Kara Kedi (1934)

The Black Cat (Kara Kedi), 1930’ların muhteşem canavar starları Boris Karloff (sadece ‘KARLOFF’ olarak lanse edilen) ve Bela Lugosi’yi buluşturan ilk film. Ayrıca yönetmen Edgar G. Ulmer’in (yüksek sanat ve B tipi filmler arasında savrulmaya başlıyordu) ve şiirsel pulp (ucuz edebiyat) tarzı senaryolar yazan senarist Peter Ruric’in tuhaf hassasiyetleri dolayısıyla film, orijinal Universal Stüdyosu korku filmleri serisinin en sapkın ve en sanatsal görünen üyesi olmuştur.

Edgar Allan Poe’nun hikâyesini sadece kavramsal olarak temel alan filmin, son Alman dışavurumcu korku filmi olduğu söylenebilir: Hastalıklı Satanist mimar Hjalmar Poelzig’in (Karloff) 1. Dünya Savaşı sırasında düşmana sattığı askerlerin toplu mezarları üstüne inşa ettiği modernist bir şatoda (çağdaş gotiğin nadide örneklerinden biri) geçen şeytana tapma, intikam, nekrofili, ihanet ve sapkınlık üzerine bir film. The Rocky Horror Picture Show’daki ( 1975) Brad ve Janet’in prototipi olarak tanımlanabilecek, korku filmlerine özgü balayı çifti David Manners ve Jacqueline Wells, zoraki misafirler olarak metreslerini mahzendeki kasalarda balmumu heykeller gibi saklayan Poelzig’le şato havaya uçmadan önce kötü adamın derisini canlı canlı yüzerek tuhaf satranç komplosunu bozan intikam saplantılı Vitus Werdegast (Lugosi) arasında sıkışıp kalırken, neredeyse gülünç denecek kadar derinlikten yoksun. Karloff’un kasten aşırı abartılı ama aslında muzip olan şık ayinleri, peltek bir Latinceyle söylenen sıradan klişeler... | Gönderen: neco_z