Buz Diyarı (2005)

Sonunda gerçeğe dönüşerek anlamını bulan sahte paranın leitmotif olarak kullanıldığı, kadercilikle yakından uzaktan ilgisi olmayan, kelebek ve bumerang etkilerinin anlamını kavramamızı sağlarken kuzeyin soğuğunu yansıtan titrek görüntülerle içinizi üşüten bir film... 75/100

Başarılı bir edebiyat öğretmeninin işten çıkarılmasıyla tetiklenen ve sebep sonuç ilişkisi içinde alakalı alakasız onlarca insanın hayatını etkileyen olaylar zincirinin anlatıldığı; muhteşem kurgusu, son derece yaratıcı senaryosu ve çarpıcı sahneleri ile seyirciyi sürekli diken üstünde tutan bir başyapıt Paha Maa. Aku Louhimies, izlediğim bir önceki filmi Vuosaari’de olduğu gibi yine kaybeden insan profilleri üzerinden bir hikâye anlatıyor ve tek bir olay etrafında kurgulamıyor filmini. Yine farklı insanlara ve bu insanların farklı hikâyelerine odaklanıyor ancak tüm bu hikâyeler domino taşları gibi birbirini tetikleyen, kelebek ve bumerang etkisi yaratan olaylar zincirinin parçası halinde işleniyor filmde. İsteyerek ya da istemeyerek yapılan tercihlerin veya hataların nelere yol açabileceği sorusuna çok ustaca bir kurguyla cevap veren, hayatın sadece tesadüflerden ibaret olmadığını vurgulayan film, giriş ve sonuç bölümündeki kesişmelerle de kurgusundaki kusursuzluğu pekiştiriyor. Kuzey’in karlı, buzlu ve kaygan zemininde kontrolsüzce savrulan ama birbirleri ile bir şekilde kesişen insanların hayatlarına dair son derece zekice kurgulanmış senaryosuyla; anlatısına çok uygun Kuzey atmosferi, şok edici sahneleri ve kurduğu bağlantılarla her adımda seyirciyi şaşırtan mutlaka izlenmesi gereken bir film Paha Maa.

9,0 /10

sağlam bir dram filmi, 11:14 filmine benziyor, kurgusu ve yarattığı ruhsuz atmosfer başarılı, tempo konusu biraz ağır aksak, hep aynı tonda kalınca biraz rengini kaybediyor ancak sabırla işlenen bir koza olduğu ortada, küçücük bir para ve değişen hayatların kesişme noktaları, tesadüfler ve kararan hayatlar...