Yazgı (2001)

Yorum spoiler içerebilir!

Hem Zekİ Demirkubuz hem de Albert Camus sever biri olarak bu filmi izlemek için neden bu kadar beklediğimi bilmiyorum. Filmi izledikten sonra iki şey söyledim; "mutlaka bir kez daha izleyeceğim" ve "Yabancı'ya yazık olmamış".

Zeki'nin Camus'nün Yabancı'sından uyarladığı değil de, esinlenerek çektiği filmde, medeni insana, modern topluma yabancılaşan Musa'nın; dış dünyayla kurduğu bunalım dolu ilişkisine ortak oluyoruz. Toplumun olağan kabul ettiği tüm riyakarlıklar, sahtekarlıklar, medeni insanın takmış olduğu bütün maskeler, Musa'da yerini içtenliğe, dürüstlüğe ve belki biraz da basitliğe bırakıyor. Bu dürüstlük ve basitlik, insanı karmaşıklaştırmak isteyenlerin, insanı anlamsızlaştırarak anlamamak isteyenlerin dünyasında Musa'yı bir "yabancı" haline getiriyor. Başkaldırmaktan vazgeçmiş Musa da, bir nevi "yazgı"sına boyun eğerek kendi kabuğunda, kendi anlamlarıyla yaşamaya mecbur bırakılmış hissediyor. Ve modern toplum, tüm yabancılaşan bireylere yaptığı gibi, Musa'yı da öğütmeye, yok etmeye, parçalamaya çalışıyor.

Camus, Kafka, Sartre gibi egzistansiyalist yazarları severek okuyanlar ile Zeki'nin filmlerini sevenler muhtemelen bu filmi de fazlasıyla seveceklerdir.

"-İnsan ruhu bu kadar boş olamaz.
-Ya bu kadar boşsa."

Yazgı (2001).. Zeki Demirkubuzdan yine bol ödüllü kendi tarzıyla 2001 yapımı Yazgı.. Bu film dünya ile hiç bir şekilde bağlantısı olmayan hiç bir şeye inanmayan yaşamak için bir amacı olmayan ve duyguları olmayan insanların hayatını anltıyor daha çarpıcı bir şekilde kesinlikle anlatılamazdı.. Her durumda farketmez diyen (Serdar Orçin) sinemamızın sıradışı karakterlerinden Musa nın sıradışı hayat hikayesi.. İşten eve bir hayatı olan Musa bir gün cinayet ile suçlanır bu olaya hiç tepki vermeyen gerçi annesinin ölmüne bile tepki vermemiştir.. Musanın suçlu olup olmadığını bu olaydan nasıl sıyrılacağına şahit olacaksınız.. Sorgulama sahnesinde öylece kalmıştım unutulmaz bir sahnedir.. Orçin vurdumduymaz Musa karakterini beklentilerimden daha da yüksek bir şekilde canlandırmayı başarmıştır.. Antalya Altın Portakal Film Festivali nde Jüri Özel Ödülü nü kazanmıştır.. Yönetmen bu filmindede Antalya Altın Portakal Film Festivaline damgasını vurarak kariyerine hiç bir şekildeyara almadan devam etmiştir.. Kadın başrol oyuncusu Zeynep Tokuş oynadığı Sinem karakteri ile Ankara Film Festivalinde En İyi Kadın Oyuncu ödülüne layık görülmüştür.. Engin Günaydının kariyerindeki ilk filmidir.. Benim gibi hayranlarının mutlaka izlemelerini öneririm.. Bambaşka bir Engin Günaydın izleyeceksiniz.. Oyunculuk bakımından zirvede oda Necati rolüyle Ankara Film Festivalinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştır.. Zeki Demirkubuz filmlerini tarzını sevenlere şidetle tavsiye ederim.. Ayrıca söylemekte fayda var, bu yönetmenin filmleri herkese hitap etmez.. 8.6

hayatımda o savcıyla konuşma sahnesindeki gibi inanılmaz derecede gerçekçi olmayan,müsamere oyununa benzer bir sahne görmedim...ama anlatmak istedikleri bir o kaadar önemli bence....