Giriş Kayıt

Andrei Tarkovsky Sineması / Stalker (1979)


  1. Haberler
  2. Özel Dosya
g.c. - 05 Aralık 2017 08:15

4395 

Akira Kurosawa yönetmen incelemesinden sonra başladığımız ikinci yönetmen incelemesi Tarkovsky çalışması devam etmekte. Hem yönetmene ait kitapların okunduğu hem de belirlenen filmler hakkında incelemeler yazıldığı çalışmamızın beşinci incelemesi Stalker ile davam ediyor.

resim


Andrei Tarkovsky ve eserlerine değinmeden önce yaşayıp büyüdüğü Sovyet rejimi ortamından bahsetmek gerek diye düşünmekteyim. O zaman yönetmenin ne denli devrimci bir karaktere sahip olduğu daha iyi anlaşılabilir.

SSCB anayasası madde 124; yurttaşların vicdan özgürlüğünü güvence altına almak için, SSCB'de kilise devletten ve okuldan ayrılmıştır. dini ibadet özgürlüğü ve dinsizlik propagandası özgürlüğü tüm yurttaşlara tanınmıştır.

resim


Sovyet yönetiminde bilim ve din, Marksizm-Leninizm ve dini ideolojiler uzlaştırılamaz nitelikteydiler. Bu nedenden ötürü, tüm dinler; Hıristiyanlık, Yahudilik, İslam ve diğer dinler katı bir biçimde kontrol edilmiş ve baskı altında tutulmuştur. Din eğitimi ve ibadet çocuklara yasaktı. 18 yaşından küçükler kiliselere, camilere giremezdi.

1930lardan başlayarak 1970lerde şiddetlenen(ki tamda filmin yapıldığı 1978-1979 tarihinde Sovyet-Afgan savaşı patlak vermiş ve busavaş tam on yıl sürmüştür) soğuk savaş ortamı içerisinde bir adam çıkıp sanat üzerinden “Sanat Yaratıcı’nın aynadaki cilvesidir. Biz sanatçılar bu jesti tekrarlamaktan, taklit etmekten başka bir şey yapmıyoruz. Bu yüzden, Yaratan’dan bağımsız bir sanata asla inanmıyorum. Tanrısız bir sanata inanmıyorum. Sanatın anlamı yakarmadır. Bu benim yakarışım. Eğer bu dua, bu yakarış, benim filmlerim insanları Tanrı’ya yöneltebilirse ne mutlu bana. Yaşamım esas anlamını bulacak. Hizmet etmek. Ama bunu asla başkalarına empoze etmeye kalkışmayacağım. Hizmet etmek, fethetmek demek değildir. “ diyebilme cesaretini gösterebiliyor ise söz konusu adam için düzülen methiyeleri anlamak bir o kadar kolaylaşacaktır.

resim


Andrei Tarkovsky'i anlamaya çalışmak, düşünsel sınırlarımı zorlamamı gerektirdi. Göstermek istediğini direkt olarak göstermeyen, içerisinde pek çok metaforun ve imgelemin bulunduğu filmi kendimce yorumlamaya çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü filmi iki kez izlemiş olmama rağmen tekrar izlediğimde farklı anlamlar çıkartabileceğim farklı bağlantılar keşfedebileceğimi düşünüyorum. Bu yönü ile Tarkovsky tekrar tekrar keşfedilebilecek bir yönetmen kesinlikle.

Filmin konusunu temel olarak "bölge/zone" oluşturmakta. Söz konusu bölgeye bir meteor taşı düşerek her şeyi yakmış, bu sebeple girişlerinin yasaklanarak askerlerce kontrol altında tutulmaktadır. Tüm dileklerin gerçekleştiği ve hakikatin en saf hali ile bulunduğu "oda/room"nın söylentisi farklı farklı arzuları bulunan insanları bölgeye çekmektedir. Bölgeyi arzulanan kılan oda iken, odaya ulaşmak için her adımda ölüm tehlikesini kabullenmeyi gerektirmektedir. Söz konusu ölüm tehlikesinden sakınmak için bölgeyi bilen "iz sürücü/stalker"den istifade edilmelidir.

resim


Tarkovsky, bir şekilde hakîkatle ilişkisi açısından üç ayrı insanla bizi karşı karşıya getirir. İnanç ve aradıkları hakikat bağlamında birbirlerinden net olarak ayrılan bu üç karakterden İz sürücü (Aleksandr Kajdanovsky); kendini yalnızca bölge de mutlu hissedip, yalnızca bölge sınırları içerisinde kendini değerli görmektedir. Kendini mutluluğu arayan insanları "oda"ya götürmeye adamış olan iz sürücü, odaya giren ya da girmek için yanında bulunan insanların arzularına pek de önem vermemektedir. Onun görevi yol gösteren olmaktır.

Yazar (Anatoli Solonitsyn); inançları olan ancak bir o kadar da kibirli yapıda karşımıza çıkmaktadır. İman etmeyi ve duayı kusur olarak görmektedir. Aynı zamanda odaya giden zorlu yolculukta kısa yolu seçebilecek kadar rahatına düşkün bir hedonisttir(ehlikeyf). Kendi içinde taşıdığı çelişkiler sebebi ile yazamayacak hale gelen yazar artık tam bir umutsuzluk içindedir. Bu sebepten ki yolcularını en umutsuzlardan seçen İz sürücü yazarı götürmeyi kabul etmiştir.

Profesör (Nikolai Grinko) ise aklı temsil etmektedir. Odaya girerek nobel ödülü kazanmayı arzuladığını söylese de aslında en başından beri yanında taşıdığı bomba ile odayı yok etmeyi amaçlamaktadır. Profesör için açıklanamayan tahammül edilemez olandır. Umutsuz insanların bölgede umut arayışı için çıktıkları yolculuklarına mani olmayı kendine görev edinmiştir.

“Zayıflık harika bir şeydir, güç hiçbir şey. Bir insan yeni doğduğunda zayıf ve esnektir, öldüğü zaman ise sert, kaskatı ve duygusuzdur. Bir ağaç büyürken zayıf, esnek ve tazedir. Kuru ve sert hâle geldiğinde ölür. Sertlik ve güç ölümün arkadaşlarıdır. Esneklik ve zayıflık ise varoluş tazeliğinin ifadeleridir." (Tarkovsky'nin Lao Tzu alıntısı)

Yolculuk sonunda tüm dileklerin gerçekleşebildiği odanın önüne gelindiğinde bir anda hareketsizleşir her şey. Yazar kibrinden içeri giremez, gizliden gizliye kendi ile yüzleşmekten kaçmakta ve hakikate ulaşmaktan korku duymaktadır. Profesör ise baştan beri yok etmek istediği odanın önünde kala kalmıştır. İnanç bağlamında değerlendirecek olursak içeri girmek için kimsenin inancı yeterli gelmemiştir.

resim


Filmde özellikle başlangıcında siyah-beyaz aydınlanma olarak tabir edebileceğim kısımda ise renkli tercihi dikkatli gözlerden kaçmayacaktır. Nefes kesici görüntüler eşliğinde suyun altındaki mikro dünyaya odaklanıldığında arka fonda çalan müziğinde etkisi ile kendinizi bir şiirin içinde bulursunuz. Suyun akışını, cisimlere çarpışını izlerken senfoninin içinde bir nota misali kendi farkındalığımıza ulaşırız. Son dönemde izlediğim ya da doğrusunu söylemek gerekirse tüm zamanlarda izlediğim filmler içerisinde en akla kazınan sahne ne diye soracak olsalar kesinlikle Stalker'ın su altında ki mikro dünyası diyebilirim.

Filmin bölgeye ulaşıncaya kadar ki ilk bölümünün akışının ağır olduğunu söyleyebilirim. Bu yönü ile kesinlikle sabır göstermeyi bilmek gerekiyor. Aynı oda'ya ulaşmakta gösterilen sabır gibi... Uzun plan çekimleri ve farklı kamera açıları kullanımı ile manevi bir doygunluğa ulaşmamıza sebep olan Stalker ve Andrei Tarkovsky yedinci sanat için mihenk taşı olmaya devam edecektir.

Stalker
1979
Stalker
Dram / Bilim-Kurgu162 dk

Yönetmen: Andrei Tarkovsky
Gri ve isimsiz bir kasabanın yakınında, askerler ve dikenli tellerle korunan Bölge bulunmaktadır. Karısının sayısız itirazlarına rağmen, karanlıkların içinden gelen bir adam çıkar. Bu adam İz Sürücü'dür. Sıra dışı zihinsel yetenekleriyle, insanları...
8.0 (147,470 Oy)


Andrei Tarkovsky SinemasıTA Özel Dosya Çalışmaları

resim

Andrei Tarkovsky Sineması / Stalker (1979)
Andrei Tarkovsky Sineması / The Sacrifice (1986)
Andrei Tarkovsky Sineması / Ivanovo Detstvo ( 1962)
Andrei Tarkovsky Sineması / Solaris (1972) ( 1962)

Yorumlar

cengologin 07 Eylül 2019 00:46
Müthiş bir çalışma, elinize sağlık
byKush 06 Şubat 2024 13:25
Değerli bilgilerlerle dolu bir paylaşım. Hazırlayıp paylaşan g.c. ye teşekkür ediyorum...
Sonraki Haber: 2018 Sinema Rehberi

Yorumunuz



Forumdan Benzer Başlıklar



Türkçe Altyazı © 2007 - 2024 | hd film | hdfilmcehennemi