Yönetmen:
Senaryo:
Ülke:
Rating:
Vizyon Tarihi:
30 Eylül 1983 (Türkiye)
Dil:
İngilizce
Bütçe:
$20,000,000 / Hasılat: $2,500,000
Çekim Yeri:
New York City, New York, ABD
Nam-ı Diğer:
King of Comedy
Komediler Kralı
371 kişi izledi 129 kişi izleyecek 32 kişinin favorisi 7 takip
Özet
Bir yetişkin olmasına rağmen hala ailesiyle yaşayan bir "kaçık" olan Rupert Pupkin, pek yetenekli olmadığı halde bir gün ünlü bir komedyen olacağına inanmaktadır. İdolü ise komedi yıldızı Jerry Langford'dur. Pupkin, eğer bir gün Langford'un TV programına çıkmanın yolunu bulursa, şöhretin kapısının önünde açılacağına dair bir saplantıya da sahiptir.
Pupkin bir gün Langford'u, ümitsizce ona aşık olan hayranı Masha'nın elinden kurtarma fırsatı bulduğunda, hayalindeki adamla bu yakınlaşma fırsatını kaçırmaz. Oysa ona laf olsun diye ümit verecek olan ünlü komedyenin hayatı, Pupkin'in tahmin edebileceğinden çok daha karışıktır ve karanlık yönleri de mevcuttur. Kendisini karmaşık ilişkiler ve içinden çıkması zor durumlarda bulur.
Martin Scorsese'nin Robert de Niro'yla işbirliği, genelde çok lezzetli meyveler vermiştir. Kimilerine göre "kayıp" bir başyapıt olan The King of Comedy de, gerçekten bu filmlerden birisi. Sadece bir sinema şahesirini değil, Jerry Lewis'i alışık olduğunuzun çok dışında bir rolde izleme fırsatını da kaçırmak olmak. | Gönderen: evranos
Pupkin bir gün Langford'u, ümitsizce ona aşık olan hayranı Masha'nın elinden kurtarma fırsatı bulduğunda, hayalindeki adamla bu yakınlaşma fırsatını kaçırmaz. Oysa ona laf olsun diye ümit verecek olan ünlü komedyenin hayatı, Pupkin'in tahmin edebileceğinden çok daha karışıktır ve karanlık yönleri de mevcuttur. Kendisini karmaşık ilişkiler ve içinden çıkması zor durumlarda bulur.
Martin Scorsese'nin Robert de Niro'yla işbirliği, genelde çok lezzetli meyveler vermiştir. Kimilerine göre "kayıp" bir başyapıt olan The King of Comedy de, gerçekten bu filmlerden birisi. Sadece bir sinema şahesirini değil, Jerry Lewis'i alışık olduğunuzun çok dışında bir rolde izleme fırsatını da kaçırmak olmak. | Gönderen: evranos
Yorumlar
unitedstatesofidiot
10 yıl önce

Mükemmel bir senaryo ve harika bir oyunculuk.Çok şeker bir film can sıkıntısına birebir kendi kendine tribe giren rol kesen bir adam.Adam da değil aslında ana kuzusu diyelim
fazla birşey söyleyemiyorum uzun zaman oldu izleyeli.Hiç düşünmeden izlenmeli


Yorumlar ve puanlar beklentimi arttırmıştı ama De Niro'nun kusursuz performansına rağmen filmi pek sevemedim. De Niro yerine farklı bir oyuncu olsaydı büyük ihtimalle ortalarından itibaren kapatırdım.
Senaryo olarak çokta çekici olmamasına rağmen başlarda farklı bir şeyler denemişler ve bence de gayet güzel gidiyordu. Ama ilerledikçe daha sıradan bir hal aldı ve yer yer, espriler de yetersiz olduğu için sıkıldım.
''Bir geceliğine kral olmak, ömür boyu aptal olmaktan iyidir.''
Senaryo olarak çokta çekici olmamasına rağmen başlarda farklı bir şeyler denemişler ve bence de gayet güzel gidiyordu. Ama ilerledikçe daha sıradan bir hal aldı ve yer yer, espriler de yetersiz olduğu için sıkıldım.
''Bir geceliğine kral olmak, ömür boyu aptal olmaktan iyidir.''

Şöhrete tapınma ve Amerikan medya kültürü konulu hikâyesi Paul D. Zimmerman tarafından yazılan “The King of Comedy”, yönetmen koltuğunda büyük sinema ustası Martin Scorsese’nin oturduğu oldukça çarpıcı bir drama…
Alakasız bir biçimde 18 Aralık 1982’de ilk önce İzlanda’da vizyona giren ve Amerikalı izleyici ile ancak iki ay sonra (o da sınırlı salon gösterimiyle) 18 Şubat 1983 tarihinde buluşan filmin, 7.7/10 (69.454 oy) ve 4.1/5 (26.812 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.3/10 (57 yorum) ve 73/100 (13 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, iddialı bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Ama biz yine de, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 2.5 milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de gişeye çakılan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak inceleyecek ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun için de sırf; tamamen farklı türlerin temsilcileri olmalarına rağmen Ray Charles, David Sanborn, The Pretenders, Frank Sinatra, Talking Heads ve Van Morrison’un kulakların pasını silen müzikleri için dahi izlenebilecek olan bu filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, “bir gecelik kral olmak” sosyolojik tespitini, Scorsese’nin “dark comedy / kara mizahın” bütün ögelerine yer verdiği alaycı bir dille anlattığı sıra dışı bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Aslında filmin hikâyesindeki ana fikir, Andy Warhol’un 1960’lardaki o herkesçe bilinen ve günümüzde de geçerli olan,“In the future everybody will be world famous for fifteen minutes / Gelecekte herkes on beş dakikalığına dünyaca ünlü olacak” kehanetinden çok da farklı bir şey değil… Zira Robert De Niro’nun canlandırdığı Rupert Pupkin karakterinin bütün çabası da, hiç değilse bir geceliğine de olsa “komedinin yeni kralı” olarak Jerry Langford’un (Jerry Lewis) TV şovunda yer alabilmek ve bunun içinde akla hayale gelmedik her yolu denemek…
Yani bu da demek oluyor ki, aradan geçen bunca zamana rağmen bu muhteşem filmi halen izlememiş ve yorumumuz sonrasında meraka kapılarak izlemeye karar verecek olanları 109 dakikalık oldukça renkli ve hareketli bir sinema şöleni bekliyor…
Elbette filmi bir şölen haline getiren şeyler hikâye ve Scorsese’nin bu hikâyeyi kara mizah ile bezediği işleme tarzı ile sınırlı değil…
Scorsese’ye göre, “Fantezinin gerçeklikten daha gerçek” göründüğü bu filmde, oyunculuk performansının hasını sergileyen Robert De Niro ile Jerry Lewis’in şovları da oldukça büyük bir öneme sahip… Üstelik her iki oyuncu da, kendilerine dair sinemada yaratılmış olan tipolojilerin tam tersine sahip karakterleri canlandırırlarken…
Nasıl mı?
Şöyle ki, her zamanki gibi bütün sululukları yine Jerry Lewis’in yapması beklenirken, bu filmde o görevi bizzat Robert De Niro üstlenmiş… Jerry Lewis ise yıllardır her akşam aynı stand – up komedyenini canlandırmaktan sıkılan ve hayatından bezmiş olan yalnız bir TV yıldızını oynamış… Fakat bunu yaparlarken her ikisi de izleyici de, “Bu iş de bir terslik var” duygusuna neden olmamışlar… Hatta eminiz, De Niro ve Lewis’i daha öncesinden tanımayanlar bırakın her hangi bir tersliği hiçbir şey hissetmemişlerdir de… Ki zaten, işin içinde Martin Scorsese, Robert De Niro ve Jerry Lewis gibi isimler varken öyle de olmalıydı…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi yaptığımız açıklamalar sonrasında meraka kapılarak filmi izlemeye karar vereceklerin ağzının tadını kaçırmış olmamak adına “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; nitelikli film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş olan sinemasever dostlarımıza, “Hollywood stüdyolarının Marvel evrenine sıkışıp kaldığı günümüzde Amerikan sinemasının Martin Scorsese gibi yaşayan çınarlarının filmlerini de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “İyi” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 7 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz bu arşivlik Scorsese filmine “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
Tek kanallı siyah – beyaz TRT Televizyonu yıllarının efsane “Charlie's Angels / Çarli’nin Melekleri” (1976–1981) dizisinin, diziden ayrılan Sabrina Duncan (Kate Jackson) karakterinin yerine diziye dâhil olan yeni melek Tiffany Welles’ı canlandıran Shelley Hack’i bu filmde, Jerry Langford’un asistanı Cathy Long olarak “aynı tazelikte” yeniden görmenin hoş bir sürpriz olduğunu o günlerden bugünlere uzanabilenlere anımsatmak istedik…
Alakasız bir biçimde 18 Aralık 1982’de ilk önce İzlanda’da vizyona giren ve Amerikalı izleyici ile ancak iki ay sonra (o da sınırlı salon gösterimiyle) 18 Şubat 1983 tarihinde buluşan filmin, 7.7/10 (69.454 oy) ve 4.1/5 (26.812 oy) olan IMDB ve Rotten Tomatoes izleyici puanı ortalamalarıyla 8.3/10 (57 yorum) ve 73/100 (13 yorum) olan Rotten Tomatoes ve Metacritic yorum ortalamaları, iddialı bir filmle karşı karşıya olduğumuzu söylüyor gibi…
Ama biz yine de, 20 milyon dolarlık bir bütçeyle çekilen ve 2.5 milyon dolarlık bir hasılat rakamı ile de gişeye çakılan bu filmi, her zamanki gibi önceliği oyuncu kadrosuna vermek suretiyle bizzat kendimiz mercek altına alarak inceleyecek ardından da puanlamaya çalışacağız…
Bunun için de sırf; tamamen farklı türlerin temsilcileri olmalarına rağmen Ray Charles, David Sanborn, The Pretenders, Frank Sinatra, Talking Heads ve Van Morrison’un kulakların pasını silen müzikleri için dahi izlenebilecek olan bu filmin ayrıntılı incelemesine geçmeden önce filme ilişkin ilk tespitimizi, sonrasında da naçizane ilk önerimizi paylaşalım istiyoruz…
Bu bağlamda da işe; karşımızdakinin, “bir gecelik kral olmak” sosyolojik tespitini, Scorsese’nin “dark comedy / kara mizahın” bütün ögelerine yer verdiği alaycı bir dille anlattığı sıra dışı bir film olduğunu söyleyerek başlayabiliriz…
Aslında filmin hikâyesindeki ana fikir, Andy Warhol’un 1960’lardaki o herkesçe bilinen ve günümüzde de geçerli olan,“In the future everybody will be world famous for fifteen minutes / Gelecekte herkes on beş dakikalığına dünyaca ünlü olacak” kehanetinden çok da farklı bir şey değil… Zira Robert De Niro’nun canlandırdığı Rupert Pupkin karakterinin bütün çabası da, hiç değilse bir geceliğine de olsa “komedinin yeni kralı” olarak Jerry Langford’un (Jerry Lewis) TV şovunda yer alabilmek ve bunun içinde akla hayale gelmedik her yolu denemek…
Yani bu da demek oluyor ki, aradan geçen bunca zamana rağmen bu muhteşem filmi halen izlememiş ve yorumumuz sonrasında meraka kapılarak izlemeye karar verecek olanları 109 dakikalık oldukça renkli ve hareketli bir sinema şöleni bekliyor…
Elbette filmi bir şölen haline getiren şeyler hikâye ve Scorsese’nin bu hikâyeyi kara mizah ile bezediği işleme tarzı ile sınırlı değil…
Scorsese’ye göre, “Fantezinin gerçeklikten daha gerçek” göründüğü bu filmde, oyunculuk performansının hasını sergileyen Robert De Niro ile Jerry Lewis’in şovları da oldukça büyük bir öneme sahip… Üstelik her iki oyuncu da, kendilerine dair sinemada yaratılmış olan tipolojilerin tam tersine sahip karakterleri canlandırırlarken…
Nasıl mı?
Şöyle ki, her zamanki gibi bütün sululukları yine Jerry Lewis’in yapması beklenirken, bu filmde o görevi bizzat Robert De Niro üstlenmiş… Jerry Lewis ise yıllardır her akşam aynı stand – up komedyenini canlandırmaktan sıkılan ve hayatından bezmiş olan yalnız bir TV yıldızını oynamış… Fakat bunu yaparlarken her ikisi de izleyici de, “Bu iş de bir terslik var” duygusuna neden olmamışlar… Hatta eminiz, De Niro ve Lewis’i daha öncesinden tanımayanlar bırakın her hangi bir tersliği hiçbir şey hissetmemişlerdir de… Ki zaten, işin içinde Martin Scorsese, Robert De Niro ve Jerry Lewis gibi isimler varken öyle de olmalıydı…
Belki, yine klasik bir laf olacak ama diğer yorumlarımızda olduğu gibi yaptığımız açıklamalar sonrasında meraka kapılarak filmi izlemeye karar vereceklerin ağzının tadını kaçırmış olmamak adına “spoiler vermeden” yazılmayanları yazmaya, anlatılmayanları anlatmaya, söylenilmeyenleri söylemeye çalıştığımız bu satırlar filme ilişkin ilk tespitimiz olsun…
İlk önerimize gelince:
O hakkımızı da bu kez; nitelikli film izlemeyi alışkanlık haline getirmiş olan sinemasever dostlarımıza, “Hollywood stüdyolarının Marvel evrenine sıkışıp kaldığı günümüzde Amerikan sinemasının Martin Scorsese gibi yaşayan çınarlarının filmlerini de izleme listelerinizden eksik etmeyin” diye seslenerek kullanmak isteriz…
Sonuç olarak, kendi değerlendirme sistemimiz içinde “İyi” kategorisine dâhil ederek puan olarak da 7 verdiğimiz bu film için önerimiz de, eğer halen izlemediyseniz bu arşivlik Scorsese filmine “mutlaka bir şans da siz verin” şeklinde olacak…
Keyifli seyirler…
Son bir not:
Tek kanallı siyah – beyaz TRT Televizyonu yıllarının efsane “Charlie's Angels / Çarli’nin Melekleri” (1976–1981) dizisinin, diziden ayrılan Sabrina Duncan (Kate Jackson) karakterinin yerine diziye dâhil olan yeni melek Tiffany Welles’ı canlandıran Shelley Hack’i bu filmde, Jerry Langford’un asistanı Cathy Long olarak “aynı tazelikte” yeniden görmenin hoş bir sürpriz olduğunu o günlerden bugünlere uzanabilenlere anımsatmak istedik…
The King of Comedy Altyazıları
Türkçe Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İngilizce Altyazılar
Dil
CD
Çevirmen
Fps
İndirme
Gönderen
İşitme Engelliler İçin
- İyi
- Yeterli
- Yetersiz
- Değerlendirilmedi
- Kaynak Altyazı Bekleniyor
- Arşiv
Bu filmi sevenler şunları da sevdi
Vurguncular
(2016)Wasabi
(2001)Pislik
(2013)Yıldırım Emri
(1974)Belalılar
(1973)Vahşi Duygular
(1990)
Forumdan Benzer Başlıklar
- Çeviri İstekleri - McFly
- Çeviri İstekleri - BudTerence
- Film Çevirileri - KiteRunner
- Film Çevirileri - Laktikasit
- Dizi Çevirileri - istasy10
Film Altyazıları
Avatar: The Way of Water (5,214)
Un beau matin (559)
Breaking (557)
A Man Called Otto (478)
John Wick: Chapter 3 - Parabellum (350)
Cocaine Bear (347)
Post Mortem (317)
John Wick: Chapter 2 (253)
Avatar (242)
Babylon (228)
Dizi Altyazıları
Succession (2,983)
The Mandalorian (2,487)
Rabbit Hole (1,619)
Poker Face (1,438)
The Blacklist (651)
Star Wars: The Bad Batch (616)
Better Call Saul (443)
Interview with the Vampire (378)
Your Honor (337)
The Walking Dead (311)