• 
  The Last of Us
• 
  Charlie'nin Çikolata Fabrikası
• 
  Halka
• 
  Derin Kabus
• 
  İçinde Yaşadığım Deri

Arkadaşlar (1)

Son Yorumları

The Umbrella Academy (2019)

Sanırım benim de bu diziye yorum yapma vaktim geldi. 3 sezonu dün itibariyle bitirmiş bulunuyorum. 1. sezonun 1. bölümü sıkıcıydı, diğer bölümlerde üstüne koyarak ilerledi ama yavaş ilerliyordu ve ''10 bölüm yerine 3 bölümde de anlatılabilirmiş.'' dedirtiyordu. Daha fazla olay beklerdim evet ama öyle olmadı, karakterlerin özellikleri yavan kalmış ve çok çok az kullanıyorlardı. Yine de ilk sezona 7 verilebilir. 2. sezonda politikanın içinde boğulmuş hissettiriyordu. ''Fantastik-Bilim Kurgu dizisinin içinde politikanın ne işi var?'' dedirtiyordu ama ilk sezonda kafaya takılan bazı soruları da gidermişti ve sonu da fena değildi. 3. sezonu kötü bekliyordum, evet çok iyi değildi ama berbat da değildi. Bazı şeyler diziye hiç mi hiç yakışmamış 3. sezonda. Öncelikle:

Eşcinsel bir birey olarak Vanya karakterinin 3. sezonda erkek olmasının diziyi olumsuz yönde etkilediğini düşünmekteyim. Hem ismi hem de sesi çok güzeldi Vanya'nın. İlk 2 sezondaki yeri apayrıydı. 3. sezonda sesi bir kadın bir erkek gibi çıkıyordu ve adının, tarzının değişmesi garip geldi. Yine de en sevdiğim birkaç karakterden biriydi ve hep öyle kalacak. Luther karakterini hiç ama hiç sevemedim. Sırf güzel yüzü var diye oynatmışlar o kadar. Oyunculuğu yerlerde gezen ve 3 sezon boyunca yemek yemekten başka bir halta yaramayan bu karakter dizinin puanını ciddi derecede aşağı çekmiş. Genel olarak eh işte diyebileceğim bir dizi. Boş vaktiniz varsa izleyebilirsiniz. Sezon sezon puanlamak gerekirse:
1. Sezon - 7
2. Sezon - 6.7
3. Sezon - 5.5

The Last of Us (2023)

Diziyi her şeyden bağımsız bir seri olarak değil oyununun uyarlaması olarak değerlendirmek gerekiyor çünkü baştan aşağı bir uyarlama. Ayrıca oyununu oynamayan kişilere yavan gelebilecek bir dizi olduğunu da es geçmemek gerek. Tahmin edebileceğiniz üzere olumlu ve olumsuz birçok durum mevcut. Özetle şöyle diyeyim:

Olumlu tarafları:
-Oyunla aynı gitmesi. Bazı küçük detaylara bile dikkat ederseniz oyundakiyle aynı.
-Takırdayan, şişkin ve diğer yaratıkların oyundakiyle yine birebir aynı olması.
-Bölüm manzaraları ve sahne dekorları gerçekten muazzam olmuş.

Olumsuz tarafları:
-İlk bölümün başında gösterilen olayların verdiği heyecanı dizinin diğer hiçbir bölümünde göremiyorsunuz.
-3. bölümdeki Frank ve Bill karakterlerini görmek güzeldi fakat bölüm bu iki karakterin etrafında çok fazla dolanmış ve ana konudan uzaklaşılmış. Buraya küçük bir not eklemek istiyorum:

-Oyununu muazzam, başyapıt görüyorlar diye çok büyük bir heyecanla oynamış biri olarak oyunu yavan bulmuştum, dizi de oyununun uyarlaması olduğu için maalesef diziyi de biraz yavan buldum.
-Çok büyük olaylar olmuyor, biraz kendi halinde takılan bir dizi olmuş. Oyuna göre birçok şeyi değiştirselerdi belki daha güzel olurdu.

Sonuç olarak dizi fena değil, vakit geçirmek için izlenebilir ama kendi adıma ne oyunu ne de dizisini söyledikleri kadar abartılı şekilde muazzam bulmadım. Halbuki oynadığım oyunların haddi hesabı yoktur. Bunun oyunu muazzamsa A Plague Tale, Fahrenheit: Indigo Prophecy, Detroit: Become Human, Life is Strange gibi oyunlar ne oluyor acaba orasını da düşünmek gerekiyor. Dizinin sonu aşırı heyecanlı bitmiyor sebebi ise yine oyunla aynı şekilde gitmesi, o sebeple sezon sonuna kötü demek yanlış olur. 3. bölüm hakkında kendi düşüncelerim ise, "eşcinsel bir birey" olmama rağmen biraz gereksiz buldum. Eğer o bölümdeki karakterler önemli olaylar esnasında ortaya çıksaydı ve o şekilde öpüşüp yatağa atlasalardı o zaman güzel olabilirdi fakat ana konudan bağımsız bir bölümmüş gibi ortaya çıkması sıkıcı olmasına yol açmış ne yazık ki. Siz seyirciler arasında beyni geniş ve işlevli olduğunu düşünüyorsanız ve ayrımcı, homofobik ve at gözlüklü olduğunuzu düşünmüyorsanız 3. bölüm hakkında yapılan ve sırf o bölüm yüzünden diziye 1 puan vermiş ötekileştirici zihniyet ihtiva eden homofobiklerin yorumlarını atlamanızı tavsiye ederim. Diziyi bıraktım demişler bir de, sanki HBO korsan dizi indiren 3-5 Türk sayesinde zengin oluyor. Koskoca HBO oturup ağlasın, çok şey kaybediyor. Zaten bu kişilerin yorumları o kadar saçma ki, dizilerdeki eşcinsel karakterlerli sahneleri dayatma olarak veya mide bulandırıcı bir saçmalık olarak gördüklerini söylüyorlar. Ona bakılırsa her dizide ve filmde kadın-erkek ilişkisi var ve eşcinseller de bunu mide bulandırıcı görüyor, o halde onlara göre de bu içerikler dayatma olmuyor mu? Eşcinseller kalkıp her diziye ve filme 1 puan versin o halde. 3. bölümde iki kadın sevişiyor olsaydı yorum yapan erkek arkadaşlar "3. bölüm muazzamdı" diyerek 10 puanı basarlardı. Sorsan en ahlaklı olanları kendileri. Maalesef yabancı dizi izliyor diye kültürlendiği sanan bir topluma sahibiz ama bir insanın beyni gelişmemişse öyle kalıyor ölene dek. Kanıtı da bu dizinin altındaki homofobik yorumlarda. Herkese iyi seyirler.

The Last of Us (2023)

Dizi gerçekten kendi evreni ve draması açısından çok güzel. Eşcinsel karakterler var diye diziyi yerden yere vuranlar var. Unutmasınlar ki bu dünya sadece kendilerine ait değil kendi etraflarında dönmüyor ve bu dünyada tek kendi inançları, değerleri, kültürleri ve duyguları yok. Dizi ve filmlerin %99'unda kadın-erkek ilişkisi (yarısında yapış yapış, vıcık vıcık) dönüyor. Hatta o kadar açık sahneler oluyor ki bazen, sanki başka bir şey izliyormuşsun hissine bile kapılabiliyorsunuz. O tür yapımlara ağzı sulana sulana 9-10 puan veren bir tayfa olarak eşcinsel sahnelere laf edip bu sebeple kaliteli dizilere 1 puan vermek eğitim seviyenizi çok net bir biçimde ortaya koyuyor. Böyle sahneler size nasıl tuhaf geliyorsa unutmayın ki heteroseksüel sahneler de eşcinsel topluma bir o kadar itici ve garip geliyor. Bunu ancak "empati" duygusu olan anlar ama kendini geliştirmeyen bir toplumda ne empati vardır ne de sempati. Ülkemiz de tam olarak bu yüzden asla gelişmiyor. Cümlenin başında söylenildiği gibi, dünyada bir tek siz yoksunuz ve kimse de size göre yaşamak zorunda değil. Eşcinseller siz isteseniz de istemeseniz de varlar ve hep var olacaklar.