Yönetmen:
Ülke:
Rating:
Vizyon Tarihi:
24 Haziran 2005 (Türkiye)
Dil:
İngilizce, İspanyolca, Rusça, Fransızca
Müzik:
Web Sitesi:
Çekim Yeri:
Meksika
Nam-ı Diğer:
Antes que anochezca
137 kişi izledi 68 kişi izleyecek 13 kişinin favorisi 10 takip
Özet
Aynı zamanda başarılı bir ressam ve heykeltraş olan ve 1996 yılında çektiği ilk filmi "Basquiat"la pek çok festivalde ödül kazanan Julian Schnabel'ın Kübalı şair ve yazar Reinaldo Arenas'ın otobiyografik romanına dayanarak çektiği "Karanlıktan Önce", yazarın yaşamını Küba'daki çocukluk yıllarından New York City'deki ölümüne dek geniş bir perspektiften ele alıyor. Arenas babasının annesini terk etmesinden dolayı Küba'da çiftçilik yapan büyükannesi ve büyükbabası tarafından baskı altında yetiştirilir. Küba'da devrim sırasında hem yazar olması hem de eşcinselliği nedeniyle isyancı olarak mimlenir, basit bir sebepten dolayı hapse atılır ve işkence görür. Bütün bu olumsuz koşullara rağmen yazmaya devam eder. Hapishanede diğer mahkumların mektuplarını yazarken gizlice kendi romanını da yazar ve el altından ülke dışına kaçırtarak bastırır. 1980'de ise sınır dışı edilerek Amerika'ya gider.
Yorumlar

Sadece intikam için yazan kübalı şair,yazar reinaldo arenas'ın kendi hayat hikayesinden yola çıkıp yazdığı aynı adlı romandan uyarlanmış film.Güçlü ve çekici oyuncu kadrosuyla başta ilgi gösterilen film, çağın en büyük oyuncularından javier bardemin lunes al sol los ve mar adentro'dan önceki duraklarından birini görmek güzelliğinin yanına johnny depp'i travesti mahkum ve gay devrim subayı rollerinde izlemek ayrıcalığını da bizlere yaşattığı için baş tacıdır.

Sıkıcılıktan öteye gidememiş, konusu sadece Küba devrimini bilen ve ona karşı olan kişilerin anlayacağı bir film.
Before Night Falls Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Danimarkalı Kız
(2015)Frida
(2002)Postacı
(1994)Öldüresiye Sevmek
(2013)İçimdeki Deniz
(2004)Kinsey
(2004)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Film İncelemeleri - Karakush
- Film Çevirileri - Nehirin~
- Film Çevirileri - leary
- Film Çevirileri - ha46792
- Film Çevirileri - ha46792
Film Altyazıları
Avatar: The Way of Water (1,699)
Cocaine Bear (969)
John Wick: Chapter 3 - Parabellum (560)
A Man Called Otto (422)
Babylon (344)
John Wick: Chapter 2 (322)
Breaking (276)
Un beau matin (247)
In Bruges (226)
Shriver (217)
Dizi Altyazıları
Poker Face (2,019)
The Mandalorian (1,233)
Succession (797)
Better Call Saul (601)
Your Honor (535)
The Walking Dead (519)
Stargirl (480)
Shrinking (404)
Liaison (403)
Ghosts (367)
"...baskı ve zulüm,sadece uyarıcı bir etki yapıyor...ve seks baskıyla başa çıkmanın bir yolu haline geliyor..." Cinselliğe ya da özgürlük mücadelesine (!) ancak bu kadar sığ bakılabilir?
Dünyanın hiçbir ülkesinde saf demokrasi yoktur ve olamaz. Her demokrasi bir sınıf demokrasisidir. Ve devrimler iktidar erkinde sınıfsal değişim getirdikleri için eskiyi yok edip yeniyi inşa etme sürecinde göreli bir diktatörlük davranışı gösterirler. Buna karşı hayır ben saf demokrasi bekliyordum demek saflıktır.
Anne küçük oğluna sorar: "Eğer ölecek olursam,üzülür müsün?" Bu kadar saçma bir soru aynen filmde yapıldığı gibi ancak duygu sömürüsüne hizmet olsun diye sorulabilir.
Sistemler arası fark algısı insanlıkla dalga geçmeye eşdeğer olan adamımıza "Neden yazıyorsun?" diye sorulduğunda aldığımız "İntikam için" yanıtı için mi empatik olup sevmeliyiz sevgili yazarımızı.
Castro ünlü konuşmasında şöyle der:
"Devrimci genlerden...
...ya da devrimci kandan yoksun kim varsa...
...ya da her kim devrimin idealine uygun...
...bir kafaya...
...ya da bu çabayı destekleyecek yüreğe...
ve gerekli cesarete sahip değilse...
Ne onlara ihtiyacımız var,
ne de onları burada istiyoruz."
Buyrun size özgürlük daha ne bekliyorsunuz. Üstelik Küba bir kez değil birkaç kez kapılarını açmıştır safralarını atmak için...
ABD'nin burnunun dibinde tecrit edilmiş bir ada devlette devrimi ikame ettirmek ve kalıcı olmak zor iş olsa gerek. Hala ayaktalar ve tıbbın çok karlı bir endüstri olduğu dünyada tüm olumsuz koşullarına rağmen insan odaklı olmanın verdiği güçle en insani tıbbi olanaklara sahipler. Bu bir tesadüf müdür?
Her sistemin eleştirilecek yönleri vardır ama eleştiriler ayakları yere basan gerekçelerle yapılmalı anne baba çocuktan oluşan bir aileye sahip olamamanın verdiği hezeyana dayandırılan öznel nedene göre değil. Film başka bir şey anlatmıyor çünkü...
Ne ironiktir ki sağlık güvencesi olan bir ülkede değil sigortası olmadığı için hastanın kapı dışarı edildiği özgürlükler ve refah ülkesi ABD'de "I love NY" ile sonlanır film.