Le nain rouge (1998)

Lucien Gagneron yirmi beş yaşına bastığında yüreği paralanarak tam sekiz yıl önce ulaşmış olduğu yüz yirmi beş santimden bir milim öteye geçemeyeceğini adamakıllı kavradı. Ve bu konuda umudunu kesmek zorunda kaldı. Ünlü Fransız yazar Michel Tournier’nin ‘Çalı Horozu’ adlı kitabında yer alan Kırmızı Cüce böyle başlar. Lucien, Paris’te bir hukuk bürosunda çalışmaktadır. Boşanma davalarında uzmanlaşmıştır. Çiftlere birbirlerinin ağzından tehdit de içeren edepsiz yazılar yazarak Fransız yasaları uyarınca anlaşmalı boşanmalarını sağlar. Ancak Lucien’in çalıştığı firmanın hatırlı müşterilerinden Kontes’e (Anita Ekberg) âşık olması işleri karıştırır. Kontes’in altıncı eşi iri kıyım jigolo Bob’a geri dönmesi Lucien’i kıskançlıktan deliye döndürür. Kontes’i boğarak öldürür. Kadınları cinselliği, erkekleri kol gücüyle ürküten Lucien, gece hayatına düşer işinden olur. Aşırı davranışlarıyla insanlardan öç almaktadır. Kendisine masum bir sevgiyle bağlı olan minik sirk yıldızı Isis’in de isteğine uyarak sirke katılır. Ayağına geçirdiği sırıklarla herkesten uzun boylu olan Lucien, sirkteki yaşantısından hoşnuttur. Cinayeti üstüne yıktığı zavallı Bob da ona sığınır. Yönetmen Yves Le Moine, minik sirk yıldızı ve onun babalık davasını da Tournier’nin öyküsüne ekleyerek karakter sayısını arttırmış, ilişkileri çoğaltarak dramatik yapıyı güçlendirmiş. Cücenin giysisi ve sirk dünyası göz önüne alındığında rengin önemli bir faktör olduğu, bu öyküyü siyah-beyaz çekmesi de Yves Le Moine’in kolaya kaçmadığının göstergesi. Kafkaesk avukatlık bürosu ve Felliniyen sirk atmosferi (ve deniz aslanını andıran Anita Ekberg!) dışavurumcu ışıklandırmayla birleşmiş. Başrolde Jean-Yves Thual’in performansı da çok başarılı. - Gönderen: motion112233