş olması herhalde. Senaristler ve yönetmen, iyi yetişmiş, kendisini iyi yetiştirmiş, akara kokara bulaşmamış, eğitimini gördüğü mesleği iyi şekilde yapmayı ideal edinmiş, (alakasız bir işi yaptığında bile başarıyı yakalayabilmiş) aşık olacağı kızla evlenip mutlu mesut yuva kurma hayalleriyle yaşayan (halen kalmış demek ki) düzgün Amerikalı gençlere güzel ve akılda kalıcı bir ders vermişler bu bazen hüzünlü, çoğunlukla komik filmi oluşturarak... Aşk meşk günümüzde artık sadece geyikten mi ibaret? Gerçek aşkı bul! biz de seni alnından öpelim demeye getirmişler... Gelgelelim esas oğlanımız bu sorudan ve diğer yüzlercesinden bihaber. Bu yüzden küçük kızkardeşiyle olan (mükemmel) diyaloglarında bile ağzı açık bakakalıyor . Gelecek hayalleri kurduğu hanım hanımcık kızcağızın bazı davranışlarını görmezden, bazı sözlerini duymazdan geliyor. Ama aşk bu! Nelere kâdir! İzleyip görelim.

Senaryo başarılı... Casting cuk oturmuş... "Sayaçlı" kurgu süper... Mutluluk, çılgınlık, öfke anları çok hoş sinema görsellikleriyle yansıtılmış...ve cin kafalı senaristlerden komik ötesi tek cümlelik ironik finali ile çok güzel bir seyirlik olmuş... Fransız filmlerinden alışık olduğumuz geri plandaki anlatıcı ise filmin bonusu. İyi seyirler.

Kesinlikle mükemmel romantik komediden çok daha fazlası tek diyebilecegim bu... Altyazı için teşekkürler.

500 günde aşk diye birşeyin olmadığını, herşeyin rastlantısan ibaret olduğunu anlayan karakterimiz ile uzun bir yolculuk yaptığımız yapımda herşey kusursuz anlatılmış. Film insana acı, hüzün, mutluluk, heyecan, bunalım gibi duyguları adeta yaşatıyor.