Yasak İlişki (1995)

Agladım ağladım ki ne çok ağladım ,belki şehre bir film gelir,iklim değişir akdeniz olur,gülümsedim..Arşivimin vazgeçimezlerindendir..Bir insanın tüm hayatı boyunca sadece 4 gün kendini özgürlüğe adadığı,tadını çıkardığı ve anlatımıyla çok şey kattığı bir film..

Clint Eastwood'un özel ilgisi jazz-blues müziği eşliğinde kavuşmaların, ayrılıkların simgesi köprü çevresinde ilerleyen filmde İtalya'nın bir kasabasından kalkıp rüyalarındaki Amerika'da yaşamak için gelen ancak, toplumun kendisine biçtiği rolünü oynamak zorunda kalan bir kadının dramıdır anlatılan.
Yaşamak isteyip te yaşayamadıklarını yaşayabilen bir adam karşısına çıkınca tüm dengeleri altüst olur kadının.
Dram, romantizm, erotizm, evlilik, aldatma, bağlılık, alışkanlık, farkındalık, idealler, toplumsal değer yargıları, kadının toplumsal rolü, tüm bunlar aynı potada eritilmiş.
Ağlayan, gülen, sorgulayan, utanan, sevgiyle bakan, uykusuzluktan kızarmış, hüzünlü gözleriyle rolünü oynamayıp yaşayan kadın Meryl Streep'in sıradışı olduğu film; idealler, aşk, evlilik ve aldatma kavramlarını size de sorgulattırıyor. Uzun olan süresinin hiç bir anında gereksiz bir sahne barındırmak şöyle dursun her replik, her sahne, her dokunuş üzerinde titizlikle çalışılmış olduğu belli oluyor.

Kadının eli arabanın kapı kolunda... Sorumluluklarının yükü kadının elinde...

Neydi sevgi?
"Selvi Boylum Al Yazmalım" da dendiği gibi salt "emek"mi?
Vefa, güven duygularının yeri yok mu?
Gerçekten "Postacı kapıyı iki defa çalar" mıymış?

Zamanı geriye almak mümkün değil. Bence izlerken birçok kişinin kendi hayatını sorgulayabileceği bir film. Bir kadın, vefalı bir eş, özverili bir anne hayatında 4 gün mutluluğu tadıp bir ömür onunla yetinebilmiş.. Kesinlikle tavsiye ediyorum.